15. Hukuk Dairesi 2018/1169 E. , 2018/2773 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalılar 1-... 2-..., birleşen 2008/273 Esas sayılı davada davacı ... ile davalılar ... ve ..., birleşen 2010/180 Esas sayılı davada davacı ... ile davalılar ... ve ... arasındaki davadan dolayı ... 3. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 05.02.2015 gün ve 2014/306-2015/54 sayılı hükmü bozan Dairemizin 10.05.2016 gün ve 2015/4550-2016/2991 sayılı ilâmı aleyhinde taraf vekillerince tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen 2010/180 Esas sayılı davada davacı, birleşen 2008/273 Esas sayılı davada davalı ... vekili, müvekkiliyle davalılardan ...’ın paydaşı olduğu üç taşınmaz üzerinde inşaat yapılmak üzere davalı yüklenici İsmail ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme sonrası yüklenicinin taşınmazlar üzerindeki müvekkiline ait iki evi yıkarak bir süre müvekkiline kira ödedikten sonra, davalı arsa sahibi ...’ın baba adının tapuda yanlış yazılması nedeniyle sözleşmenin ifa edilemediğini, ihtar ederek kira ödemesini durdurduğunu, sözleşmenin halen ifa edilmemesi nedeniyle yıkılan evleri ve elde edemediği kira geliri nedeniyle zararı bulunduğunu ileri sürerek yıkılan evler ve mahrum kalınan kira nedeniyle 10.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslahla alacağını 76.300,00 TL"ye yükseltmiş, birleşen 2010/180 Esas sayılı davada ise 14.10.2006 tarihinden itibaren 42 aylık kira kaybı nedeniyle 10.000,00 TL"nin tahsilini istemiştir.
Asıl ve birleşen 2010/180 Esas sayılı davada davalı, birleşen 2008/273 Esas sayılı davada davacı vekili taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahiplerinden ...’ın eylemleri nedeniyle ifasının imkansız hale geldiğini ileri sürerek sözleşmenin feshiyle sözleşme nedeniyle uğranılan ve uğranılacak zararların tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen 2008/273 Esas sayılı davada davalı 2008/273 Esas sayılı davada açılan karşı davada davacı olan arsa sahibi ... vekili sözleşmenin yerine getirilmemesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını ileri sürerek sözleşmenin feshiyle şimdilik 10.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen 2010/180 Esas sayılı davada sözleşmenin feshi talebinin reddine,
tazminat isteminin kısmen kabulüne, birleşen 2008/273 Esas sayılı davada davanın kısmen kabulüne, aynı dosyada ... tarafından açılan karşı davada harcı tamamlanarak usulünce açılmış bir dava olmadığından fesih talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine 23. Hukuk Dairesi’nden verilen 10.05.2016 tarihli bozma ilâmına karşı taraf vekillerince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında asıl ve birleşen 2010/180 Esas sayılı davanın davalıları ... ve ...’in tüm, asıl ve birleşen 2010/180 Esas sayılı davada davacı, birleşen 2008/273 Esas sayılı davada davalı ...’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Birleşen 2010/180 E. Sayılı davada bozma ilâmından sonra verilen 05.02.2015 tarihli gerekçeli kararın hüküm kısmında “Kira alacağına ilişkin tazminat talebinin kısmen kabulü ile 14.760,00 TL"nin 10.000,00 TL"sinin dava tarihi olan 24.05.2010 tarihinden, bakiye 4.760,00 TL"lik kısmın ise ıslah tarihi olan 22.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte %20"sinin ...’dan %80"inin ...’den alınmak suretiyle davacı ...’a verilmesine” karar verildiği halde, kısa kararda “Tazminat talebinin kabulü ile 18.450,00 TL nin 10.000,00 TL"sinin dava tarihi olan 24.05.2010 tarihinden bakiye 8.450,00 TL"lik kısmın ıslah tarihi olan 22.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte %20"sinin ...’dan, %80"inin ...’den alınarak davacı ...’a verilmesine” karar verilmiştir. Bu suretle mahkeme kararında birleşen 2010/180 Esas sayılı davada verilen hüküm bakımından kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşmuştur.
Kararın gerekçesiyle hüküm fıkrası ve kısa karar arasında çelişki yaratılması anayasa ile teminat altına alınan yargılamanın açıklığı, adil yargılanma hakkı prensiplerine ve kararların gerekçeli olması gerektiğine dair anayasa ve yasa hükümlerine açıkça aykırıdır.
1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı ve 10.04.1992 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu Kararı gereğince kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunması bozma nedeni olup, bozmadan sonra yerel mahkeme önceki kısa kararla bağlı olmaksızın ancak usuli kazanılmış hak ilkesini gözeterek (Mahkemenin 07.02.2013 tarihli ilk kararında verilen tazminatın bozma dışında kalması nedeniyle) çelişkiyi giderecek biçimde vicdani kanaatine göre karar verebilir.
Yerel mahkeme kararının bu gerekçe ile de bozulması gerektiği halde bu hususun bozma kapsamı dışında bırakılması doğru olmadığından arsa sahibi ...’ın birleşen 2010/180 Esas sayılı dosya ile ilgili karar düzeltme talebi yerinde görülerek bu hususunda bozmaya ilave edilmesi ve bozma gerekçesinin genişletilmesi uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen 2010/180 Esas sayılı davanın davalıları ... ve ...’in tüm, asıl ve birleşen 2010/180 Esas sayılı davanın davacısı ...’ın diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca asıl ve birleşen 2010/180 Esas sayılı davanın davacısı arsa sahibi ...’ın
karar düzeltme talebinin kabulü ile mahkeme kararının 23. Hukuk Dairesi’nin 10.05.2016 tarih ve 2015/4550 Esas, 2016/2991 Karar sayılı bozma ilâmına ilaveten anılan gerekçe ile de asıl ve birleşen 2010/180 Esas sayılı davanın davacısı ... yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dosya davacısına geri verilmesine, HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 261,00 TL para cezası ile bakiye 14,00 TL red harcının karar düzeltme isteyen asıl ve birleşen dosya davalıları ... ile ..."e yükletilmesine, 28.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.