Esas No: 2019/351
Karar No: 2021/151
Karar Tarihi: 30.03.2021
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/351 Esas 2021/151 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 267-428
Sanık ... hakkında maktul ..."a yönelik tasarlayarak kasten öldürme suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu oluşturduğu kabul edilerek TCK"nın 81/1, 29/1, 53, 63 ve 54/4. maddeleri uyarınca 16 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve müsadereye ilişkin ... 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 03.09.2015 tarihli ve 168-358 sayılı resen temyize tabi olan hükmün, sanık müdafisi ve katılanlar ... ve ... vekili tarafından da temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 10.04.2018 tarih ve 2291-1698 sayı ile;
“...1) Sanığın mahkemenin de kabulünde olduğu üzere maktul uyurken önce başına çekiçle, daha sonra bıçakla muhtelif yerlerine vurup maktulün ölümüne sebep olduğu anlaşılan olayda, sanık hakkında TCK"nın 82/1-e maddesinin uygulanması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle TCK"nın 81. maddesinin uygulanması suretiyle suç vasfında hataya düşülmesi,
2) Mahkemece sanık ..."in, eşiyle maktul arasındaki gayriresmî ilişki bulunduğundan bahisle sanığın cezasından TCK"nın 29. maddesi uyarınca indirim yapılmış ise de; sanıkların ilk ve savcılık beyanlarında maktulün evlerine her geldiğinde para istediği, para vermemesi durumunda onlara tecavüz edeceği yönünde tehdit ettiğini söylemelerine karşın duruşmadaki beyanlarında kendi içlerinde birbirleriyle de çelişerek mantıksız kurgularla maktulün olay günü sanık ..."ye tecavüz ettiğini, bundan dolayı bu suçu işlediğini beyan etmeleri, sanıkların maddi durumunun maktulden daha kötü olduğu ve başkalarının maddi yardımıyla geçindiklerinin dosyadaki tarafsız kişilerin beyanlarıyla da sabit olduğu, sanık ..."in bu şekilde eşiyle maktul arasında gizli ilişkiyi öğrendiği ve buna dair hisleriyle suçu işlediğine dair bizzat kendisinin savunma geliştirmemiş olması, maktulün kendilerine yönelen bir şiddet, tehdit ve tecavüz eylemi varsa durumu adli makamlara neden bildirmediklerinin mantıklı şekilde açıklanamaması, olay sonrası sanıkların üzerinde maddi durumlarına göre miktar olarak çok para çıkması, ancak bunun tam olarak maktulden aldıklarına delalet etmemesi nedenleriyle sanık hakkında TCK"nın 29. maddesinin tatbik edilmemesi gerekirken uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
3) TCK"nın 53. maddesi yönünden, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmî Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren iptal kararı doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,” nedenlerinden bozulmasına oy çokluğu ile karar verilmiş,
Daire üyesi ...; "Sanık hakkında ayrıca TCK"nın 29. maddesinin uygulanması gerektiği" görüşüyle karşı oy kullanmıştır.
Özel Dairenin (1) ve (3) numaralı bozma sebeplerine uyan ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi 18.09.2018 tarih ve 267-428 sayı ile;
"...Somut olayda, her ne kadar sanıklar ..., ... ve ... ile tanık olarak ifadesi alınan çocukları ... soruşturma aşamasında maktulün sık sık eve gelip para istediğini, tehditte bulunduğunu, ... ve ... ..."yı taciz ettiğini söylemiş iseler de, bu şekilde maktulden kaynaklanan ve süreklilik arz eden bir eylem bulunması durumunda, sanıkların maktulü eve kabul etmeleri, ona yatak açıp geceyi geçirmesini sağlamaları, sık sık telefon ile görüşmelerinin düşünülemeyeceği, sanıklar tarafından bu eylemler nedeni ile maktul aleyhine yapılmış her hangi bir şikâyetin olmamasının da sanığın bu konudaki bozma öncesi beyanlarının doğru olmadığını gösterdiği ancak sanığın eşi ... ile maktul arasındaki geçmişten gelen sık telefon görüşmeleri ve sanığın özellikle bozma ilamından sonraki beyanları dikkate alındığında sanığın maktulü eşi arasında gayriresmî ilişki olduğundan bahisle öldürdüğü, sanığın bozma sonraki savunmaları ile eşiyle maktül arasındaki nedeni açıklanamayan görüşmelerin sanık lehine aksi ispatlanamayan savunmalar olarak kabul edilerek sanık hakkında haksız tahrik olarak değerlendirilmesinin gerektiği, bölgenin sosyo kültürel yapısı, sanığın eğitim ve kendini ifade etme durumu dikkate alındığında sanığın eşiyle maktul arasındaki ilişkiyi söyleyememesinin, maktul için zalim demesinin çelişki olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılarak sanığın uyumakta olan maktulü öldürmek suretiyle beden ve ruh bakımından kendisini koruyamayacak olan kişiye karşı kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına, sanığın aksi ispat edilemeyen somut delil olan HTS kayıtlarıyla destekli savunmaları dikkate alınarak eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiğinden TCK"nın 29 maddesi uyarınca cezasından sanık lehine indirim yapılmasına, bu şekilde bozma ilamına kısmen uyulmasına, kısmen direnilmesine," şeklindeki gerekçeyle haksız tahrik koşullarının oluşmadığına ilişkin (2) numaralı bozma nedenine direnerek haksız tahrik altında sanığın beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiyi kasten öldürmeye suçundan cezalandırılmasına karar vermiştir.
Resen temyize tabi olan bu hükmün sanık müdafisi, katılanlar ... ve ... vekili ile Cumhuriyet savcısı tarafından da temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.03.2019 tarihli ve 86527 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Yargıtay 1. Ceza Dairesince 21.05.2019 tarih ve 1029-2882 sayı ile oy çokluğuyla direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan nedenlerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanıklar ... ve ... ... hakkında suç delilerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan verilen mahkûmiyet kararları Özel Dairece düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleşmiş olup inceleme direnmenin kapsamına göre sanık ... hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire çoğunluğu ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
23.12.2014 tarihinde saat 12.30"da düzenlenen yakalama ve teslim alma tutanağında; aynı tarihte saat 09.35 sıralarında Mazıdağı Cumhuriyet Başsavcılığındaki görevli polis memurunun Adliye binasına gelen bir şahsın Kızıltepe ilçesinde cinayet işlediğini ve teslim olmak istediğini beyan ettiğini söylemesi üzerine 63261 Kod No"lu ekibin Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettiği, sanığın beyanlarının alındığı, olaydan dolayı kendisinin ve ailesinin korktuğunu, bugün yani 23.12.2014 tarihinde sabahın erken saatlerinde Kızıltepe ilçesinden Mazıdağı"na teslim olmak için geldiklerini, alınan talimatlar doğrultusunda Mazıdağı Asayiş Büro Amirliğine intikal eden Kızıltepe Asayiş Büro Amirliği görevlilerine sanık ... ..., inceleme dışı sanıklar ... ve ..., tanıklar ... ve ..."ın teslim edildikleri, şahısların okuma yazma bilmemesinden dolayı hazırun huzurunda tanzim edilen tutanağın yüzlerine okunduğunun belirtildiği,
23.12.2014 tarihli olay yeri inceleme ve ölü muayane tutanağında; aynı tarihte saat 09.34 sıralarında İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince nöbet telefonu aranarak Mazıdağı Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat eden bir şahsın Kızıltepe ilçesi, ... Mahallesi, 124 Sokak, No: 14 numaralı adreste ikamet ettiğini ve bir şahsı öldürerek evinin ... katına sakladığını ihbar etmesi üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığınca olayın doğruluğunun araştırılması için kolluk görevlilerine talimat verildiği, olayın gerçek olduğunun ve evin ... katında bir ceset bulunduğunun bildirilmesi üzerine, nöbetçi Cumhuriyet savcısının olay yerine gittiği, olay yerinin Kızıltepe ilçesi, ... Mahallesi, 124 Sokak No: 14 adreste müstakil bir ev ve evin önünde küçük bir avlu olduğu, avluda yapılan incelemede, girişe göre sağ tarafta bir adet tuvalet olduğu, sol tarafta evin damına çıkılan merdivenler olduğu, evin girişine göre sol tarafta merdivenle alt kata (...) inildiği, avlu içerisinde evin girişinde bulunan merdivenler üzerinde kan izleri olduğu değerlendirilen izler olduğu ve 1 No ile işaretlendiği, ... katına inen merdiven üzerinde kan izlerinin olduğunun görüldüğü, kan izlerinin cesedin sürüklendiği esnada oluştuğunun değerlendirildiği, ... içinde yapılan incelemede, ... katının tek odadan oluştuğu, oda içerisinde sol tarafta ve duvara paralel vaziyette üzeri çöp ve yün parçaları ile örtülü vaziyette bir ceset olduğu, cesedin hemen yanı başında üzerinde kan lekeleri bulunan bir adet beyaz renkli döşek olduğu, ölenin üzerinin açıldığı, cesedin bir erkek şahsa ait, üzerinde haki atlet ve mavi renkli don, yüzüstü yatar vaziyette, muhtelemen cesedin bir iki günlük olduğu, cesedin haricen yapılan kontrolünde, göğüs bölgesinde birden fazla bıçak izleri ve baş kısmında darba bağlı kesilerin olduğunun görüldüğü, evin damına çıkıldığı, damda yapılan incelemede, yıkanmış vaziyette halı, fırça ve halı üzerinde ip ve kan lekelerinin olduğu, evin içerisinde yapılan incelemede, evin üç oda bir mutfaktan oluştuğu, girişin salon olarak kullanıldığı, salon içerisinde yapılan incelemede, duvarlarda ve girişe göre sağ tarafta bulunan yastık üzerinde , televizyon ve etrafındaki eşyalar üzerinde kan izlerinin olduğu, televizyon önünde kül tablası ve içerisinde içilmiş vaziyette izmaritler olduğu, halılar kaldırılarak yapılan incelemede, yerlerin beton zemin ve zemin üzerinde kan izleri olduğu değerlendirilen lekeler olduğu, girişe göre sağ tarafta bulunan odada yapılan incelemede, halıların toplanmış yerde elbiseler seccade ve birkaç eşya ile bir adet baston olduğu, girişe göre sağ tarafta yatak odasının olduğu, yatak odasında yatakların ve halıların toplanmış olduğu, yerin zeminin çıplak olduğu, oda içerisinde bir adet bıçak ve keser bulunarak suçta kullanılma ihtimaline binaen muhafaza altına alınması hususunda talimat verildiği, ölü muayane işlemleri için Kızıltepe Devlet Hastanesine hareket edildiği, hastanenin morguna gelindiği, kimlik tanığı ..., "Ben şahsı tanırım, kendisini teşhiş ettim. Teşhis ettiğim kadarıyla benim dayım olur, ismi ..."dır." dediği, kimlik tanığı ..., "Teşhis ettiğim kadarıyla şahıs benim kardeşim olur, ismi ..."dır." dediği, kimlik tanığı ..., "Bana göstermiş olduğunuz ceset babam olan ..."a aittir. Kendisi şoförlük yapar ve bizden ayrı olarak Derik ilçesi, ... köyünde ikamet eder. Olayın nasıl olduğunu bilmiyorum." dediği, cesedin siyah renkli ceset torbası içerisinde olduğu, ceset torbası açılarak yapılan incelemede, cesedin üzerinde bir adet haki renkli atlet ve mavi renkli külot sol kolunda bir adet Daniel Klein marka siyah deri kordonlu kol saatinin olduğu, 1,65 metre boyunda, 80-85 kg ağırlığında, kır saçlı boyalı, bıyıklı sakalsız, kahve renkli gözlü, buğday tenli, sünnetli bir erkek şahsa ait olduğu, ölü morluklarının oluştuğu, ölü katılığının yeni başladığının tespit edildiği, başta sol paryietal bölgede yıldız şeklinde yaklaşık 4x5x3 cm boyutunda beyin dokusuna kadar uzanan laserasyonun olduğu, sol frontal bölgede transfers yaklaşık 3 cm ebatında kesi, sol airucila medyelinde yaklaşık 2 cm laserasyon olduğu, sol fasyal bölgede mandibula medyalinde yaklaşık 8 cm"lik hematom mevcut, mandibula kemiğinde çökme fraktürü mevcut, alt dudak sol tarafta yaklaşık 2 cm"lik kesi mevcut, sol yanak bölgesinde maksilla kemiğine kadar uzanan yaşklaşık 2x1,5 cm"lik kesi mevcut, burunda muhtemelen kırığa sekonder hematom+hemoroji mevcut, sol çene altında transfers uzanım gösteren yaklaşık 3,5 cm"lik kesi mevcut, saçlı deride ve ensede herhangi bir yaralanmanın bulunmadığı, boyun sol tarafta iki adet birer cm"lik kesi mevcut olduğu, göğüs bölgesinde sağ tarafta meme altı hizasında toplam 7 adet ortalama büyüklüğü 3 cm"lik delici kesici alet yaralanması kesisi mevcut, sol pektoral bölgede 3x2 cm dermabrazyon mevcut, karın ön duvarında göbek altı sol tarafta yaklaşık 2,5 cm"lik batına nafiz kesi mevcut, batem ön duvar sol ön tarafta sagittal planda 4 adet muhtemel tırnak yarasına sekonder çizikler mevcut, sırt bölgesinde herhangi bir yaralanmanın bulunmadığı, ölü morluklarının oluşmaya başladığının görüldüğü, sağ üst kol medyal kesiminde yaklaşık 1 cm"lik 2 adet laserasyon ve ekimoz mevcut, sol el üst tarafında 2 cm"lik kesi mevcut olduğu, sağ patella anteriorunda yaklaşık 1 cm"lik transvers kesi mevcut, sol patelle anteriorunda diz bölgesinde yaklaşık 1 cm"lik sınırları düzensiz kesi mevcut olduğu, her iki el tırnaklarında herhangi bir darp cebir izine rastlanmadığı, tırnak aralarında doku artığı gözlenmediği, ölü morluğu net bir şekilde ortaya çıktığı, sağ ... ikinci parmak dorsal yüzde yarım cm"lik kesi mevcut olduğu, penis ve skrotum cildinde vitirligo hastalığına sekonder hipopigmente alanlar mevcut, herhangi bir darp cebir izine rastlanılmadığı, genetal bölgede darp cebir izine rastlanılmadığı, ölüm olayının muhtemelen 20-24 saat önce meydana geldiği, ölüm sebebi baş bölgesine aldığı darbeler sonrası gelişen subaracnoit kanama, beyin kontüzyonu ve ayrıca toraks bölgesine aldığı multıple delici kesici alet yaralanmasına bağlı gelişen hemopnomotoraks nedeniyle hipovolenik şok nedeniyle kardiyo pulmoner arrest neticesinde ölümün gerçekleştiği kanaatine varıldığı, ancak kesin ölüm sebebinin tespiti için klasik otopsi yapılması, gerektiği tespitlerine yer verildiği,
23.12.2014 tarihli ölü muayene ve otopsi tutunağında; ... Devlet Hastanesi morgundaki cesedin 180 cm boyunda, 80-85 kg ağırlığında, 50-55 yaşlarındaki erkek cesedinde solparietal üstte 4x3 cm"lik, fnortal sol önde 6x3 cm"lik, frontal solda 6x2 cm"lik, sol temporal arkada 3x1 cm"lik içerisinde kırık kemik parçaları görülen raddi yaralar, sol kulak kepçesinde kısmi ampütasyona neden olan 6x3 cm"lik sol kulak önde 1 cm çaplı, sol zifomada 2x1 cm"lik. alt dudak sol dışta 3x1 cm"lik, çene alt sol yönde 3x1 cm"lik, çene altta 4x2 cm"lik, üst dudak ortada 1 cm çaplı raddi yaralar, boyun solunda 10x6 cm"lik sağ kol üst içte 3 cm çaplı iki adet, sağ el dışta 6 adet 1 cm çaplı, sol el dışta 4 cm çaplı ekimozların mevcut olduğu, göğüs duvarı ön sternum üzerinde 4 cm çaplı, sternum solda 4 cm çaplı, sağ meme içte 2 cm çaplı sıyrıklar olduğu, palpasyon ile sol fronto parietalde ve mandibulada parçalı çökme kırıkları olduğu, sağ meme dış alt kısımda 2,5x1 cm"lik, sağ meme alt dışta 3x1 cm"lik, sağ midklaviküler hat ile 5. interkostal aralık kesişiminde 2x1 cm"lik, ksifoit hattı ile 5. interkostal aralık kesişiminde 3x1 cm"lik, aynı yaradan 3 cm dışta 2,5x1 cm"lik, kosta yayı ile ön aksiller hat kesişiminde 2,5x1 cm"lik, kost yayı altında midklaviküler hatta 2,5x1 cm"lik, göbek deliği 5 cm sol üstte 2x1 cm"lik içerisinden barsak dokusu sarkan, göbek deliği sol altta 2,5x1 cm"lik kesici delici alet yaralanmaları görüldüğü, maktulün vücudunda toplam 9 adet kesici delici alet yarası olduğu, tamamının müstakilen ve müştereken öldürücü nitelikte olduğu, yara dudaklarının incelenmesinden ika edilen aletin kenar özelliklerinin bir kenarının keskin bir kenarının küt nitelikte olduğu, maktulün ölümünün kesici delici alet yaralanmaları ve küt kafa travmasına bağlı gelişen beyin kanaması, harabiyeti ve iç organ harabiyetinden ileri geldiğinin belirtildiği,
Sanık ... hakkında Kızıltepe Devlet Hastanesince düzenlenen 24.12.2014 tarihli adli raporda; sanıkta darp cebir izine rastlanmadığının belirtildiği,
Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Grup Amirliği görevlilerince yapılan incelemeler neticesinde; olay yerinde 9 adet kana benzer şüpheli leke, 1 adet pembe renkli naylon ip, bir adet halıdan alınarak kesilen parça, yine bir adet pembe renkli naylon ip, bir adet ahşap saplı naylon fırça, bir adet ahşap sopa, bir adet ahşap saplı keser, bir adet siyah plastik saplı "Solingen" ibareli bıçak, üç adet izmarit, bir adet ahşap saplı "Cavit" ibareli bıçak elde edilerek el konulduğu, 23.12.2014 tarihli muhafaza ve teslim tutanağında; maktul ..."ın yapılan ön otopside üzerinden elde edilen 1 adet siyah kordonlu, metal kısmı altın renginde olan "Daniel Klein" marka kol saatinin muhafaza altına alındığı ve yakını olan oğlu katılan ..."a teslim edildiğinin belirtildiği,
24.12.2014 tarihli CD çözüm tutanağında; maktulün gündüz vakitlerinde olayın gerçekleştiği 124. Sokak, 14 numaralı adreste bulunan eve girişini gösteren herhangi bir görüntüye rastlanmadığı, maktulün gece girebileceğinin muhtemel olduğu, gece saatlerine ait kamera görüntülerinde ise kameranın uzak ve havanın karanlık olmasından dolayı herhangi bir giriş çıkış görüntüsü net ve açık bulunmadığı tespitlerine yer verildiği,
24.12.2014 tarihli telefon inceleme tutunağında; sanık ..."nın üst aramasında çıkan ve kendisine ait olduğunu beyan ettiğini 0541 401 25 47 numaralı GSM hattı ile kullanmış olduğu cep telefonu incelenmek üzere rızası ile alındığı aramalar kısmında yapılan kontrolde, arama kaydı kısmının boş olduğu, gelen aramalar kısmı kontrol edildiğinde, 22 Aralık 2014 tarihinde saat 07.03"te ... numaralı hattın sanığı aradığı ve görüşmenin 26 saniye sürdüğü, ayrıca maktul tarafından kullanılan ... numaralı maktulün oğlu katılan ... adına kayıtlı telefondan sanığın 22 Aralık 2014 tarihinde saat 07.04 ve 10.31"de arandığı, bu görüşmelerin 6 dakika 49 saniye ve 7 dakika 9 saniye sürdüğü, yine aynı numaradan sanığa boş mesaj geldiğinin tespit edildiği, inceleme dışı sanık ... ..."nın ... GSM hattı ile kullanmış olduğu Samsung marka cep telefonunda kendi rızası ile yapılan kontrolde, telefonun mesaj kısmında 21.12.2014 tarihli saat 20.32"de ... numaralı GSM hattından cevapsız çağrı yapıldığı, olayın meydana geldiği muhtemel gün ve saate kadar başka bir arama ve cevapsız kaydının olmadığı, inceleme dışı sanık ..."nın üst aramasından elde edilen 1 adet siyah renkli Nokia marka cep telefonunda kendi rızası ile yapılan kontrolde, bahse konu telefonun sim kartının olmadığı, telefonun mesaj klasörü incelendiğinde, 20 Aralık 2014 tarihinde saat 17.06"da Abdo 2 ismi ile kayıtlı maktulün kullandığı ... numaralı GSM hattından mesaj alındığı, fakat sim kart takılı olmadığından içeriğinin görülmediği, maktule ait aynı numaradan inceleme dışı sanık ..."ye ait numaranın 20 Aralık 2014 tarihinde saat 14.09"da 3 kez arandığına dair arayan kim servis mesajı aldığı, yine aynı gün saat 11.05 ve 10.56"da 2 kez arandığına dair arayan kim servis mesajı aldığı, inceleme dışı sanık ..."nin 19 Aralık 2014 tarih ve saat 21.00"da GSM hattının beni ara servisinden mesaj aldığı, içeriğinde ise "... numaralı abonemiz sizden çağrı beklemektedir." yazılı olduğu, 14 Aralık 2014 tarih ve saat 14.18"de arayan kim servisinden mesaj aldığı, içeriğinde ise "... numaralı telefon 3 kez aradı." bilgisinin yazılı olduğu, 20 Aralık 2014 tarihinde saat 22.38"de arayan kim servisinden mesaj alındığı ve içeriğinde ise maktule ait ... numaralı GSM hattından 10 kez arandığı bilgisinin yazılı olduğu, sim kart takılı olmadığından rehber bilgisinin görüntülenemediği, maktulün inceleme dışı sanık ... ile sık sık telefon irtibatının olduğunun değerlendirildiği bilgilerine yer verildiği,
23.12.2014 tarihli tutanakta; olay yerinden No:19 ile alınan 26 cm uzunluğunda ahşap saplı "Cavit" ibareli bıçağın olayın sanığına gösterildiğinde, maktulü bu bıçakla öldürdüğünü, daha sonra bıçağı yıkayarak mutfakta bulunan tezgâha bıraktığını söylediğinin belirtildiği,
23.12.2014 tarihli tutanakta; cinayet olayının şüphelilerinin ifadelerinde çöp konteynırına attıklarını beyan ettikleri olayda kullanılan bir adet çekiç ve maktulün eşyalarının bulunamadığı bilgilerine yer verildiği,
İnceleme dışı sanık ..."nın yapılan üst aramasında; 10 adet 200 TL, 12 adet 100 TL, 4 adet 50 TL, 3 adet 20 Tl, 1 adet 10 TL, siyah kol çantası, cüzdan ve sim kartsız bir adet telefon çıktığı,
İnceleme dışı sanık ... ..."nın üst aramasında; 2 adet 200 TL, 1 adet 100 TL, 1 adet 20 TL, 1 adet 10 TL, 1 adet 5 TL, siyah renkli Samsung marka cep telefonu, 2 adet sim kart çıktığı,
Sanık ..."nın üst aramasında; 3 adet 50 TL, 1 adet 5 TL, bir adet Nokia marka cep telefonu, telefona takılı 0541 401 25 47 no"lu sim kart çıktığı,
22.12.2014 tarihinde saat 19.50 sıralarında katılan ..."ın Cumhuriyet Polis Merkezi Amirliğine gelerek babası maktul ..."ın kayıp olduğu müracaatında bulunduğu ve maktulün 2014/ 1769 suç numarasına kayden kayıp şahıs olarak aranmakta olduğunun tespit edildiği,
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının 01.06.2015 tarihli cevap yazısından; maktulün kullanımındaki ... numaralı telefonu ile inceleme dışı sanık ..."nın kullanımındaki ... numaralı telefonu 15.12.2014 tarihinde 9 defa, 16.12.2014 tarihinde 3 defa, 17.12.2014 tarihinde 3 defa, 19.12.2014 tarihinde 1 defa, 20.12.2014 tarihinde 2 defa aradığının ve belli sürelerle konuşmalar yapıldığı,
Kızıltepe Cumhuriyet Basavcılığının 2014/4734 soruşturma sayılı kararı ile sanık ..., inceleme dışı sanıklar ... ve ... ... hakkında nitelikli yağma suçundan ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, takipsizlik kararına yapılan itiraz üzerine ... Sulh Ceza Hâkimliğinin 25.06.2015 tarih ve1482 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği,
Adli Tıp Kurumu ... Grup Başkanlığı Kimya İhtisas Dairesinin 22.01.2015 tarihli raporunda; maktulün kanında yapılan incelemede, 0,39 promil, idrarında da 12mg/dL etanol bulunduğu tespitlerine yer verildiği,
29.12.2014 tarihli uzmanlık raporunda; 3 no"lu bulgu üzerinde bulunan kan örneklerinin maktulün kan örneği ile genotipik olarak uyumlu olduğu, 16, 17 ve 18 no"lu sigara izmaritleri üzerine bulaşmış tükürük örneklerinin inceleme dışı sanık ..."nın kan örneği ile genotipik uyumlu olduğu bilgelerine yer verildiği,
Anlaşılmaktadır.
Katılan ... tercüman aracılığıyla Kollukta; maktulün resmî nikâhlı eşi olduğunu, oğlu katılan ... ile ...-... arasında şoförlük yaptığını, eşi maktulün 19.12.2014 tarihinde Kızıltepe ilçesi, Çağıl köyündeki ikametlerine geldiğini, köyden sonra birlikte 22.12.2014 tarihinde Kızıltepe"de oturan oğullarının evine ziyarete gittiklerini, akşam kendisine telefon geldiğini, telefonla konuştuktan sonra moralinin bozulduğunu, eşi maktulün, "Ben gidiyorum." diyerek evden ayrıldığını, ancak nereye gideceğini söylemediğini, oğlu katılan ..."in eşi maktulü telefonla aradığını, ona bir yerde olduğunu, diğer oğlu katılan ..."u ziyaret edeceğini söylediğini, bir gün sonra oğlu katılan ..."in tekrar eşi maktulü aradığını, telefonunun kapalı olduğunu, bir türlü ulaşamadıklarını, bunun üzerine kayıp müracaatında bulunduklarını, 23.12.2104 tarihinde eşi maktulün öldürüldüğünü duyduğunu, sanığı yaklaşık 3 yıl önce köylerinde imamlık yapması sebebiyle tanıdığını, ekonomik olarak durumlarının kötü olduğunu, eşi maktulün onlara sürekli para ve gıda yardımı ettiğini, sanığın eşinin küfürbaz olmasından dolayı köylü ile anlaşamadıklarını, bu yüzden köy muhtarının sanığı gönderdiğini, eşi maktulün Kızıltepe"ye geldiğinde sanığa uğradığını, durumları bozuk olduğundan dolayı yardım yaptığını, ancak evlerinde yatıya kalıp kalmadığını bilmediğini, yardım amaçlı kendisinin de gidip geldiğini, eşi maktule, "Nerede kaldın?" diye sorduğunda kendisine, "Arabada uyudum." dediğini, sanığın eşi maktulü nasıl öldürdüğünü bilmediğini, hatta öldürdüğüne de inanmadığını, çünkü helale harama dikkat eden sürekli Kur"an okuyan bir insan olduğunu, ancak eşi inceleme dışı sanık ..."nin ağzından küfürün eksik olmadığını, etrafa sataşıp durduğunu, hatta eşi maktulü ..."nin öldürmüş olabileceğini,
Savcılıkta; maktulün eşi olduğunu, birlikte Derik ilçesinde yaşadıklarını, eşi maktulün nakliyecilik işi yaptığını, kendilerine ait kamyonları ve tırları olduğunu, ülke içinde ve dışında özellikle Irak ülkesine nakliyecilik yaptığını, sanığı yaklaşık 5 yıl önce kendi köylerinde fahri imamlık yapması sebebiyle tanıdığını, köydeyken sanığın evine gelip gittiklerini, maddi durumu iyi olmadığı için kendisine maddi yardımda bulunduklarını, yaklaşık 4 yıl önce Kızıltepe de oturdukları eve geldiklerini, bu evin alınmasında eşi maktulün yardımı olduğunu, sanığın eşi inceleme dışı sanık ..."yi belediyeye eşi maktulün yerleştirdiğini, olaydan bir gün önce eşi maktulle Kızıltepe"deki oğlu ..."ın evine yemeğe geldiklerini, eşinin yemeği yedikten sonra evden çıktığını, moralinin bozuk olduğunu, nereye gittiğini bilmediklerini, maktulün sanığın evine gidebileceğini düşünerek oraya da baktıklarını, eşi maktulü tüm aramalara rağmen bulamadıklarını, sanığın tek başına eşi maktulü öldürdüğünü düşünmediğini, ya birlikte işlediklerini ya da inceleme dışı sanık ..."nin tek başına işlediğini, eşi maktulün sanığın evine zorla gittiğini ve kötü muamelede bulunarak tacizde bulunduğu iddiasını kabul etmediğini, olay günü eşi maktulün üzerinde 15.000-20.000 TL bulunduğunu, bu paranın da olay sonrası kaybolduğunu,
Mahkemede; maktulün eşi olduğunu, sanığın kendi köylerinde imamlık yaptığını, eşi maktul şoförlük yaptığı için sanığın evinde kalıp kalmadığını bilmediğini, ancak yardım götürdüğünü ve zekat verdiğini, sanığın eşi ve kızının eşi maktulden dolayı kendisine şikâyette bulunmadığını, eşi maktulün namazında niyazında bir insan olduğunu ve bunu herkesin bildiğini,
Katılan ... Mahkemede; maktulün babası olduğunu, kendilerinin sanığın ailesi ile görüştüklerini, babası maktulün bazen sanığın evinde yatıya kaldığını, sanığın hiçbir zaman kendilerine babası maktulün kızına ve eşine tacizde bulunduğu şeklinde beyanda bulunmadığını,
Katılan ... Kollukta; babası maktul ile birlikte kendilerine ait Ford Cargo marka kamyonla ...-... arasında yaklaşık 4-5 aydır domates ve pancar taşıdıklarını, kendisinin ara sıra Kızıltepe"ye gelip gittiğini, babası maktulün en son 2-3 ay önce Kızıltepe"ye geldiğini, bir de 19.12.2014 tarihinde kamyonlarını ..."da bırakarak kendilerine ait taksiyle birlikte Kızıltepe ilçesi, ... köyüne geldiklerini, kendisinin akşam yemeğini yedikten sonra Kızıltepe"ye geldiğini, babasının köyde kaldığını, 21.12.2014 tarihinde babası maktul, annesi katılan ... ile birlikte ağabeyi ..."ı ziyaret için Kızıltepe"ye geldiklerini, ağabeyinde yemek yediklerini, babasının moralinin bozuk olduğunu, kendisine, "Niye moralin bozuk?" diye sorduğunda, "..."da üşüttüğüm için, böbreğim ağrıyor." dediğini, babası maktulün üzerinde ..."da birlikte çalışarak kazandıkları 15.000-20.000 TL olduğunu, yemekten yaklaşık yarım saat sonra evden ayrıldığını, babası maktulü telefonla aradığını, telefonu açmadığını, bir iki dakika sonra geri aradığını, bir yerde olduğunu, katılan ... abisine gideceğini çocukları göreceğini söyleyerek telefonu kapattığını, aradan bir gün geçtikten sonra babası maktulü aradığında telefonunun kapalı olduğunu, defalarca aramasına rağmen açmadığını, gidebileceği yerlere baktığını, ancak bulamadığını, hatta sanığın evine de gittiğini, babası maktulün köylerinde daha önce imamlık yapması sebebiyle tanıdığı sanığın evine yardım amaçlı gidip geldiğini, hatta annesi katılan ..."nin de komşuluk bakımından görüştüklerini, babası maktulün yardımını, zekatını imam olan sanığa yaptığını, bu sebeple babası maktulün sanığın evine gitmiş olabileceği düşüncesiyle gittiğini, evin kapalı olduğunu, babası maktulün başına bir şey gelmesinden korktuğu için Polis Merkez Amirliğine giderek kayıp müracaatı yaptığını, kayıp müracaatından sonra sanığın kullanmış olduğu ... numaralı hattını aradığını, sanığın "Okuduğum Kur"an üzerine yemin ederim ki 3-4 aydır babanı görmüyorum." dediğini, komşularının sanığın 22.12.2014 tarihinde evinden ayrıldığını söylediklerini, babası maktulün cesedinin sanığın evinin ... katında bulunduğunu, babasının sanık tarafından öldürülmesine anlam veremediğini, çünkü babasının sürekli olmasa da sanığa yardım ettiğini, babasının çevresinin zengin olduğu için sanığa sürekli yardım topladığını, hatta oturdukları evi de almalarına babası maktulün vesile olduğunu, babasının sanık tarafından öldürüldüğünü düşünmediğini, çünkü babası maktulün iri yapılı olduğunu, sanığın kısa boylu ve ayağının sakat olduğunu, babasının son günlerde moralinin çok bozuk olduğunu, kendilerinden uzakta telefonla uzun uzadıya konuştuğunu, telefonda kiminle konuştuğunu bilmediğini, babası maktulün her hâlini bildiğini, tacizle işi olmayacağını, herhangi bir kadın düşkünlüğünün olmadığını,
Savcılıkta; maktulün babası olduğunu, nakliye işi yaptığını, kendilerine ait kamyonları olduğunu, ..."da belli bir dönem mevsimlik işçileri ve tarladan elde edilen mahsulleri kamyonları ile taşıdığını, aynı zamanda Irak ülkesine gidip gelen tırlarının da olduğunu, 21.12.2014 tarihinde Kızıltepe"de ikamet eden abisi katılan ..."un evine gideceğini, torunlarını göreceğini söylediğini, Derik ilçesinde ikamet ettiklerini, 21.12.2014 tarihinde saat 18.00 sıralarında evden çıktığını, kendisiyle görüştüğünde bir yerde olduğunu, daha sonra abisinin evine gideceğini söylediğini, ertesi günü sabah aradığında telefonunun kapalı olduğunu, ... abisini aradığını, birlikte babası maktulün gidebileceği yerlere baktıklarını, babası maktulün zaman zaman sanığın evine gidip kaldığını, sanık ve ailesinin de kendi evlerine gelip kaldığını, sanığın bir kaç yıl önce kendi köylerinde imamlık yaptığını, babası maktulün, bu sebeple sanığı tanıdığını, kendilerinin evlerinin de ... köyünde olmasından dolayı ailece görüşmeye başladıklarını, daha sonra sanığın kadrosu olmadığı için kadrolu imam gelince Kızıltepe"ye taşındığını, sanığı arayıp babasını sorduğunu, görmediğini söylediğini, babası maktulün olay günü üzerinde domates ve pancar nakliyesinden kazandıkları 15.000-20.000 TL nakit para olduğunu, cesedi teslim alırken bu paranın üzerinde olmadığını,
Mahkemede; maktulün babası olduğunu, olayın nasıl olduğunu görmediğini, sanık ve ailesi ile görüştüklerini, kendilerinin de babası maktulün de sanığın evine gidip geldiklerini, babası maktulün arada sanığın evinde kaldığını, kendisinin de arada kaldığını, olay öncesi sarkıntılık ve tacizle ilgili bir şey söylemediğini, babası maktulü sanığın tek başına öldürmediğini, babasının şoförlük yaptığını, üzerinde 20.000 TL bulunduğunu, olay nedeniyle bu paranın kaybolduğunu,
Tanık ... kollukta; maktulü tanıdığını, evlerine gelip kaldığını, ancak kendilerinin gelip kalmasını istemediklerini, buna rağmen maktulün gelip kaldığını, en son evlerine saat 17.00-18.00 sıralarında geldiğini, kendilerine kötü davranmaya başladığını, telefonu açıp kendisine kötü şeyler gösterdiğini, annesi inceleme dışı sanık ..."nin başka erkeklerle olduğunu söylediğini, tehdit ettiğini, babası sanık ve annesi inceleme dışı sanığın maktulü evden kovduklarını, ancak gitmediğini, evlerinde kaldığını, babası sanık ve maktulün salonda yattığını, kendisi, annesi ve kardeşlerinin diğer odada yattıklarını, gece ağlayarak kardeşi inceleme dışı sanık ..."in kendisini kaldırdığını, salona geçtiğinde maktulü kanlar içinde gördüğünü, babası sanığın maktule çekiçle vurduğunu, annesi ve ablasının olaya karışmadığını, babası sanığın kendilerini korumak için maktulü öldürdüğünü, maktulün kendilerini kullandığını ve çok mağdur ettiğini, maktulün elbiselerini ve çekici babası sanığın kendisine vererek çöpe atmasını istediğini, kendisinin de götürüp çöpe attığını, olay sonrasında salondaki halıları evin damına çıkardıklarını, odadaki halıları salona serdiklerini,
İstinabe olunan Mahkemede; maktulü tanıdığını, babası sanıkla maktulün babasının daha önce imamlık yaptığı köyden tanışıklığının olduğunu, daha sonra ..."e taşındıklarını, maktulün sürekli evlerine geldiğini, babası sanığa ve kendilerine sürekli tehdit edip hakaretlerde bulunduğunu, babası sanıktan para istediğini, annesi inceleme dışı sanık ..."nin sürekli başka erkeklerle olduğunu söylediğini, olay günü maktulün 17.00-18.00 sıralarında evlerine geldiğini, yine kendilerine kötü davranmaya başladığını, elini havaya kaldırarak kendilerine hitaben, "Emriniz benim elimde." dediğini, daha önceden de sürekli annesi inceleme dışı sanık ... ve kız kardeşi inceleme dışı sanık ..."e sürekli tecavüz edeceğini söylediğini, babası sanık ve inceleme dışı sanık annesinin maktule evden gitmesini söylediklerini, ancak maktulün kendilerine "Yatağımı serin. Bugün burada kalacağım." dediğini, bunun üzerine annesi ..."nin salona maktule ve babası sanığa yer yatağı yaptığını, akşam olduğu için uyuduklarını, kendisini ablası inceleme dışı sanık ..."in kaldırdığını, salona geçtiğinde maktulün kanlar içinde olduğunu, babası sanığın maktulün kafasına hâlâ çekiçle vurduğunu, korkudan babası sanığa engel olamadıklarını, daha sonra babası sanığın elbiseleri ve çekici kendisine verdiğini ve çöpe attığını, salondaki halıları damın başına çıkardıklarını, babası sanık yardım edin dediği için hep birlikte maktulün cesedini bodruma indirdiklerini, babası sanığın maktulü öldüreceğini kendilerine önceden söylediğini, babası sanığın doğuştan sakat ve yaşlı olduğunu, maktulü kendilerini korumak için öldürdüğünü düşündüğünü, maktulle babası sanık arasında husumet olmadığını, kendileri sahipsiz olduğu için maktulün bu şekilde davrandığını,
Tanık ... savcılıkta; abisi tanık ... ile benzer beyanlarda bulunduğu,
Tanık ... Kollukta; sanık ..."yı komşusu olması sebebiyle tanıdığını, tanıdığı kadarıyla sanığın fakir, gariban ve maddi olarak bakıma muhtaç olduğunu, ayrıca komşularının dini günlerde sanığa yardım dahi yaptıklarını, sanık ve ailesinin 3-4 yıldır olayın olduğu adreste oturduklarını, sanığın maddi durumunun kötü olması sebebiyle vatandaşlardan yardım istediğini de bildiğini, sanık ve ailesi ile yakın bir komşuluk ilişkisinin bulunmadığını, maktul ..."ı kendi görmese de yaklaşık 2 yıldır sanığın ikametine gelip gittiğini ve maktul gelince de çocukların ikametten çıktığını duyduğunu, sanık ve maktulün birbiri ile tanıştığını, ancak aralarında ne gibi bir ilişki olduğunu, herhangi bir sorunlarının olup olmadığını bilmediğini, maktulü şahsen tanımadığını, dün yani 22.12.2014 tarihinde ya da bugün 23.12.2014 tarihinde sanığın ikametinden herhangi bir tartışma ya da çığlık sesi duymadığını, olayı görevlilerden öğrendiğini,
Savcılıkta; Emniyette daha önce verdiği ifadesinin doğru olduğunu, Kızıltepe ilçesi, 124. Sokak"ta ikamet ettiğini, aynı adreste nakliye şirketi olduğunu, sanığın komşusu olduğunu, daha önce fahri imamlık yaptığını, şu an işsiz olduğunu, eşi inceleme dışı sanık ..."nin Kızıltepe Belediyesinde temizlik işinde çalıştığını, ekonomik durumlarının iyi olmadığını, komşularının yardımıyla geçindiklerini, maktulü tanımadığını, ancak sanık ve ailesi ile önceye dayalı tanışıklıklarının olduğunu ve ara sıra eve gelip gittiğini bildiğini, aralarında nasıl bir ilişki olduğunu bilmediğini, olayın nasıl olduğunu, maktulün nasıl öldürüldüğünü bilmediğini, iş yerinde oturduğunu, sanığın evine başka şahısların gidip geldiklerini görmediğini,
Tanık ... Kollukta; Suriye"deki savaştan dolayı 1 yıl önce Türkiye"ye gelerek yaşamaya başladığını, sanık ve ailesini komşuları olması sebebiyle tanıdığını, tanıdığı kadarı ile sanığın fakir, gariban ve maddi olarak bakıma muhtaç biri olduğunu, dini günlerde komşularının yardım dahi yaptığını, yakın bir komşuluk ilişkisi bulunmadığını, maktulü tanımadığını, aralarında ne gibi bir ilişki olduğunu bilmediğini, 22.12.2014 tarihinde sanığın ikametinden herhangi bir tartışma ya da çığlık sesi duymadığını,
Savcılıkta tercüman aracılığıyla; Emniyette vermiş olduğu ifadesinin doğru olduğunu, yaklaşık 6 aydır ... Mahallesi"nde oturduğunu, inşaat işçisi olarak çalıştığını, sanığın komşusu olduğunu, ancak gelip gitme olaylarının olmadığını, işi nedeniyle sabah evden çıkıp akşam eve geldiğini, sonradan cinayet olayını duyduğunu, hatta sanığın kendisinin öldürüldüğünü zannettiğini, sanığın eskiden imamlık yaptığını ve ekonomik durumlarının kötü olduğunu, başkalarının yardımları ile geçindiklerini bildiğini, maktulü tanımadığını, olay günü eve kimin girip çıktığını görmediğini, evden herhangi bir ses ya da gürültü duymadığını,
İnceleme dışı sanık ... ... müdafisi huzurunda Kollukta; Belirttiği adreste babası sanık ... ..., annesi inceleme dışı sanık ..., kardeşleri tanıklar ... ve ... ile birlikte 4 yıldır yaşadıklarını, diğer kardeşleri ..."ün ..."da tedavi gördüğünü ve Amine"nin de onun yanında refakatçi kaldığını, maktulü geçmişte babası sanığın imamlık yaptığı köy olan Derik ilçesine bağlı ... köyünden yaklaşık olarak 5 yıldır tanıdıklarını ve zaman zaman ikametlerine geldiğini, maktulün ikametlerine geldiğinde kendisine, babası sanığa, annesi inceleme dışı sanık ..."ye ve kardeşlerine sürekli eziyet ettiğini, babası sanıktan ve annesi inceleme dışı sanık ..."den sürekli para istediğini, para vermedikleri takdirde kendisini, annesini ve kardeşlerine tecavüz etmekle tehdit ettiğini, bu olayların maktulün ikametlerine geldiğinde her defasında yaşandığını, kendisi ve ailesinin bu tehditlerden ve eziyetlerden bunaldıklarını, maktulün bazı zamanlarda kendisine ve annesi inceleme dışı sanık ..."ye dokunmak suretiyle tacizlerde bulunduğunu, küçük olan kardeşleri tanık ..."yi kucağına alarak kendisi ile yatmaya zorladığını, son olarak maktulün ikametlerine 21.12.2014 tarihinde akşam saatlerinde geldiğini, maktulden korktukları için eve aldıklarını, evde oturmakta iken babası sanıktan ve annesi inceleme dışı sanık ..."den yine para istediğini, maktulün ağza alınmayacak şekilde küfürler ettiğini ve yine kendilerini tecavüzle tehdit ettiğini, maktulün babası sanığın kovmasına rağmen gitmediğini ve kendisine yatak hazırlamalarını istediğini, maktule evin salonunda bir yatak hazırladıklarını, maktulün önlerinde üzerini çıkarttığını, sadece iç çamaşırları ile kaldığını, yatağa uzandığını, kendilerinin de diğer odaya geçerek yattıklarını, daha sonra 22.12.2014 tarihinde sabah saat 3-4 sıralalarında babası sanığın gelerek kendilerini uyandırdığını, maktulün ölmek üzere olduğunu söylediğini, hep birlikte maktulün bulunduğu odaya geçtiklerini, maktulün hâlâ kanlar içinde hayatta olduğunu, yaşam belirtisi bulunduğunu, babası sanığın çekici tekrar eline alarak maktule vurmaya devam ettiğini, maktulün öldüğüne emin olunca vurmayı bıraktığını, daha sonra hep birlikte maktulü çarşafa sararak ikametlerinin ... katına sürükleyerek ve yuvarlayarak indirdiklerini, maktulün başındaki kanın kuruması için bazı eşyaları başına koyduklarını ve üzerini de örttüklerini, babasının sanığın kıyafetlerini ve maktulü öldürmekte kullanmış olduğu çekici kardeşi tanık ..."a vererek çöpe atmasını söylediğini, kardeşi ..."ın da poşeti alarak evlerinin 3 sokak ilerisinde bulunan çöp kutusuna attığını, olayın olduğu odada bulunan halıyı evin damına çıkardıklarını, daha sonra maktulün yakınlarının olaydan haberdar olunca kendilerine zarar verebileceklerini düşündüklerinden hep birlikte ikametlerinin kapısını kilitleyerek Mazıdağı ilçesine gittiklerini, maktulün ailesinin olayı öğrenince kendilerine zarar verebileceğini düşündükleri için Mazıdağı Adliyesine giderek olayı anlattıklarını, oradan da Kızıltepe ilçesine getirildiklerini, babası sanığa maktulü öldürürken kesinlikle yardımlarının olmadığını, öldürme girişiminden de haberlerinin olmadığını, haberleri olduğunda maktulün zaten ölmek üzere olduğunu, sadece maktulü ... katına indirme konusunda babası sanığa yardımcı olduklarını,
Savcılıkta; Emniyette vermiş olduğu ifadesini aynen tekrar ettiğini ve doğru olduğunu, maktulü daha önce babası sanığın maktulün köyünde fahri imamlık yapması nedeniyle tanıdığını, ailece yaklaşık 5 yıldır tanıdıklarını ve evlerine sürekli gelip kaldığını, maktulün her geldiğinde kendilerinden para istediğini, hakaret ettiğini ve kendilerine cinsel tacizde bulunduğunu, bu nedenlerle gelmesini istemediklerini, maktulün olay günü babasını tekrar arayarak eve geleceğini söylediğini, saat 17.00-18.00 sıralarında eve geldiğini, babası sanığın maktule evden gitmesini istediğini söylediğini, maktulün gitmeyerek kendilerine sözlü tacizlerde bulunmaya ve para istemeye başladığını, ayrıca küçük kardeşi tanık ..."ye de gel kucağımda yat dediğini, inceleme dışı sanık annesi ..."nin maktulden evden çıkmasını istediğini, çıkacağını söyleyerek kapıya yöneldiğini, ancak tekrar geri gelip ceketini çıkartarak soyunmaya başladığını, maktulün kendilerine, "Bu gece burada kalacağım. Yatağımı yapın." dediğini, annesi inceleme dışı sanığın kendilerini alarak yan odaya geçirdiğini, babası sanık ve maktulü salonda yer yatağı hazırladığını, saat 22.00 sıralarında uyumak için odalarına geçtiklerini, maktulün kendilerine bir şey yapacağını düşündükleri için gece saat 02.00"de uyuyabildiklerini, babası sanığın gece saat 03.00-04.00 sıralarında odaya gelerek kendilerini kaldırdığını, salona geçtiklerinde maktulün kanlar içinde yattığını gördüklerini, bu sırada annesi inceleme dışı sanık ..."nin korkudan dışarıya çıktığını, maktulün hâlen yaşadığını, babası sanığın çekiçle kafasına 4-5 kez daha vurdugunu, maktul ölmeyince bu seferde göğsüne bıçak sokmaya başladığını, korkudan babası sanığa engel olamadığına, daha sonra hep birlikte maktulü çarşafa sararak yatağı ile birlikte dışarıya çıkardıklarını, evin bodrumuna götürerek üzerini çöp yünlerle ve yattığı yatakla örttüklerini, bıçakla çekicin nerede olduğunu bilmediğini, bildiği kadarıyla çekicin çöpe atıldığını, bıçağı da polislerin evde bulduğunu, olayı tek başına babası sanığın gerçekleştirdiğini, kendilerinin olay sonrası babası sanığa maktulün cesedini aşağıya götürme konusunda yardımcı olduklarını, olay olduğu esnada uyuduklarını, babası sanığın maktulü salonda yattığı yatağın içerisinde bıçak ve çekiçle öldürdüğünü, olay sonrası odadaki halıları alıp yukarı çıkardıklarını, başlarına bir şey geleceği endişesi ile Mazıdağı"na gittiklerini, maktulün elbiselerini kardeşi tanık ..."ın poşete koyarak çöplüğe attığını,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; Savcılıkta verdiği ifadesinin doğru olduğunu, ne kendisinin ne de annesi inceleme dışı sanık ..."nin ve kardeşlerinin cinayete karıştıklarını, babası sanığın maktulü öldürdükten sonra kendilerini uyandırdığını, aşağıya taşımak için yardım istediğini, ancak hâlâ maktule vurduğunu ve bir süre sonra adamın öldüğünü, uyanınca korkudan kardeşleri ile şoka girdiklerini, annesinin de korkudan bahçeye kaçtığını, daha sonra hep birlikte maktulü aşağıya taşıdıklarını, maktulün kendisini ve ailesini sürekli rahatsız ettiğini, olay günü de maktulün kendisine elle taciz ettiğini, tecavüz etmek istediğini, bağırınca babası sanığın geldiğini ve kendisini bıraktığını, daha önce de küçük kardeşine sarkıntılık yaptığını, maktulün evlerinde kaldığını, babası sanığın da gece maktulü kendilerine namuzsuzluk yapacağı korkusuyla öldürdüğünü,
Mahkemede tercüman aracılığıyla; maktulün evlerine gelerek kendilerini dövmekle tehdit ettiğini, kendisi ve annesinin aynı odada yattığını, babası sanık, maktul ve kardeşi tanık ..."ın aynı odada yattıklarını, uyurlarken babası sanığın maktulü çekiçle vurarak öldürdüğünü, annesi inceleme dışı sanık ile aynı odada olduğu için maktulün annesine tecavüz ettiğini duyduğunu ve gördüğünü, ancak gece yarısı olduğu ve maktul gitme dediği için çıkamadığını, kendisinin de oturup baktığını, yapacak başka bir şeyinin de olmadığını, maktulün annesi inceleme dışı sanık ..."ye tecavüz etmesinden yarım saat sonra çekiçle vurduğunu, maktulün olay öncesinde de ve annesine tecavüz ederken de kendine sarkıntılık yaptığını, cinsel organını gösterdiğini, savcıya da olayı böyle anlattığını söylediği, bu nedenle çelişkinin giderilemediği, babası sanık maktulü öldürdükten sonra korktukları için hep birlikte Mazıdağı"na kaçtıklarını,
İnceleme dışı sanık ... müdafisi huzurunda Kollukta; sanık ... ..."nın resmî nikâhlı eşi olduğunu, belirttiği adreste 4 yıldır eşi sanık ve çocukları ..., ... ve ... ile birlikte yaşadığını, diğer çocuklarından ..."ün ..."da tedavi gördüğünü ve ..."nin de onun başında refakatçi kaldığını, maktulü geçmişte kocası sanığın imamlık yaptığı köy olan Derik ilçesine bağlı ... köyünden yaklaşık 5 yıldır tanıdığını ve zaman zaman evlerine gelip gittiğini, maktulü eşi sanık ve çocuklarının da tanıdığını, maktulün ikametlerine geldiğinde kendisine ve kızlarına sürekli eziyet ettiğini, maktulün kendisinden ve eşi sanıktan para istediğini, vermedikleri takdirde kendisini ve kızlarını tecavüz etmekle tehdit ettiğini, bu olayların maktulün ikametlerine her geldiğinde yaşandığını, kendisi ve ailesinin maktulün tehditlerinden artık bunalmış olduklarını, bazı zamanlarda kendisine ve kızı inceleme dışı sanık ..."e dokunmak suretiyle tacizlerde bulunduğunu, küçük kızı tanık ..."yi de kucağına alarak kendisi ile yatmaya zorladığını, son olarak maktulün 21.12.2012 tarihinde akşam saatlerinde ikametlerine geldiğini, maktulden korktukları için yine evlerine aldıklarını, maktulün oturmakta iken yine kendilerinden para istediğini, ağza alınmayacak şekilde küfürler ederek tecavüzle tehdit ettiğini, eşi sanığın maktulü kovmasına rağmen gitmediğini, eşi sanık sakat olduğu için maktulü evlerinden çıkaramadıklarını, maktulün gece geç saatlerde kendisine yatak hazırlamalarını istediğini ve evin salonunda yatak hazırladıklarını, maktulün kendi önlerinde üzerini çıkardığını, sadece iç çamaşırları ile kaldığını ve yatağa uzandığını, eşi sanık ve maktulün salonda yataklarına yattığını, kendisi ve çocuklarının diğer odaya geçerek yattıklarını, eşi sanığın yatmadan önce kendisine maktulü öldüreceğine dair bir şey söylemediğini, söylemiş olsaydı zaten izin vermeyeceğini, daha sonra 22.12.2014 tarihinde sabah saat 3-4 sıralarında eşi sanığın ve maktulün uyudukları odadan maktulün can havli ile çıkarmış olduğunu düşündüğü bir hırlama sesiyle uyandığını, ancak uyku sersemi olduğu için tekrar uyuduğunu, daha sonra eşi sanığın gelerek kendisini ve çocukları uyandırdığını, maktulün ölmek üzere olduğunu söylediğini, hep birlikte kalkarak maktulü ölmek üzere olduğu odaya geçtiklerini, maktulün hâlâ kanlar içinde hayatta, ancak sadece yaşam belirtisi olduğunu, eşi sanığın yine çekici alarak maktulün kafasına vurmaya devam ettiğini, maktulün öldüğüne emin olunca vurmayı bıraktığını, daha sonra birlikte maktulü çarşafa sararak ikametin ... katına sürükleyerek ve yuvarlayarak indirdiklerini, cesedin başındaki kanın kuruması için bazı eşyaları başına koyduklarını ve üzerini örtüklerini, eşi sanığın maktulün kıyafetlerini ve maktulü öldürmekte kullandığı çekiçi bir poşetin içine koyarak oğlu tanık ..."a çöpe atması için verdiğini, oğlu ..."ın bu poşeti alarak ikametlerinin 3 sokak ötesinde bulunan çöp kutusuna attığını, olayın olduğu odada bulunan halıyı ise evin damına çıkardıklarını, daha sonra olaydan haberdar olacak yakınlarının kendilerine zarar verebilecekleri düşüncesi ile hep birlikte ikametlerinin kapısını kilitleyerek Mazıdağı ilçesine gittiklerini ve maktulün ailesinin kendilerine zarar verebileceği düşüncesi ile Adliyeye gelerek olayı anlattıklarını,
Savcılıkta tercüman aracılığıyla; maktulü eşi sanığın 5 yıl önce Derik ilçesi ... köyünde fahri imamlık yaptığı esnada tanıdığını, zaman zaman ikmaetlerine geldiğini, ikametlerine geldiğinde kendilerine kötü davrandığını, sözlü tacizlerde bulunduğunu, bu konuyla ilgili Emniyete şikâyetçi olmadığını, ayrıca para istediğini ve bazen de evlerinde yatılı kaldığını, tüm bu durumlardan usanmış olduklarını, maktulün ayrıca kendisine ve kızına dokunmak suretiyle cinsel eylemde bulunduğunu, eşi sanığın da bu olaydan rahatsızlığının söz konusu olduğunu, güçleri yetmediği için maktule karşılık veremediklerini, eşi sanığın maktule sürekli eve gelmemesini söylediğini, buna rağmen eve gelip kaldığını, son olarak 22.12.2014 tarihinde evlerine geldiğini, maktulün gelmeden önce eşi sanığı cep telefonundan aradığını ve geleceğinden haberdar olduklarını, aynı gün saat 17.00-18.00 sıralarında geldiğini, evden kovduklarını, ancak çıkıp gitmediğini, avluya kadar gittiğini, tekrar geri gelerek cekedini çıkararak kendilerine, "Hepiniz elimdesiniz. Yatağımı serin, yatacağım." dediğini, korkularından bir şey diyemediklerini, eşi sanık ve maktule salona yatak serdiklerini, kendisi ve çocuklarının ayrı bir odaya geçtiğini, sabah saat 03.00-04.00 sıralarında eşi sanığın kendisini uyandırdığını, salona maktulün yanına gittiğinde yaralı ve ölmek üzere olduğunu gördüğünü, bu sırada çocuklarının da kalktığını, maktulün hâlen yaşadığını ve eşi sanığın çekicle kafasına vurmaya devam ettiğini, öldüğünden emin olunca çekici bıraktığını, daha sonra birlikte maktulü çarşafa sararak yatmış olduğu yatakla evin ... katına indirdiklerini, üzerini çöp ve yünlerle kapattıklarını, halıları toparlayıp evin damına çıkardıklarını, kendi yattıkları odadaki halıları da salona serdiklerini, çekiç ve maktulün bütün eşyalarını çöpe attıklarını, olay sonrası korkup Mazıdağı ilçesine gittikerini, eşi sanığın önceden maktulü öldüreceğini kendisine söylemediğini, söyleseydi izin vermeyeceğini, sadece maktulün ... katına indirilmesine ve çekiçin çöpe atılmasına yardımcı olduklarını, bıçağı ise mutfak tezgahının üzerine bıraktıklarını, eşi sanığın kaldırması ile olayı öğrendiğini, kalktığında maktulün ağır yaralı olduğunu, korkarak bahçeye kaçtığını, bu sebeple engel olamadığını,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde tercüman aracılığıyla; maktulü eşi sanığın öldürdüğünü, öldürürken ne kendisinin ne de çocuklarının yardım ettiğini, maktulün kendilerini sürekli rahatsız ettiğini, evlerine almak istemedikleri hâlde zorla gelip kaldığını, kendisinin belediyede çalıştığını ve maktulün maaş kartını kendinden istediğini, sürekli para talep ettiğini, eve gelip gittikçe kendisine ve kızına sözlü tacizlerde bulunduğunu, maktulün olaydan öncede kendisini sürekli aradığını, kocası sanığı da sürekli aradığını, maktul kendilerini tehdit ettiği için korktuklarından ve cahillikten şikâyetçi olmadıklarını, olayın anlattığı şekilde olduğunu, kocası sanığa yaptığı tek yardımın maktulü öldürdükten sonra onu aşağıya indirmesine yardımcı olmak olduğunu,
Mahkemede tercüman aracılığıyla; maktulün yaklaşık bir yıldır kendisine hem eve gelerek hem de eşi sanığın yanında tacizde bulunduğunu, namusuna yönelik hareketlerde bulunduğunu, eşi sanıktan utanmadan kendisine laf ve el attığını, akşam saat 19.00 sıralarında maktulün kendi evlerine geldiğini, eşi sanığın yanında maktulün üzerine atladığını, polise şikâyet edeceğini söylediğini, korkudan çocukları tanık ... ve kızı inceleme dışı sanık ..."in odaya sığındığını, eşi sanığın da sakat olduğu için bir şey yapamadığını, maktulün üzerindeki kıyafetleri çıkardığını, üzerine atladığını, maktulün zorla kendisine sahip olduğunu, sonra da yan odada eşi sanığın yanında uyuduğunu, yaklaşık yarım saat sonra eşi sanığın maktule çekiçle vurduğunu duyduğunu, yanlarına gittiğinde vurmaya devam ettiğini, eşi sanığın maktule çekiçle bir defa vurunca bayıldığını, eşi sanığın daha sonra bıçak aldığını, ancak bıçakla vurduğunu görmediğini, korktuğu için içeriye kaçtığını, maktulü öldürdükten sonra hep birlikte bodruma indirdiklerini, olayda kullanılan çekiçi ve bıçağı eşi sanığın yıkadığını, çekici de oğlu tanık ..."ın çöpe attığını, halıyı da temizlemek için evin üst katına çıkardıklarını, ... GSM hattının kendisine ait olduğunu, maktul aradığında kendisini bırakması için onu ikna etmek amacıyla görüştüğünü, maktul kendisini tehdit ettiği için polise şikâyet etmediğini, kocası sanığı da olay günü kendisinin söylediğini ve öğrendiğini, Savcılıkta da bu şekilde ifade verdiğini, ancak savcının farklı yazdığını, olayın namus davası olduğunu söylediğini,
İfade etmişlerdir.
Sanık ... müdafisi huzurunda Kollukta; adresini verdiği yerde yaklaşık 4 yıldır ailesi ile birlikte ikamet ettiğini, inceleme dışı sanık ..."nin resmî nikâhlı eşi, inceleme dışı sanık ..., tanıklar ... ve ... "ın yanlarında yaşadığı çocukları olduğunu, diğer çocukları ..."ün ... ilinde tedavi gördüğünü ve ..."nin de onun yanında refakatçi olarak kaldığını, maktulü geçmişte imamlık yaptığı köy olan Derik ilçesine bağlı ... köyünden yaklaşık olarak 5 yıldır tanıdığını, zaman zaman ikametine geldiğini, maktulü eşi inceleme dışı sanık ... ve çocuklarının da tanıdığını, maktulün ikametine geldiği vakitlerde kendisine ve ailesine sürekli eziyetler ettiğini, kendisinden sürekli para istediğini, vermediği takdirde kendisini, karısına ve kızlarına tecavüz etmekle tehdit ettiğini, bu olayların maktulün ikametlerine her geldiğinde yaşandığını, artık bu tehdit ve eziyetlerden bunalmış olduğunu, son olarak maktulün 21.12.2104 tarihinde akşam saatlerinde ikametlerine geldiğini ve korktukları için eve aldıklarını, maktulün akşam saatlerinde ikametlerinde oturmakta iken yine kendilerinden para istediğini, ağza alınmayacak küfürler ederek yine tecavüzle tehdit ettiğini, sol bacağından rahatsız olduğu ve maktulün de kendisinden kuvvetli olması sebebiyle ikametinden çıkaramadığını, daha sonra maktulün kendisine bir yatak hazırlanmasını istediğini, evlerinin salonuna maktule bir yatak hazırladıklarını, maktul ve kendisinin salonda yataklarına yattıklarını, ancak maktulün eşi ve çocuklarına zarar verme ihtimali olduğundan hiç uyuyamadığını sabaha kadar uyanık kaldığını, maktulün yatmadan önce kıyafetlerini çıkararak uyuduğunu, 22.12.2104 tarihinde sabah namazından önce saat 3-4 sıralarında maktul uyumakta iken evinde bulunan bir adet çekici ve bıçağı yanına alarak başına geçtiğini, maktulün başına sağ elinde bulunan çekiçle yaklaşık 9-10 kez sert bir şekilde vurduğunu, ardından yine sağ eline aldığı bıçakla maktulün karın bölgesine 3-4 kez vurduğunu, maktulü kendisine ve ailesine zarar verme ihtimali olduğu için öldürmek zorunda olduğunu, maktulün öldüğünden emin olduktan sonra eşi inceleme dışı sanık ... ve çocuklarını uyandırdığını ve maktulün ölü olduğu odaya geçtiklerini, hep birlikte maktulü çarşafa sararak ikametin bodrumuna sürükleyerek ve yuvarlayarak indirdiklerini, cesedin başındaki kanın kuruması için bazı eşyaları başına koyduklarını ve üzerini örttüklerini, maktulün kıyafetlerini, olayda kullandığı çekici bir poşetin içine koyarak oğlu tanık ..."a çöpe atmasını söylerek verdiğini, oğlu ..."ın poşeti ikametlerinin 3 sokak ötesinde bulunan çöp kutusuna attığını, olayda kullandığı ekmek bıçağını yıkayarak ikametinin içerisinde bir yere attığını, olayın olduğu odada bulunan halıyı evin damına çıkartıklarını, üzerindeki kanlı elbiselerini de evin içinde bıraktığını, maktulün yakınlarının olaydan haberdar olunca kendisine ve ailesine zarar verebileceği düşüncesi ile ikametlerinin kapısın kilitleyerek Mazıdağı ilçesine gittiklerini, daha sonra aynı düşünceyle Adliyeye gelip olayı anlattıklarını, maktulü sürekli ikametlerine gelip kendilerini sürekli tehdit etmesinden dolayı öldürdüğünü, olayda çocuklarının ve eşi inceleme dışı sanık ..."nin kendisine herhangi bir yardımlarının olmadığını, maktulün ilk vurduğu çekiç darbesiyle bayıldığını, ardından çekiçle vurmaya devam ettiğini ve ardından da bıçaklayarak öldürdüğünü,
Savcılıkta tercüman aracılığıyla; Emniyetteki ifadesinin doğru olduğunu, ailesi ile birlikte Kızıltepe ilçesinde kaldığını, maktulü 5 yıl önce Derik ilçesine bağlı ... köyünde fahri imamlık yaparken tanıdığını, o tarihten beri görüştüklerini, maktulün zaman zaman ilçe merkezindeki ikametlerine gelerek kaldığını, yaklaşık 5 yıldır evine gelip kaldığını, bu süre zarfında kendilerine eziyet ettiğini, kendisi sakat olduğu için maktule karşı koyamadığını, ailesine sözlü tacizde bulunduğunu, maktulden korktuğu için şikâyetçi olmadığını, bu olaylardan kimsenin haberi olmadığını, maktulün olaydan bir gün önce kendisini aradığını, "Eve geleceğim." dediğini, maktule "Gelme." dediğini, ona rağmen 21.12.2014 tarihinde akşam saat 17.00-18.00 sıralarında evine geldiğini, sohbet sırasında kendilerine hakaret ve tacizlerde bulunduğunu, maktulden gitmesini istediğini, ancak maktulden güçsüz olduğu için evden çıkarmaya gücünün yetmediğini, olayı kimsenin duymasını istemediği için polise haber vermediğini, maktulün kendisine hitaben, "Ben bu gece burada kalacağım. Bana yatak hazırlayın." dediğini, saat 22.00 sıralarında televizyon izledikleri yer olan salona yatak hazırladıklarını, eşi inceleme dışı sanık ... ve çocuklarının diğer odaya yatmaya gittiklerini, maktulle aynı odaya kendisinin de yatak serdiğini, ancak maktulden korktuğu için uyuyamadığını, maktul uyuduktan sonra çekiçle bıçağı alarak yanına koyduğunu, maktulü daha önce öldürmeye karar verdiği için uyuduğundan emin olduktan sonra 22.12.2014 tarihinde saat 03.00-04.00 sıralarında sağ eliyle çekiçle maktulün kafasına 9-10 defa sert bir şekilde vurduğunu, çekici bırakıp bu sefer eline bıçağı aldığını, sağ eliyle maktulün kalp ve göğüs bölgesine 3-4 defa bıçağı saplayıp çıkardığını, maktulün öldüğünden emin olduktan sonra ailesini uyandırdığını, birlikte maktulü çarşafa sararak sürükleyerek bodruma indirdiklerini, üzerini çöp ve yünlerle örttüklerini, olayın meydana geldiği yer olan salondaki halıları dama çıkarttıklarını, yan odadaki halıları salona serdiklerini, çekici oğlu tanık ..."a vererek, "Çöpe at." dediğini, oğlunun da çekiçi çöpe attığını, bıçağı ise evde yere yattığını, maktulü öldürmeye olay günü kendisini aradığında karar verdiğini, çünkü maktulden bıktığını, evine gelmesini istemediğini, eve gelmek isteyince ailesini maktulden kurtarmak için öldürmeye karar verdiğini, suçta çekiç ve bıçak kullandığını, ailesinin sadece olay sonrası maktulün cesedinin aşağıya bodruma indirilmesine yardımcı olduklarını, maktule çekiçle vurunca kendisinden geçtiğini, ses çıkarmaya fırsatı kalmadığı için ailesinin haberi olmadığını, inceleme dışı sanık ..."in dediğinin doğru olduğunu, maktulün öldüğünü düşündüğü için ailesini kaldırdığını, ailesi odaya geldiğinde maktulün ölmediğini görünce tekrar çekiçle kafasına vurarak öldürdüğünü, maktulün tüm eşyalarını ellemeden çöpe attıklarını, olayı tek başına gerçekleştirdiğini ve ailesinin olayla bir alakası olmadığını,
Tutuklama talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde tercüman aracılığıyla; Savcılıktaki ifadesini tekrar ettiğini, maktulün eşi ve çocuklarına sarkıntılık yaptığını, olay günü kızına sarkıntılık yaptığını, kızının bağırması üzerine odaya giderek kızını kurtardığını, maktulün çocuklarına zarar verebileeği düşüncesiyle sabaha kadar uyuyamadığını ve bu korkuyla cinayet işlediğini, incelemede dışı eşi sanık ... ve kızı ..."in olaya karışmadığını, maktulü öldürdükten sonra uyandıklarını, onlar uyandığında hâlâ öldürmeye devam ettiğini, karısı inceleme dışı sanık ..."nin dışarıya çıktığını, maktul öldükten sonra hep birlikte maktulün cesedini aşağıya indirdiklerini, olayın duyulmaması için şikâyet edemediklerini, tamamen çocuklarını korumak için bu cinayeti işlediğini, ayrıca maktulün ailesinden de korktuğunu,
Mahkemede tercüman aracılığıyla; kendisinin engelli ve sakat olduğunu, maktulün köyünde beş yıl kadar önce bir yıl fahri imamlık yaptığını, ondan sonra Kızıltepe ilçesine taşındığını, maktulün güçlü bir insan olduğunu, ara sıra evlerine gelip gittiğini, maktulün kendilerinden korkmadığı içinde aile ortamında söylenmemesi gereken sözler söylediğini, olay günü akşam saat 17.00-18.00 sıralarında maktulün evlerine geldiğini, o gün evlerinde yatmak istediğini, maktul ve kendisinin aynı odada yattığını, eşi inceleme dışı sanık ..."nin ayrı odada yattığını, aynı gün gece eşi inceleme dışı sanık ..."nin bağırma sesi üzerine uyandığını, uyandığında gece saat 03.00-04.00 civarı olduğunu, maktulü yatağında görmediğini, maktulü diğer odalarda aradığında eşi inceleme dışı sanık ... ile maktulün aynı yatakta bulunduklarını, maktulü eşiyle aynı yatakta gördüğünde eşyalarını çıkarmış vaziyette çıplak olduğunu, eşinin de çıplak olduğunu, maktulün eşinin koynunda olduğunu, onları o hâlde görünce sesini çıkartmadığını, maktulün arkası dönük olduğu için kendisini görmediğini, bu olay nedeniyle çok üzüldüğünü, gücü maktule yetmediği için maktul yatağına geçtikten sonra onu öldürmeyi düşündüğünü, bir süre sonra maktulün kendisinin uyuduğu odaya geldiğini, yatağına geçtiğini, uyumasını beklediğini, maktul uyuduktan sonra önce kafasına çekiçle vurduğunu, bayıldıktan sonra da bıçakla maktule vurarak öldürdüğünü, olay nedeniyle kendisini kaybettiği için soruşturma aşamasında ne şekilde ifade verdiğini hatırlamadığını, maktulün rahat durmadığını, uyamadan önce de kızı inceleme dışı sanık ..."i de taciz ettiğini, eşi ve çocuklarını maktulü öldürdükten sonra kaldırdığını, daha sonra maktulü bodruma indirmeye gücü yetmediği için çocukları ve eşinin yardım ettiğini, maktulü ve eşi inceleme dışı sanık ..."yi yatakta gördüğünde maktulün eşine tecavüz ettiğini, eşinin bu tecavüze karşı koyduğunu, maktule, "Ben Allah yolundayım. Ben ilişkiye girmek istemiyorum." diye bağırdığını, sadece durumu gördüğünü, güçsüz olduğu için müdahale edemediğini, sadece gözetlediğini, olay günü eşi ve çocuklarının ayrı ayrı odalarda uyuduklarını, eşi ve çocukları korktukları için soruşturma aşamasında aynı odada uyuyorduk şeklinde ifade vermiş olabileceklerini, maktulün elbiselerini, telefonunu ve bütün eşyalarını çöpe attıklarını, eşi inceleme dışı sanık ..."nin siyah bir telefonu olduğunu, maktule ait telefonu almadığını,
Bozmadan sonra Mahkemede tercüman aracılığıyla; maktulü 5 yıldır tanıdığını, Kızıltepe"deki evlerine gelip gittiğini, maktul eşi inceleme dışı ..."ye tecavüz ettiğini, eşinin bunu kendisine söylemediğini, evlerinin iki oda, bir salon olduğunu, maktulü öldürdüğü gece maktulle birlikte aynı odada yattıklarını, diğer odada eşi inceleme dışı sanık ... ve çocuklarının yattığını, gece uyandığında maktulün yatakta olmadığını gördüğünü, diğer boş odaya gittiğinde maktulü ve eşi ..."yi çıplak olarak gördüğünü, kapıyı yavaşça açtığını, onların kendisini görmediğini, geri yatağına döndüğünü, kendisini kaybettiğini, maktul yatağına dönüp uyuduğunda onu çekiçle ve bıçakla öldürdüğünü, maktulü öldürürken eşi ve çocuklarının uyuduğunu, maktulü öldürdükten sonra eşi ve çocuklarını kaldırdığını, Türkçe bilmediğini, yaşlı ve sakat olduğunu, polislere de maktulün eşine tecavüz ettiğini söylediğini, maktulün güçlü, kendisinin gariban olduğunu, maktulün kendi evinde eşiyle cinsel ilişkiye girdiğini 3 defa gördüğünü, ancak güçsüzlüğü ve fizik koşulları ayrıca ilk iki seferde evinde kalmayıp ilişkiden sonra ayrıldığı için herhangi bir şey yapamadığını, ilk iki seferde de eşiyle yattığını, cinsel ilişkiye girdiğini, yaklaşık 20 günlük süre içerisinde 3 defa eşiyle ilişkiye girdiğini gördüğünü, son gördüğünde de kendisinden geçip uyuduğunda maktulü öldürdüğünü, maktul ve eşini 3 defa cinsel ilişkiye girdiğini gördüğünde her ikisinin de çıplak olduğunu ve eşinin bağırmadığını, ilk iki sefer gördüğünde eşine birşey söylemediğini, maktul 3. sefer gelmeden önce eşine iki defa maktulle kendisini gördüğünü söylediğini, eşinin de kendisine kızdığını, ses çıkarma diye maktulün kendisine söylediğini ifade ettiğini, fakir oldukları için herkesin kendilerine zekat ve yardım verdiklerini, verilen yardımlarla altın aldıklarını, üst aramasında çıkan paraların kaynağının bunlar olduğunu, fizik durumu nedeniyle maktulle mücadele etmesi mümkün olmadığı için maktul uyuduğunda öldürdüğünü, yaşananlardan dolayı pişman olduğunu, maktulün eşiyle yattığını gördüğünü, eşine sorduğunda maktulün kendisiyle zorla cinsel ilişkiye girdiğini söylediğini, bunları görmemiş olsaydı böyle bir olayın yaşanmayacağını,
Savunmuştur.
Tahrik kelimesi, sözlüklerde hareket hâlinde olmayan bir şeyi harekete geçirme, kımıldatma, kışkırtma olarak tanımlanmıştır. (Türk Dil Kurumu Güncel Sözlüğü, Kubbealtı Lugati.)
İnsanın dış dünyaya yansıyan davranışlarını esas alan ceza hukuku, onun davranışlarında iç dünyasının, o anki ruh hâlinin ve genel psikolojik özelliklerinin önemi bulunduğunu kabul ederek bu psikolojik durumlara belli bir hukuki değer vermektedir. Bu itibarla modern ceza hukuku sadece işlenen suçu değil, suçun işlenmesinde etkili olan nedenleri göz önünde bulundurarak cezalandırma yoluna gitmektedir. (Devrim ..., Yeni Türk Ceza Kanunu"nda Haksız Tahrik, AÜHFD, 2004, C. 54, s.225.)
Haksız hareketin kişi üzerinde ve onun psikolojik aleminde bir tepki doğuracağını kabul eden modern ceza hukuku, failin bu durumunu değerlendirmekte, cezai sorumluluğunu azaltan bir sebep olarak görmektedir. Failin bu subjektif durumuna önem veren çeşitli ülkelerin ceza kanunlarında, failin cezasında belli oranlarda indirim yapılması esası kabul edilmiştir. (M. Muhtar Çağlayan, Yargıtay İçtihatları Işığında Haksız Tahrik üzerine Bir İzah Denemesi, Adalet Dergisi, Ocak –Şubat, 1982, S.1, s.14.)
Bu düşünceden hareketle 5237 sayılı TCK"nın 29. maddesinde de haksız tahrik;
"Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir" şeklinde, ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak hüküm altına alınmıştır.
Ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet ya da şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi durumunda kusur yeteneğindeki azalmayı ifade etmektedir. Bu hâlde fail, suç işleme yönünde önceden bir karar vermeden, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısı üzerinde meydana getirdiği karışıklığın neticesi olarak bir suç işlemeye yönelmektedir. Bu yönüyle haksız tahrik, kusurun irade unsuru üzerinde etkili olan nedenlerden biridir. Başka bir anlatımla, haksız tahrik hâlinde failin iradesi üzerinde zayıflama meydana gelmekte, böylece haksız fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altındaki kişinin suç işlemekten kendisini alıkoyma yeteneği önemli ölçüde azalmaktadır.
Ceza Genel Kurulunun istikrar kazanmış kararları ile öğretide de kabul gören görüşler doğrultusunda haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesi için;
a) Tahriki oluşturan haksız bir fiil bulunmalı,
b) Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı,
c) Failin işlediği suç bu ruhsal durumunun tepkisi olmalı,
d) Haksız tahrik teşkil eden eylem mağdurdan sâdır olmalıdır.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nda, 765 sayılı Kanun"da yer alan "ağır – hafif tahrik" ayırımına son verilerek; tahriki oluşturan eylem, somut olayın özelliklerine göre hâkim tarafından değerlendirilip, sanığın iradesine etkisi göz önünde bulundurulmak suretiyle, maddede gösterilen iki sınır arasında belirlenen oranda cezasından makul bir indirim yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesi açısından, failin suçu ilk haksız fiilin doğurduğu öfke veya şiddetli elemin etkisiyle işleyip işlememesi önemlidir. Mağdur ya da ölenden gelen haksız hareketin psikolojik etkisinin devam ettiğinin kabulünde zorunluluk bulunan hâllerde, haksız tahrik hükmünün uygulanması gerekmektedir.
Yerleşmiş yargısal kararlarda kabul edildiği üzere, gerek fail, gerekse mağdurun karşılıklı haksız davranışlarda bulunması hâlinde, tahrik uygulamasında kural olarak, haksız bir eylem ile mağduru tahrik eden fail, karşılaştığı tepkiden dolayı tahrik altında kaldığını ileri süremez. Ancak maruz kaldığı tepki, kendi gerçekleştirdiği eylemle karşılaştırıldığında aşırı bir hâl almışsa, başka bir deyişle tepkide açık bir oransızlık varsa, bu tepkinin artık başlı başına haksız bir nitelik alması nedeniyle fail bakımından haksız tahrik oluşturduğu kabul edilmelidir.
Karşılıklı tahrik oluşturan eylemlerin varlığı hâlinde, fail ve mağdurun yek diğeri yönünden tahrik oluşturan bu haksız davranışları birbirlerine oranla değerlendirilmeli, öncelik-sonralık durumları ile birbirlerine etki-tepki biçiminde gelişip gelişmediği göz önünde tutulmalı, ulaştıkları boyutlar, vahamet düzeyleri, etkileri ve dereceleri gibi hususlar dikkate alınmalı, buna göre; etki-tepki arasında denge bulunup bulunmadığı gözetilerek, failin başlangıçtaki haksız davranışına gösterilen tepkide aşırılık ve açık bir oransızlık saptanması hâlinde, failin haksız tahrik hükümlerinden yararlandırılması yoluna gidilmelidir.
Uyuşmazlık konusu bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde;
Sanık ... ve inceleme dışı sanık ..."nın resmî nikâhla evli oldukları, inceleme dışı sanık ..."nın ise tarafların müşterek çocukları olduğu, sanığın olay tarihinde 63 yaşında, eşi inceleme dışı sanık ..."nin 41 yaşında olduğu, maktul ..."ın 53 yaşında, nakliye işi ile uğraştığı ve şoförlük yaptığı, sanığın olay tarihinden 5 yıl önce maktulün yaşadığı Derik ilçesine bağlı ... köyünde yaklaşık bir yıl süre ile geçici imam olarak çalıştığı, tarafların bu süre içerisinde tanıştıkları, sonrasında sanık ve ailesinin köyden taşınarak Kızıltepe ilçesine yerleştikleri, maktulün şoför olması sebebiyle zaman zaman Kızıltepe ilçesinde sanık ve ailesinin ikametini ziyaret için geldiği, sanığın doğuştan sol ayağından engelli olması nedeniyle sürekli çalışamadığı ve ekonomik sıkıntı içerisinde bulunduğu, maktulün zaman zaman kendisinin ve çevreden topladığı yardımları sanık ve ailesine verdiği, maktulün 21.12.2014 tarihinde Kızıltepe ilçesinde oğlu ..."ın evinden misafirlikten ayrılarak aynı gün akşam saat 18.00 sıralarında sanık ve ailesinin ikametine geldiği, bir süre oturdukları, sonrasında inceleme dışı sanık ..."nin maktulün yatması için yere yatak serdiği, sanığın da maktulün yanında aynı odada başka bir yatakta yattığı, inceleme dışı sanık ... ve çocukların ise evin başka bir odasında yattıkları, maktulün bir süre sonra uyuduğu, 22.12.2014 tarihinde gece saat 03.00-04.00 sıralarında maktul ile eşi arasında gayriresmî ilişki bulunduğunu düşünen sanığın uyumakta olan maktulün başına çekiçle çok sayıda vurduğu, sonrasında da ekmek bıçağıyla 9 kez vurduğu, her bir bıçak yarasının ayrı ayrı müstakilen öldürücü nitelikte olduğu, maktulün kesici delici alet yaralanmaları ile küt kafa tramvasına bağlı olarak gelişen beyin kanaması, harabiyet ve iç organ harabiyeti neticesinde öldüğü, maktulü öldüren sanığın diğer odada yatan inceleme dışı sanıklar ..., ... ve oğlu tanık ..."ı kaldırdığı, hep birlikte maktulün cesedini ... katına indirdikleri, cesedin üzerini yün ve yatak ile örttükleri, sanığın olayda kullandığı çekici ve maktulün kıyafetlerini çöpe atması için oğlu tanık ..."a verdiği, tanık ..."ın söz konusu eşyaları çöp torbası içerisinde evlerinin üç sokak ötesinde bulunan çöp tenekesine attığı, sonrasında maktulün üzerinde öldürüldüğü halıyı birlikte evin damına çıkarttıkları, sanık ve ailesinin maktulün ailesinin kendilerine zarar verebileceği düşüncesiyle Mazıdağı ilçesine gittikleri, iki gün sonra hep birlikte 23.12.2014 tarihinde saat 09.30 sıralarında Mazıdağı Cumhuriyet Başsavcılığına gelerek teslim oldukları ve olayı anlattıkları, sonrasında Kolluk tarafından yapılan aramada sanığın ikametinin ... katında maktulün cesedinin bulunduğu olayda;
Yerel Mahkemenin olaydan iki gün sonra gelip teslim olan ve suçunu ikrar eden sanığın aşamalarda geliştirmiş olduğu kendi içinde çelişkili savunmalarına itibar etmediğini gerekçeleriyle açıkladığı, öte yandan sanığın kendi içinde çelişkiler barındırsa da baştan beri bir tahrik savunması yaptığı, sanığın yaşadığı bölgenin sosyal kültürel yapısı, eğitimi ve kendisini ifade etme durumu göz önüne alındığında eşi inceleme dışı sanık ... ile maktul arasındaki ilişkiyi söyleyememesinin ve bu yönde savunma geliştirememiş olmasının beklenebilir olduğu, katılan ..."ın babası maktulü kendilerinin yanlarından ayrıldıktan sonra aradığında maktulün nerede olduğunu oğlu katılana söylememesi, sanık ve ailesinin evinin yanında iş yeri bulunan tarafsız tanık ..."ın maktulün sanığın evine geldiğinde çocukların evden çıktıklarını duyduğu şeklindeki anlatımı, telefon inceleme tutanağı ve HTS kayıtlarından maktulün kullandığı ... numaralı GSM hattı ile sanığın eşi inceleme dışı sanık ..."nin kullandığı ... numaralı GSM hattını sık sık aradığı ve görüşmeler yaptığı, inceleme dışı sanık ..."ye maktulün kendisini sık sık neden aradığı sorulduğunda, maktul aradığında kendisini bırakması için onu ikna etmek amacıyla görüştüğü yönündeki anlatımı ve sanığın bozmadan sonraki savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulama koşullarının oluştuğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yerel Mahkeme hükmündeki direnme gerekçesinin isabetli olduğuna ve uygulamanın denetlenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.09.2018 tarih ve 267-428 sayılı, sanığın maktul ..."ı kasten öldürme suçundan kurulan hükmünde 5237 sayılı TCK’nın 29. maddesinin uygulanması koşullarının oluştuğuna ilişkin direnme gerekçesinin İSABETLİ OLDUĞUNA,
2- Dosyanın, uygulamanın diğer yönlerden denetlenmesi için Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 30.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.