12. Ceza Dairesi 2013/7098 E. , 2014/8488 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK"nın 223/2-c. maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ile müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Müşteki vekilinin temyiz itirazlarının incelemesinde;
Müşteki vekilinin, yokluğunda verilen hükmü, 13.12.2012 tarihinde tebliğ ettiği, CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 24.12.2012 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE,
2- Katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Diyarbakır il merkezinde bulunan ve kentsel sit alanı içerisinde kalan, mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü"ne ait, 36 pafta, 157 ada, 97 sayılı parsel üzerinde bulunan... Hanı"nın tescilli kültür varlığı olduğu, Vakıflar Genel Müdürlüğü görevlilerince yapılan tespitte, tescilli binanın bodrum katında bulunan ... Kitap isimli dükkanı işleten sanık ..."ın, izin almadan tescilli binanın dış duvarına dükkan ismini gösterir tabela astığının ve dükkan içerisine su boruları ile elektrik kablolarının geçirilmiş olduğunun tespit edildiği,... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 13.05.2009 tarih ve 2216 sayılı kararı ile izinsiz uygulamalar nedeniyle sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, sanık hakkında soruşturmanın başlatıldığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, ... Bölge Müdürlüğü"nün 29.04.2010 tarihli ve 20.05.2010 tarihli yazılarında, davaya konu dükkanın izin alınmadan işgal edilerek kullanıldığı, izin alınmadan dış duvara levha asıldığının belirtildiği, her ne kadar olay yeri keşfine iştirak eden inşaat mühendisinden alınan 24.05.2010 tarihli raporda su borusu ve tahliye borularının genel yapıya ve dış görünüşe fazla bir zarar vermediği, tabela asılması için taşlar arasındaki derzlere çakılan kancalar derzlere zarar vermiş, ancak genel yapıya ve dış görünüşe zarar vermediği belirtilmiş ise de, hem bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, hem de mevcut raporda dahi derzlere zarar verilmiş olduğunun belirtildiği, kaldı ki taşları bir arada tutan alçının zarar görmesi halinde binanın yıkılma ihtimalinin doğacağı böylece sanığın eyleminin sabit olduğu anlaşılmakla, Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan müdahalenin yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği,
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, olay yerinde sanat tarihi ve arkeolog bilirkişilerin katılımı ile keşif icra edilerek, sanık tarafından izin alınmadan tescilli binanın dış yüzeyine takılan tabela ile dükkan içerisinde yapılan tadilatların tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu tadilat ve uygulamaların ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiğinin gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.