Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22328
Karar No: 2015/8133

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/22328 Esas 2015/8133 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/22328 E.  ,  2015/8133 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalıların maliki, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın 23.10.2005 tarihinde müvekkilleri yayalara çarparak yaralanmalarına sebebiyet verdiğini, müvekkillerinin iş göremezlik, ulaşım, tedavi ve bakıcı-yardımcı tutulması zararları olduğunu ileri sürerek davacı ... için 3.500 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın, davacı ... ... için 1.500 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle davacı ... için maddi tazminat talebini 39.878,27 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı .... vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı araç sürücüsünün davalı ... olmadığı, davalı ... olduğu, kaza nedeniyle davacı ...’nin % 68 oranında çalışma gücünden kaybettiği ve sekiz ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, davacı ... ...’nin maluliyet kaybına uğramadığı, üç ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın reddine, davacı ... için 1.933,87 TL geçici iş göremezlik, 32.448,65 TL sürekli iş göremezlik ve 251,03 TL ... Başkanlığı tarafından karşılanmayan tedavi giderinin, davacı ... ... için 697,37 TL geçici iş göremezlik zararının davalılar ..., ...ve ... A.Ş.’den tahsiline, davacı ... için 10.000 TL, davacı ... ... için 1.000 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ...’den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, Sosyal Sigortalar Sağlık İşleri Tüzüğü"ne uygun olan maluliyete ilişkin raporun hükme esas alınmasında ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasında bir usulsüzlük bulunmamıştır.
    Mahkemece alınan 22.09.2008 tarihli kusur raporunda davacı yayaların % 65 oranında, davalı sürücü ...’nun %35 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiş olup, davacıların itirazı üzerine aynı bilirkişiden alınan 23.2.2009 tarihli ek raporda ise görüş değiştirilerek davacı yayaların % 35 oranında, davalı sürücü ...’nun % 65 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
    Yine mahkemece alınan 19.03.2009 tarihli aktüerya raporunda davacı yayaların %35 oranında, davalı sürücü ...’nun % 65 oranında kusurlu olduğu yönündeki kusur oranlarına göre davacı ...’nın 697,37 TL geçici iş göremezlik, davacı ...’nin 1.933,87 TL geçici iş göremezlik, 32.448,65 TL sürekli iş göremezlik zararı bulunduğu bildirilmiş ve bu rapor hükme esas alınmıştır.
    Davalı sürücü ...’in taksirle birden çok kişinin yaralanmasına sebep olma suçundan yargılandığı ... 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.02.2012 tarihli 2011/230 E. 2012/150 K. sayılı dosyasında ceza yargılaması sırasında alınan 07.06.2007 tarihli kusur raporuna göre sanık ...’nun asli, yayaların tali kusurlu olduğu kabul edilerek sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm sanığın temyizi üzerine 12. Ceza Dairesinin 12.07.2013 tarihli 2013/13083 E. 2013/19063 K. sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir.
    818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) “ceza hukuku ile medeni hukuk arasında münasebet” başlıklı 53. maddesi: “Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez.” hükmünü içermektedir.
    Görülmektedir ki, ceza mahkemesinin “delil yetersizliğine dayanan beraat kararının” hukuk hâkimini bağlamayacağı ancak beraat kararı bir maddi olguyu tespit ediyorsa bu kararın hukuk hâkimini bağlayacağı, beraat kararı suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayanıyorsa, bu kararın hukuk hâkimini de bağlayacağı, bundan başka kusurun takdiri ve zararın miktarını tayini hususundaki kararın hukuk hâkimini bağlamayacağı hüküm altına alınmıştır (Turgut Uygur, Borçlar Kanunu Şerhi, C. 1, s. 844).
    Bu durumda, ceza mahkemesi kararının kusurun varlığı ve zarar miktarının belirlenmesi konusunda hukuk hakimini bağlamayacağı kuşkusuzdur. (HGK, 10.12.1975 gün ve 1975/11, 406 E., K; 25.11.1983 gün ve 1983/4-261, 1220 E., K. sayılı ilamları).
    Böylece, kural olarak hukuk hâkimi ceza yasasındaki hükümlerle ve ceza hâkiminin kararıyla bağlı tutulmamış; BK’nun 53. maddesi ile bağımsızlık ilkesi benimsenmiştir (... Reşit Karahasan, Tazminat Hukuku, 1996, s. 437 vd.).
    Ne var ki, hukuk hâkiminin yukarıda açıklanan bu bağımsızlığı sınırsız değildir.
    Hukuk hâkiminin kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı olmadığı ancak aynı olay nedeniyle ceza yargılamasında hükme dayanak alınan maddi olgularla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusunda tamamen bağlı olacağı gerek öğreti gerekse de yargısal uygulamada istikrarla kabul edilmektedir.
    Hal böyle olunca, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır (HGK, 24.12.2014 gün ve 2014/4-846 E., 2014/1091K)
    Bu durumda ... 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/230 E. 2012/150 K. 22.02.2012 tarihli kararıyla sanık ...’nun asli kusuruna dayalı maddi vakıa, yayaların tali kusuruna dayalı maddi vakıa kesinleşmiş olup, hukuk hakiminin maddi vakıa ile bağlı olacağı açıktır. Mahkemece de alınan 23.2.2009 tarihli ek kusur raporunda davalı sürücü ...’nun % 65 oranında kusurlu, davacı yayaların % 35 oranında kusurlu olduğunun bildirilmiş olmasına ve hükme esas alınan iş göremezlik tazminat raporunda da bu kusur oranlarına göre hesaplama yapılmış olmasına göre, gerekçedeki “tarafların kazadaki kusur oranları hakkında alınan 23.09.2008 havale tarihli raporda, kazanın oluşumunda... plaka sayılı araç sürücüsü ..."in % 35 oranında, davacı asillerin ise %65 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği”şeklindeki cümlenin maddi hata sonucu yazıldığı Dairemizce kabul edilerek sonucu itibariyle doğru olan hükmün (6100 s. HMK geçici 3. maddesi uyarınca) 1086 s. HUMK 436/2 maddesi gereğince gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile gerekçede “Davacı tarafın maddi tazminat istemi yönünden” cümlesiyle başlayan paragraftaki “tarafların kazadaki kusur oranları hakkında alınan 23.09.2008 havale tarihli raporda, kazanın oluşumunda... plaka sayılı araç sürücüsü ..."in % 35 oranında, davacı asillerin ise % 65 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği” cümlesinin çıkarılarak yerine “tarafların kazadaki kusur oranları hakkında itiraz üzerine alınan 23.2.2009 tarihli ek raporda, kazanın oluşumunda... plaka sayılı araç sürücüsü ..."in % 65 oranında, davacı asillerin ise % 35 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği” cümlesinin yazılması suretiyle gerekçenin davacı ... yönünden bu şekilde düzeltilmesine, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ..."e geri verilmesine 2.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi