Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/22260 Esas 2015/1693 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22260
Karar No: 2015/1693
Karar Tarihi: 30.01.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/22260 Esas 2015/1693 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/22260 E.  ,  2015/1693 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, davacının yurtdışında Türk vatandaşı iken geçen çalışmalarını borçlanabileceğinin ve ..."na giriş tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıcı olarak tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Dosyadan, davacının 02.10.1965 tarihinde Türkiye’de 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır.
    Hukuk Genel Kurulu"nun 14.11.2007 tarih ve 2007/13-848 Esas 2007/840 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup, bunlara dava şartları denir. Dava şartlarından bir kısmı olumlu (varlığı mutlaka gerekli); diğer bir kısmı da, olumsuz (yokluğu mutlaka gerekli) niteliktedir. Hâkim, önüne gelen bir davada, dava şartlarının mevcut olup olmadığını re"sen gözetmelidir. Olumlu dava şartlarından biri de, davacının o davayı açmakta hukuki yararının bulunmasıdır. Açılmasında davacısı yönünden hukuki yarar bulunmayan bir dava, dava şartının yokluğundan dolayı reddedilmelidir.
    Somut olayda; Kurumun, davacının sigortalılık başlangıcını 24.09.1972 tarihinden önceki bir tarih kabul etmesi nedeni ile eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde davanın kabulü yönünde hüküm kurulması usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesindeki atıf gözetilerek, Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    S O N U Ç : Hüküm fıkrasında yazılı “Davanın KABULÜNE” sözcüklerinin silinerek yerine “Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE” sözcüklerinin; birinci bendinde yazılı “davacının sigortalılık başlangıç tarihinin yurt dışında çalışmaya başladığı 24.09.1972 tarihi olarak TESPİTİNE” ifadesinin silinerek yerine “..."na giriş tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıcı olarak tespitine yönelik talebin hukuki yarar olmadığından reddine” ifadesinin; ayrıca hüküm fıkrasının avukatlık ücretine ilişkin üçüncü bendinden sonra gelmek üzere “1.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ifadesinin; hüküm fıkrasının yargılama giderleri ile ilgili dördüncü bendinde yazılı “davalıdan tahsiline” kelimelerinin silinerek yerine “kabul red durumuna göre 12 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,” ifadesinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.