Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/4257 Esas 2013/14762 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4257
Karar No: 2013/14762
Karar Tarihi: 03.06.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/4257 Esas 2013/14762 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2013/4257 E.  ,  2013/14762 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı, davalıdan bir bağımsız bölüm satın aldığını, daire bedelini davalıya ödediğini, davalının daireyi taahhüt ettiği tarihte teslim etmediğini, gecikilen her bir ay için kira ödemek zorunda kaldığını, davalının bir ödeme yapmaması üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattığını, itirazın iptali ile takibin devamına %40 tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davacı, 6.5.2009 tarihli 2011/149 esas sayılı birleşen dava dosyası ile de asıl dava konusu ile aynı ancak farklı aylara ilişkin kira tazminatının tahsili için açtığı 2009/13105 sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının ...2.İcra Müdürlüğünün 2010/14606 esas sayılı takibe vaki itirazının iptaline, 7.500,00 TL asıl alacak, 309,35 TL faiz, ...4.İcra Müdürlüğünün 2009/3883 esas sayılı takibinin 1.500,00 TL asıl alacak, 14,20 TL faiz, ...2. icra müdürlüğünün 2009/13105 esas sayılı takibinin 2.250,00 TL asıl alacak, 19,05 TL faiz üzerinden devamına karar verilmiş, verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Mahkemece 6.5.2009 tarihli 2010/526 sayılı asıl ve 6.5.2009 tarihli 2011/149 esas sayılı birleşen davada ayrım yapılmadan hüküm kurulmuştur. HUMK.nun 388/son maddesi gereğince hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir
    söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yine aynı Kanunun 389 maddesinde de, hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. Öte yandan davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, birleştirilen dava dosyasının tarafları, iddia, savunma özeti, delilleri kararda belirtilip, değerlendirilip, asıl ve birleşen her bir dava için kararda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Somut olayda asıl ve birleştirilen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmamıştır. Bu hali ile verilen karar HUMK.nun 388.maddesine uygun değildir. Mahkemece asıl ve birleşen davalar bakımından az yukarda açıklandığı şekilde ayrı ayrı, HUMK.’nun 388. maddesine uygun olarak hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bent gereğince davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 03.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.