21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7002 Karar No: 2018/1120 Karar Tarihi: 13.02.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/7002 Esas 2018/1120 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, işverene ait işyerinde 01/05/2003-15/11/2003 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir. Davacının temyiz başvurusu üzerine dosya incelendi ve dava kabul edilmediği halde reddedilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Davacının çalışmasına ilişkin belgelerin araştırılması gerektiği ve çalışmanın varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılması gerektiği belirtilmiştir. İşveren tarafından verilen belgelerin varlığı oluştuğu takdirde işyerinin var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığının eksiksiz bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Çalışma olgusu her türlü delille ispat kazanabilirken, çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında özen gösterilmesi gerektiği ifade edilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri, hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Ancak davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerekmektedir. Kararın nedenleri bu doğrultuda olduğu için hüküm bozulmuş ve davacının temyiz itirazları kabul edilmiştir.
21. Hukuk Dairesi 2016/7002 E. , 2018/1120 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/05/2003-15/11/2003 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 01/05/2003-15/11/2003 tarihleri arasında davalı ... Üniversite"sinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Somut olayda, davacının davalıya ait ... sicil sayılı işyerinden 18/11/2003 tarihinden itibaren geçen çalışmasının davalı ... ya bildirilmeye başlandığı, 29/05/2003 tarihli ... Üniversitesi Malzeme Çıkış Formu başlıklı belgede, davacının ismi ve imzasının bulunduğu, yine 29/06/2003, 25/05/2003,10/07/2003 tarihli sipariş fişi, tartım fişi gibi belgelerde davacının isim ve imzalarının bulunduğu, davacı tanıklarının çalışmayı doğruladığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine dair hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.