15. Hukuk Dairesi 2018/959 E. , 2018/2766 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi"nin yüklenicinin temerrüdü ve içinde bulunduğu maddi imkânsızlıklar nedeniyle yerine getirilmesi mümkün olmaması nedeniyle feshi ve fesih nedeniyle davacıların maruz kaldıkları zararların tesbit edilerek davalıdan alınıp davacıya verilmesi ve davalının taşınmaza el atmasının önlenmesine karar verilmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece davacının reddine dair verilen karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacılar, sözleşmenin tarafı olan arsa sahipleri ve ölen arsa sahiplerinin mirasçıları olup, davalı ise yüklenicidir. ... 1. Noterliği"nin 22.01.2011 gün 1490 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile davalı yüklenici davacılara ait arsa üzerinde inşaat yapımını üstlenmiştir. Sözleşmede paylaşım, giderler, devir yetkisi, vekâletname, yapım süresi vs. gibi hususlar da düzenlenmiş olup, inşaatın yapım süresi başlıklı bölümde yüklenicinin sözleşme tarihinden itibaren gayrimenkul ile ilgili yapılması gerekli terk, ihdas, tevhid, ifraz gibi işlemlere hemen başlayacağı ve bu gibi işlemlerin bitiminden itibaren gerekli projeleri hazırlayıp inşaat ruhsatı alınacak duruma getireceği, inşaat ruhsatının alınmasından itibaren 36 ay içerisinde arsa sahibine kalan bağımsız bölümleri ve ortak kullanım alanlarını sözleşme hükümlerince göre bitirip arsa sahibine teslim edeceği kararlaştırılmıştır. Buna göre inşaat süresi yapı ruhsat alınmasından itibaren 36 ay olup yapı ruhsatı alınması için belirli bir süre kararlaştırılmadığından bu sürenin ruhsat alınması işlemlerin tamamlanması için gerekli makul bir süre olması gerekir.
Yine sözleşmenin 3. sayfasında vekâletname başlıklı bölüme göre bu sözleşmenin ve hükümlerinin yerine getirilebilmesi için gerekli her türlü yetkiyi içeren vekâletnamenin
yükleniciye ve yüklenicinin gösterdiği kişilere verileceği kabul edilmiştir. Dosya kapsamından bu vekâletnamenin davalı yükleniciye 15.04.2013 tarihinde verildiği anlaşılmakta ise de, davalı yüklenicinin sözleşmenin imzalanmasından sonra ve vekaletnamenin verildiği tarihe kadar arsa sahiplerinden vekâletname düzenlenip verilmesi konusunda talebi olmamış ve bu konuda arsa sapilerini temerrüde düşürmemiştir. Aşamalı devirde de olduğu gibi arsa sahiplerinin kararlaştırılmasına rağmen vekâletnameyi vermemiş olmaları yüklenici tarafından talep edilip arsa sahipleri temerrüde düşürülmedikçe davalı yükleniciye süre uzatımına hak kazandırmaz (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 19.12.2011 gün 2010/4640 Esas 2011/7676 karar, 21.03.2012 gün 2011/3474 Esas 2012/1781 Karar, 15. Hukuk Dairesi"nin 20.10.2011 gün 2010/3285 Esas 2011/6143 Karar sayılı ilâmları).
Bu durumda mahkemece davacılara öncelikle dava dilekçesinde talep ettikleri menfi zararların nelerden ibaret olduğu ve miktarı açıklattırılıp bildirilecek miktara göre noksan harç tamamlattırılarak gerek aşamalı devir yapılmaması gerekse vekâletname verilmemesi sebebiyle yüklenici tarafından talep edilerek arsa sahipleri temerrüde düşürülmedikçe bu hal süre uzatımına hak kazandırmayacağı ve inşaat süresinin işlemesine engel olmayacağından hükme esas raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan, sözleşmenin inşaatın yapım süresi bölümünde yapı ruhsatı alınması için bir süre kararlaştırılmadığından bu işlemin tamamlanıp yapı ruhsatının ne kadarlık sürede alınacağı ile bu süreye 36 aylık inşaat yapım süresi de eklenerek saptanacak teslimi gereken tarihe göre dava tarihi itibariyle davacı arsa sahiplerinin yüklenicinin temerrüdü sebebiyle sözleşmeyi geriye etkili fesih etmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve bunun sonucu olarak davacıların talep ettiği diğer zararlar ve el atmanın önlenmesi istemi konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılar geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.