12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2872 Karar No: 2016/10032 Karar Tarihi: 05.04.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/2872 Esas 2016/10032 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/2872 E. , 2016/10032 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 18.11.2015 tarih, 2015/15048-28627 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurusunda takipte istenen yıllık % 120 faiz oranına itirazla birlikte sair itiraz ve şikayet nedenlerini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece 3095 sayılı Kanun"un 2. maddesi gereğince ticari işlerde uygulanan temerrüt faizine dair avans faizi oranlarının uygulanması gerektiği gerekçesiyle istemin kısmen kabulü ile takip toplamının 91.887,91 TL ve takip sonrası için işleyecek faiz oranının da 3095 sayılı Kanun"un 2. maddesi gereğince ticari işlerde uygulanan temerrüt faizi olarak düzeltilmesine, fazla istenen 114.856,58 TL ve takip sonrası fazla faiz oranı için takibin kısmen durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Faiz oranı konusunda, alacaklı ile borçlu arasında yapılmış olan senet dışındaki sözleşmelerde öngörülen ve senet nedeniyle alınacak faizi belirleyen akdi faiz ile ilgili anlaşma tarafları bağlar. 3095 sayılı Kanun"un 2. maddesine göre de, sözleşme ile yasal faizin aksinin kararlaştırılabileceği hüküm altına alınmıştır. Sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise takip dayanağı senede açık atıf yapılmış olması, bir diğer ifade ile senet bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağının, senedin vade ve tanzim tarihleri ile miktarı belirtilmek suretiyle açıklanması şarttır. Somut olayda, taraflar arasında imzalanan ve takip dayanağı çeke atıf yapılan 16.11.2011 tarihli ödeme protokolü başlıklı belgede, taraflar arasında imzalanan 29.7.2010 tarihli bayilik sözleşmesine atıf yapılmış, bu sözleşmede de aylık % 10 temerrüt faizi hususunda tarafların anlaştığı, ancak mahkemece yukarıda açıklanan şartları taşıyan anlaşmanın varlığı gözardı edilerek takip tarihindeki avans faizi belirlenerek, takip tarihinden sonraki dönemler için, dönem dönem değişen avans faizi oranlarına göre faiz uygulama ve hesaplaması yapılmasına karar verildiği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun faize yönelik itirazının, alacaklı ile keşidecinin imzası bulunan 29.07.2010 tarihli bayilik sözleşmesinde belirlenen faiz oranı esas alınarak ve Yargıtay denetimine imkân verecek şekilde gerektiğinde bilirkişiye başvurularak incelenip hesaplama yapıldıktan sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, avans faiz oranına itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 18.11.2015 tarih ve 2015/15048 Esas - 28627 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.