Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; müvekkillerinin desteği Bedia"nın davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu araçta yolcu olarak bulunduğu sırada 10.11.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaşamını yitirdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıların her biri için 5.000"er TL destek tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep etmiş, 11.7.2013 tarihinde talebini Filip için 24.096,98 TL, Nazlı için 24.096,98 TL"ye yükseltmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek, davacı Filip ve N.. B.."un davasının kabulü ile, Filip için 24.096,98 TL, Nazlı için 24.096,98 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, davacı Yüksel"in davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacılar vekili, hükmedilecek tazminata davalı sigorta şirketinin talebi reddettiği tarih olan 27.02.2012 tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesini talep etmiş, ancak mahkemece dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir. Sigorta şirketi, davanın açılmasından önce temerrüte düşmüş olup mahkemece davacının talebi ile bağlı kalınarak başvurunun reddedildiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi yerine dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de, bu konudaki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK."nun geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendindeki "dava tarihinden" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "27.02.2012 tarihinden" ibaresinin hüküm fıkrasına yazılmasına ve hükmün davacılar yararına bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 02/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.