20. Hukuk Dairesi 2019/2392 E. , 2019/4106 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Teminat mektubunun nakde çevrilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada Hatay 5. Asliye Hukuk ve Kahramanmaraş 4. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, teminat mektubunun nakde çevrilmesi istemine ilişkindir.
Hatay 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, "...6100 sayılı HMK"nın 12. maddesinde "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir." şeklinde emredici düzenleme mevcuttur. Davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu hususu, kesin yetki hallerinde geçerli değildir. 6100 sayılı HMK"nın 12. maddesinde düzenlenen ayni haklara ilişkin yetki; kamu düzenine ilişkin ve kesin yetki kuralı vasfı taşıdığı..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Kahramanmaraş 4. Asliye Hukuk Mahkemesince ise "...her ne kadar Hatay 5. Asliye Hukuk Mahkemesince yetkisizlik kararı verilmiş ise de; açılan davanın alacak davasından ibaret olduğu, hal böyleyken kesin yetki kuralları mahkememiz yönünden mevcut olmayıp, re"sen yetkisizlik kararı verilemeyeceğinden..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
HUMK’nın 9. maddesinde, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça her davanın davalının ikametgahında görüleceği, davalı sayısının birden fazla olması durumunda ise, davanın bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde, 10. maddesinde ise, sözleşmenin yapıldığı veya yerine getirileceği yer mahkemesinde de davanın görüleceği düzenlenmiştir.
Bir davanın görülmesi sırasında birden fazla mahkemenin yetkili olması durumunda seçim hakkının davacıya ait olup, HUMK’nın 27. maddesi gereğince davacı bu hakkını yanlış kullanarak yetkisiz mahkemede dava açtığı takdirde, doğal olarak seçim hakkı ilk itiraz olarak davalıya geçecektir. Davalı, yetki itirazında yalnızca bir mahkemeyi göstererek seçim hakkını kullanabilir. Bu durumda, mahkemece dosyanın yetkili yer mahkemesine gönderilmesi gerekir. Buna karşılık, davalı yetki ilk itirazında birden fazla yetkili mahkemeyi gösterdiği takdirde seçim hakkı bu sefer tekrar davacıya ait olacaktır. Bu durumda mahkemenin, davacıya yetkili mahkemelerden birisi için seçim hakkını kullandırması gerekmektedir.
Ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 17. maddesinde "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır." düzenlemesi yer almaktadır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK"nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir.
Mahkemece re"sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK"nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir. Bu nedenle yetki sözleşmesi kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamaz. Yetki sözleşmesinin yapılmış olması da resen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir. (11. HD 2016/15056 -2017/319 vb)
Somut olayda, kesin yetki durumu bulunmadığından ve taraflar yetki itirazı ileri sürmediğinden, taraflar arasında imzalanan kat karşılığı konut yapım sözleşmesinin 33. maddesinde Hatay mahkemelerine uyuşmazlık çözümünde başvurulacağı konusunda anlaşıldığı da dikkate alınarak davanın ilk açıldığı Hatay 5. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Hatay 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.