Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/32096
Karar No: 2016/15346
Karar Tarihi: 04.10.2016

Hakaret - yaralama - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/32096 Esas 2016/15346 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanık hakkında hakaret, yaralama ve tehdit suçlarının işlendiği kabul edilerek mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, mahkeme kararı temyiz edildiğinde, hakaret suçunun oluşması için sözlerin kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerektiği ve müştekinin onur, şeref ve saygınlığının rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle mahkumiyet kararı bozulmuştur. Ayrıca, diğer suçlarda haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmadığının tartışılmamış olması, cezaların ağırlığıyla orantılı olmayarak alt sınırdan fazlaca uzaklaşılarak hüküm kurulması ve hak yoksunluğu hükmünün uygulanmasına ilişkin hükümlerin kanuna aykırı olması sebepleriyle hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Hakaret suçu için TCK'nın 129. maddesi
- Yaralama ve tehdit suçları için TCK'nın 29. maddesi
- TCK'nın 3. maddesi (fiilin ağırlığıyla orantılı ceza verilmesi ilkesi)
- TCK'nın 53/1-b maddesi (hak yoksunluğ
18. Ceza Dairesi         2015/32096 E.  ,  2016/15346 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, yaralama, tehdit
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet
    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın, eşinin işyerinde sorunlar yaşaması nedeniyle bu işyerinin müdürü olan müştekiye "eşimle alıp veremediğin ne lan" şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
    2- Sanığın eşi olan tanık ... çalışma süresinin 12-14 saat olması nedeniyle eşinin işyerine gelip bu durumu işyerinin müdürü olan katılan ile konuşmak için olay yerine geldiğinin iddia edilmesi karşısında, sanığın eşin olan ... tanık sıfatıyla dinlenmesi, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durulup, tehdit ve yaralama suçlarında TCK"nın 29., hakaret suçunda ise aynı Kanunun 129. maddesi gereğince haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    3- Sanık hakkındaki temel cezaların, TCK"nın 3. maddesindeki "fiilin ağırlığıyla orantılı ceza verilmesi ilkesine" aykırı olarak ve oluşa uygun olmayan gerekçelere de dayanılarak alt sınırdan fazlaca uzaklaşılarak hüküm kurulması,
    4- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması ve TCK"nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ... "nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi