MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2012/206-2013/466

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.05.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, davalı adına kayıtlı bulunan dava konusu .. ada .. ve .. parsel sayılı taşınmazların kendilerine tahsis edildiğinden bahisle tapularının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazların iki yıllık geçici tahsis sürelerinin sona erdiğinden bahisle davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesince 17.11.2011 tarihli ve 2011/9718-11552 sayılı ilamıyla eksik inceleme nedeniyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın kabululüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
6360 Sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1. maddesi ile davacı İ.. İ..nin tüzel kişiliği kaldırılmıştır.
Aynın Kanunun “Çeşitli hükümler” başlıklı 3. maddesinin (2) bendi ile; “Mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine
yapılmış sayılır. Tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılır ve yerine getirilir. Söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluştur” şeklinde düzenleme yapılmış, (10) bendinde ise bu Kanunun uygulanması ile ilgili tereddütleri gidermeye, düzenleyici ve yönlendirici işlemler yapmaya İçişleri Bakanlığının yetkili olduğu belirtilmiştir.
HMK’nın 50 ve 51 maddeleri gereğince davacı İ.. İ..nin tüzel kişiliğinin kaldırılması nedeniyle taraf ehliyeti ve dava ehliyeti de sona erdiğinden yukarıda belirtilen yasa hükümleri gereğince işlem yapılması, tereddüt halinde tüzel kişiliği sona eren İstanbul Özel İdaresinin halefinin hangi idare veya kurum olacağı gerekirse İçişleri Bakanlığından sorularak sonucuna göre bir hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.11.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

6360 sayılı Kanun yürürlüğe girdiğinden ve davacı yanın tüzel kişiliği kaldırılması nedeniyle taraf ehliyeti ve aktif dava ahliyeti sona erdiğinden mahkemece davanın reddi gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılmıyorum.