BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/419 Esas 2020/90 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/419
Karar No: 2020/90
Karar Tarihi: 13.02.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/419 Esas 2020/90 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/419
KARAR NO : 2020/90

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 02/07/2019
KARAR TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; lehtarının davalı ... olduğu 200.000 USD bedelli 05.07.2019 vadeli bononun müvekkiline silahla tehdit suretiyle imzalatıldığını, bu olay nedeniyle ... C. Başsavcılığının ... nolu dosyasında soruşturmanın devam ettiğini belirterek bu bono nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı ...'nun, davacıda 200.000 USD tutarındaki alacağının müvekkiline devredildiğini ve bu borç nedeniyle müvekkili lehine bononun düzenlendiğini, davacının da bu hususu kabul ettiğini ve bu şekilde bonoyu düzenleyerek imzaladığını, davacının iddialarının haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Davadan sonra 19.07.2019 tarihinde yapılan icra takibine ilişkin ... 7. İcra Dairesinin ... E. sayılı dosyası, ... C. Başsavcılığının ... nolu Soruşturma dosyası, sicil kayıtları, ... 22. İcra Hukuk Mahkemesinin ... E. sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Dava, İİK. 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır,
Davacı taraf, keşidecisi olduğu, bononun silahla tehdit yoluyla imzalatıldığını ileri sürerek davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı taraf ise, dava dışı kişi ile davalı arasındaki alacağın temliki sözleşmesi kapsamında, dava dışı temlik edenin davacıdan olan alacağının davalı tarafa devrine ilişkin olarak bononun düzenlendiğini, davacının iddialarının haksız olup, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
06.12.2018 tarihli 7155 Sayılı Yasanın 20. maddesiyle 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesine, 5/A maddesi eklenmiş ve anılan düzenlemede, ''bu kanunun 4. maddesine ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır'' denilmiştir.
22.06.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 06.12.2018 tarihli 7155 Sayılı Kanunun 23. maddesi ile eklenen 18/A maddesinde, davacının arabuculuk faaliyet sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dosyasına eklemek zorunda olduğu, bu gereğin yerine getirilmemesi halinde mahkemece son tutanağın ibrazı için 1 hafta kesin sürenin verilmesi, sunulmaması halinde davanın usulden reddedileceğinin bildirilmesi gerektiğinin açıklandığı, ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Dava konusunun, bonodan borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olduğu, menfi tespit davaları İcra İflas Kanununda düzenlenmiş ise de, bonoya ilişkin hükümlerin 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununda yer aldığı, bu haliyle tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın, davanın mutlak ticari dava niteliğinde bulunduğu ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesi gereğince arabuluculuk dava şartına tabi olduğu anlaşılmıştır.
Menfi tespit davasında, davacının talebi bir alacağın ya da tazminatın tahsiline ilişkin olmamakla beraber dava konusunun bir miktar alacağa ilişkin olduğu ve davalının davacıdan bir alacağının olup olmadığının belirlenmesiyle bir sonuca varılabileceği açık olduğundan 6325 sayılı yasa kapsamında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının zorunlu olduğu başka bir deyişle bu koşulun dava şartı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilince 13.02.2020 tarihli celsede, arabulucuya başvurulmaksızın bu davanın açıldığı beyan edilmiş ve bu beyanı imzası ile tasdik edilmiştir. Buna göre 6325 Sayılı Yasanın 18/A maddesi kapsamında arabuluculuk anlaşamama tutanağının sunulması bakımından davacı vekiline süre verilmesine gerek görülmemiş ve dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiği kabul edilmiştir. Nitekim HMK. 115. maddesinde dava şartlarının yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
Açıklanan nedenlerle dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasına ilişkin dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın dava şartı-arabulucuya başvurma koşulunun bulunmaması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 19.461,52 TL harçtan mahsubu ile bakiye 19.407,12 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi gereğince hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13/02/2020

BAŞKAN ...
¸e-imzalıdır
ÜYE ...
¸e-imzalıdır
ÜYE ...
¸e-imzalıdır
KATİP ...
¸e-imzalıdır



Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 19.461,52 TL
Karar Harcı : 54,40 TL
Bakiye Harç : 19.407,12 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 222,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama gideri detayları
Posta Giderleri : 61,00 TL




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.