13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/4816 Karar No: 2013/14701 Karar Tarihi: 31.05.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/4816 Esas 2013/14701 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2013/4816 E. , 2013/14701 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR Davacı, davalıların adi ortaklık olarak inşaa ettiği taşınmazdan konut satın aldığını, süresinde teslim edilmediğini, teslimininde mümkün olmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshine ödediği bedelin tahsiline vadesi gelmemiş senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 2. maddesinde “Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalının (yüklenici ve arsa sahibi), davacıya (alıcı) harici sözleşme ile konut sattığı dosya kapsamı ile sabittir. Dairemizin daha önceki uygulamalarında, taraflarca düzenlenen harici sözleşmenin resmi şekil şartlarına uyulmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu, böyle olunca genel mahkemelerin görevli olduğu benimsenmiş ise de, taraflar arasındaki ilişki, konut satım ilişkisi olup bu işlemin tüketici işlemi olduğunda duraksama olmamalıdır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bu tip işlemlerden doğan uyuşmazlıkların da çözüm yerinin Tüketici Mahkemeleri olması gerektiği son yıllardaki yerleşik uygulamalarla Dairemizce benimsenmiştir. Öyle olunca mahkemece, davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıdaki bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, 31.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.