10. Hukuk Dairesi 2021/1276 E. , 2021/8007 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ankara 4. İş Mahkemesi
Asıl ve birleşen davalar, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı kurum ile davalı ... vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın ... vekili tarafından temyiz edildiği, davalı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istendiği ancak miktar itibariyle duruşmaya tabi işlerden olmadığı anlaşılmakla duruşma istemi reddolunarak, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Asıl ve birleşen davalar, 30/03/2008 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle kazalanan sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan tedavi masrafları ile geçici iş göremezlik ödeneğinden oluşan kurum zararının 506 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca müştereken ve müteselsilen tahsili talebidir.
II-CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı definde bulunarak sigortalının davalı Bronz şirketi (eski unvanı: ... Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri) çalışanı olduğunu, bu nedenle aralarında sigortalı iş ilişkisi olmadığından herhangi bir sorumlulukları olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Bronz şirketi (eski unvanı: ... Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri) usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
"Davanın kısmen kabulü ile,
1-Kurum zararı olan (10.717,27) TL"den peşin değerli gelirin onay tarihinden, geçici iş göremezlik ödeneğinin ödeme tarihlerinden, tedavi giderlerinin sarf tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan alınıp davacı kuruma verilmesine,
2-Kurum zararı olan (10.717,27) TL"den peşin değerli gelirin onay tarihinden, geçici iş göremezlik ödeneğinin ödeme tarihlerinden, tedavi giderlerinin sarf tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan alınıp davacı kuruma verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine" karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
"1) Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nun 353/1-b-3 maddesi gereğince kabulüne,
Ankara 4. İş Mahkemesinin 2012/362 E., 2017/581 K. sayılı kararının kaldırılmasına,
2-Davanın kabulü İle,
a) 59.585,05 TL peşin sermaye değerli gelirin tahsis onay tarihi olan 15.06.2011 tarihinden, 2.963,74 TL geçici işgörmezlik ödeneğinin ödeme tarihlerinden, 1.601,15 TL tedavi giderinin sarf tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ve dahili davalıdan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine ," karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı ... vekili, kazalıya verilen kusur oranının düşük olduğunu, dava dışı ... Yapı İnş. Ltd. Şti"nin %40 kusurlu olduğunu, kusur raporlarının çeliştiğini, ... Yapı İnşaat Ltd. Şti. ile müvekkili olduğu şirket arasında asıl işveren alt işveren-taşeron ilişkisinin bulunmadığı, ... Yapı İnşaat Ltd. Şti."nin davaya konu binayı ve kazanın meydana geldiği bağımsız bölümünü inşa ettiği ve gerekli koruma önlemlerini almayarak kazaya yol açtığı değerlendirilmeden karar tesis edildiğini, talep edilmediği halde müştereken müteselsilen sorumlu tutulduğunu beyanla davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1) Davacı Kurum, 30.03.2008 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle kazalanan sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan tedavi masrafları ile geçici iş göremezlik ödeneğinden oluşan kurum zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili için açılan eldeki davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve işgüvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22. maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı (Anayasa Mahkemesinin 23.11.2006 tarihli ve E:2003/10 K:2006/106 sayılı Kararı ile bu fıkrada geçen “sigortalı veya haksahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” bölümü iptal edilmiştir.) Kurumca işverene ödettirilir.…İş kazası veya meslek hastalığı, 3. birkişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3. kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir.” düzenlemesine göre; davaya konu iş kazasında kusurlu olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığı sorumludur.
Kusur raporlarının, 506 sayılı Yasanın 26., 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd. maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasa"nın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
Diğer taraftan, 506 sayılı Kanunun 87. maddesi hükmüne göre aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir.
Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle, işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de, tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise; asıl işverenden istenilen işin, asıl iş ya da işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Eldeki davada ise, davalı ... ile dava dışı ... Yapı İnşaat Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin tespiti, davalıların birbirleri ve davalılar ile dava dışı ... Yapı İnşaat Ltd. Şti. arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin dolayısıyla davalılar arasındaki asıl-alt işveren ve 3. kişi olarak sorumlu olup olmadıklarının belirlenmesi gerekmekte olup, bu ilişkinin belirlenmesinden sonra kusur oran ve aidiyetlerini ve iç kusur durumlarını da irdeleyen ve olayın meydana geldiği iş kolunda iş güvenliği uzmanlarından bir kusur raporu aldırılmalı, davacı kurumun kararı temyiz etmemesi karşısında davalılara ilişkin olarak miktar itibariyle kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeli ve sonucuna göre yapılacak değerlendirmeye göre bir karar verilmelidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK"nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.