Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5119
Karar No: 2020/4237
Karar Tarihi: 01.07.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/5119 Esas 2020/4237 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/5119 E.  ,  2020/4237 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili; 12/03/2011 tarihinde davalı ... Genel Müdürlüğü"nün maliki, diğer davalı ..."un sürücüsü ve davalı ... şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortacısı olduğu otobüsün, davacılar murisi yaya ..."ya çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, davacıların murislerinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kaldıkları gibi, manevi yönden de büyük bir çöküntü yaşadıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılardan her biri için 2.000,00"er TL maddi tazminat (tedavi giderleri, defin masrafları, maddi kazanç kaybı, destek zararı) ve 50.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı ... manevi tazminat hariç, maddi tazminattan sorumluluğu oranında) müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... A.Ş. vekili; sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını, davacıların yaşı itibariyle destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesinin söz konusu olmadığını, dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden temerrüde düşürülmediklerini, faiz taleplerinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davacılar murisinin kazada asli kusurlu bulunduğunu ve manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili; meydana gelen kazada davalı sürücünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, talep edilen tazminat miktarlarının da fahiş olduğunu ve davacıların reşit olup, bir kısmının da evli bulunması nedeniyle müteveffanın davacılara destek olmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacıların destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin sabit olmadığından reddine, davacıların tedavi giderleri, cenaze ve defin masraflarına ilişkin maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile her bir davacı için 62,77 TL"den davacılar için 312,85 TL tedavi masrafı, her bir davacı için 104,25 TL cenaze ve defin masrafı olmak üzere toplam 521,25 TL olmak üzere toplam 835,10 TL maddi tazminatın (davalı ... poliçe limiti ile sınırlı olmak ve davalı ... için faizin başlangıç tarihi dava tarihi olan 27/12/2012 tarihi olmak koşuluyla) olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların fazla maddi tazminat istemlerinin reddine; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile her bir davacı için 5.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazla manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15/05/2017 gün ve 2014/24972 Esas 2017/5452 karar sayılı ilamı ile "davacılar için takdir olunan manevi tazminatların düşük olduğu" gerekçesiyle karar bozulmuş; yine bozma ilamına karşı davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenmişse de Dairemizin 26/12/2017 gün ve 2017/4718 Esas 2017/12194 karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece bozma kapsamı dışında kalan maddi tazminat kalemleri ile ilgili hususlarda yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile her davacı için ayrı ayrı 18.000,00 TL olmak üzere toplam 90.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına; bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına; davacılar için manevi tazminatın takdirinde BK 47. maddesindeki (TBK 56.md) özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davalı ... vekili ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT"nin 3/2 maddesinde "müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur" düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olayda; davalılar ... ve davalı ... Genel Müdürlüğü"nün davada kendilerini vekille temsil ettirdikleri, davalıların davaya konu edilen tazminattan davacıya karşı müteselsilen sorumlu oldukları, davalılar bakımından red sebebinin aynı olduğu gözetilerek, anılan tarife hükümleri gereği tek vekalet ücretine hükmolunması gerekirken, davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmolunması doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin tüm ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün (4) nolu bendinin 3. paragrafındaki "ayrı ayrı" ibaresinin hükümden çıkartılmasına ve hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 5.527,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... ve ... Genel Müdürlüğünden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 01/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi