Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5717
Karar No: 2011/2551
Karar Tarihi: 28.04.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5717 Esas 2011/2551 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/5717 E.  ,  2011/2551 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Mülkyetin Tespiti


    ... ve ... ile Hazine ve ... aralarındaki mülkiyetin tespiti davasının kabulüne dair Iğdır Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 25.01.2010 gün ve 800/52 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili, 2008/224 Esas sayılı dava dosyasındaki dilekçesinde; 101 ada 492 sayılı parselin kadastro çalışmaları sırasında vekil edeni adına tespit ve tescil edildiğini, bu taşınmazla birlikte kullandığı 120 m2 yüzölçümlü yerin Hazine adına kanal niteliğiyle tespit ve tescil edilen 101 ada 470 sayılı parsel içerisinde kaldığını, eldeki davayla birleştirilen aynı yer Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/225 Esas sayılı dava dosyasının davacısı ... vekili aynı biçimde vekil edeni ...’e ait 101 ada 490 sayılı parselle birlikte kullanılan yaklaşık 650 m2, yerin yine Hazineye ait 101 ada 470 sayılı parsel içerisinde kanal niteliğinde tespit ve tescil edildiğini açıklayarak her iki vekil edenlerine ait ve açıklanan miktarlarda Hazinenin tapu kaydının iptali ile vekil edenleri adına ayrı ayrı tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, bu nedenle DSİ tarafından sulama kanalı yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, teknik bilirkişiler ... ve ...’nın 01.06.2009 havale tarihli rapor ve krokilerinde B harfi ile gösterilen 147,20 m2 yüzölçümlü taşınmazın mülkiyetinin ...’a, aynı rapor ve krokide A harfi ile işaretlenen 648,94 m2’lik yerin ise mülkiyetinin davacı ...’a ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine hüküm davalılar Hazine ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin tespitine ilişkindir.
    Mahkemece, her iki davacı bakımından davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava dosyası Iğdır 1.Asliye
    Hukuk Mahkemesinin 16.06.2009 tarih ve 26.11.2009 tarihinde kesinleşen 2008/224 Esas, 2009/300 sayılı kararıyla değer açısından Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, HUMK.nun 193/3.fıkrasında öngörülen on günlük kesin süre içerisinde dosyanın görevli Iğdır Sulh Hukuk Mahkemesine aktarıldığı ve bu konuda bir uyuşmazlığın bulunmadığı belirlenmiştir.
    Uyuşmazlık konusu 101 ada 470 sayılı parsel 24.04.1999 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 16923 m2 yüzölçümlü olarak kanal niteliğiyle ... adına tespit edilmiş, kadastro tutanağı 05.08.1999 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı ...’a ait 101 ada 492 sayılı parsel 22.04.1999, diğer davacı ...’a ait aynı ada 490 sayılı parsel ise aynı tarihte tarla nitelikleriyle ve belgesizden tespit ve tescil edildikleri saptanmıştır. Davacılara ait taşınmazlar kadastro tespitinden önce tapusuz yerler olduğu dosya kapsamı ve kadastro tutanaklarının içerikleriyle sabittir. 28.05.2009 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, uyuşmazlık konusu 101 ada 470 sayılı parselin öncesinin toprak kanal olduğunu, 1991-1994 yılları arasında Devlet Su İşleri tarafından beton kanala çevrildiğini, kanal alanı çevresinde bulunan arazi sahiplerinin arazileri hizasında bulunan kanala bir miktar arazilerini rızaen terk ettiklerini, bu nedenle kanalın yapıldığını, o tarihte arazi sahipleriyle kanalı yapanlar arasında bu şekilde anlaşmanın sağlandığını açıklamışlardır. ... 24.Bölge Müdürlüğünün 22.07.2008 gün ve 60638 sayılı karşılık yazılarında; “…Söz konusu taşınmazlar sulama kanalı geçtiği yıllarda Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle kamulaştırmanın yapılmadığı” bildirilmiştir.
    Az önce saptanan hukuki olgular yerel bilirkişi ve tanık beyanlarıyla dosya kapsamında bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde ve özellikle keşif tutanağının kapsamı gözönünde tutulduğunda, davacılar adına tapuda kayıtlı teknik bilirkişilerin krokisinde A ve B harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin 1991-1994 yılları arasında kanal yapıldığı sırada davacılar veya murisleri tarafından kanal çevresinde bulunan diğer arazi sahipleri gibi anlaşmak suretiyle kendi rızalarıyla kanal yapılması için terk ettikleri konusunda bir kuşku bulunmamaktadır. Yapılan bu işlem Borçlar Kanununun 237 ve devamı maddeleri gereğince bağış niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Davacıların taşınmazları kadastro öncesi de tapusuz olduklarından TMK.nun 763 ve Borçlar Kanununun 237/1.fıkrası gereğince mülkiyetin Hazineye (DSİ) geçtiğinin kabulü gerekir. Borçlar Kanununun 237/1.maddesi uyarınca tapusuz taşınmazların bağışı herhangi bir şekle bağlı değildir. Sözlü bağışta hukuki sonuç doğurur. Bağış yapılmak ve yer teslim edilmekle mülkiyet kabul edene geçmiştir.
    Saptanan bu somut hukuki olgular karşısında, her iki davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamıyla örtüşmeyen bir gerekçeyle isteklerinin kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı Hazine ve DSİ vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi