23. Hukuk Dairesi 2016/4195 E. , 2019/381 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki kooperatifin dağılması istemli davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkilinin kooperatif yönetim kurulunun 04.12.2000 tarihli kararıyla eksik ödemelerini tamamlamadığı gerekçesiyle kooperatif üyeliğinden ihracına karar verdiğini, ortaklıktan çıkarma yetkisinin genel kurula ait olduğunu, genel kurulun bu yetkisini yönetim kuruluna ana sözleşme yetkisi ile verebileceğini, yönetim kurulunun müvekkilinin ihracına yönelik kararının yok hükmünde olduğunu, ortaklıktan çıkarılma kararı ile davalı tarafından izlenen prosedürün Kooperatifler Kanunu 27. maddesine aykırı olduğunu, davalı kooperatif yönetim kurulunun 04.12.2000 tarihli ve 119 sayılı kararıyla müvekkilinin kooperatif üyeliğinden çıkarılması kararının iptaline, kararın iptaline ilişkin yasal koşullar oluşmadığı takdirde davalı kooperatifin müvekkilini tekrar zımni olarak ortaklığa kabul ettiğinin tespiti ile kooperatif üyesi olduğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; zaman aşımı ve derdestlik itirazıyla birlikte davacının ihraç kararına itiraz etmediğini, daire satış sözleşmesinin kooperatifi bağlamadığı belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya üyelikten ihraç kararı 08.12.2000 tarihinde tebliğ edildiği, davacı ihraç kararının iptaline yönelik eldeki davayı ise 12.01.2016 tarihinde açtığını, her iki tarih arasındaki fark göz önüne alındığında davacının ihraç kararının iptali talebine ilişkin davanın TMK."nın 2. maddesinde belirtilen iyi niyet kuralı ile bağdaşmadığı gerekçesi ile üyelikten ihraç kararının iptaline ilişkin talebin reddine, davacının kooperatifin yapmış olduğu dairelerden birisinde oturduğunu ve diğer daireyi ise kendi adına kiraya verdiği, kooperatifin ihraç kararından sonra kendisine ikinci bir daire satarak kooperatif üyeliğinin devam ettiğini zımnen kabul ettiği iddiasıyla kooperatif ortaklığının devam ettiğinin tespitini talebi ile ilgili; davacı tarafından davalılar kooperatif, ...aleyhine, ...Sitesi B Blok ... Apt. Kat: 1 No:1 ve 3"de kayıtlı dairelerin tapusunun iptali ile davacı adına tescili, binada kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulmadığından 1 ve 3 no.lu dairelerin arsa paylarına isabete eden hisselerin iptali ile davacı adına tescili, mümkün olmadığı takdirde daire bedellerinin tahsili talebi ile ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/703 esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, davanın derdest olduğu, her eda davasının arkasında sorumluluğun belirlenmesi açısından bir tespit davasının varlığı
kabul edildiği, davacının beyan etmiş olduğu dairelerle ilgili kooperatif üyeliğinden ve satın almadan dolayı hak sahibi olduğuna ilişkin dava açıldığı, davacının satın almadan ve üyelikten kaynaklı olarak hakkını ispat ederken kooperatif üyesi olup olmadığının da aynı uyuşmazlık içinde araştırılması gerektiği, eda davası açıldıktan sonra ayrıca bir tespit davası açılmasında davacının bir hukuki yararı olmayacağını ve tespit talep edilen hususun ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/703 esas sayılı dosyasının konusunu oluşturduğu gerekçesi ile derdestlik ve hukuki yarar yokluğu sebebiyle bu talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif ihraç kararının iptali, koşulları oluşmadığı takdirde zımnen ortaklığa kabulünün tespiti ile istemine ilişkindir.
Mahkemece 2000 yılında verilen ihraç kararı sonrasında 2016 yılında dava açıldığı, üyenin 16 yıl kooperatife uğramamasının MK. 2. maddesine aykırı olduğu ve tapu iptali davasının içerisinde üyelik tespiti talebinin de dolaylı olarak bulunduğu gerekçeleri ile talepler reddedilmiş ise de davacı 2002 yılında kooperatifle bir anlaşma yaptığını, bu tarihten itibaren kooperatif dairesinde birinde oturduğunu, diğerini kiraya verdiğini iddia ederek üyeliğinin devam ettiğini savunmaktadır. MK. 2. maddesinin uygulanabilmesi için ihraç tarihinden karar tarihine kadar uzun bir süre geçmiş olması ve bu tarihten itibaren üyenin kooperatifle herhangi bir ilişki kurmamış olması gerekir. Halbuki davacının iddiaları bunun tersinedir. Kooperatif üyesi olmayan kişinin üyeliğe dayalı tapu iptali ve tescili talebinde de bulunamayacağından öncelikle üyelik tespitine ilişkin talebin sonuçlandırılması ve akabinde mümkünse tapu iptali ve tescili talebinin değerlendirilmesi gerekir. Bu iki davanın birlikte görülmesi de usule uygun olur. Bu durumda mahkemece davacının iddiaları üzerinde durulup davacının ihraç kararından sonra üyeliğin devamına ilişkin eyleminin bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.