Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/7440 Esas 2014/10681 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7440
Karar No: 2014/10681
Karar Tarihi: 18.12.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/7440 Esas 2014/10681 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/7440 E.  ,  2014/10681 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... vekili, dava dilekçesinde; ... Köyü, ... Mevkiinde bulunan ve tapuya kayıtlı olmayan dört parça taşınmazın müvekkilinin zilyetliğinde olduğunu iddia ederek, taşınmazların tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23/05/2013 tarih ve 2013/3427 E. - 6047 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "İncelenen dosya kapsamına göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir. Şöyle ki; dava konusu taşınmazların ... Köyünde yapılarak 1981 yılında kesinleşen arazi kadastrosunda tescil harici bırakıldığı, kadastro müdürlüğü yazısında 2007 tarihinde bitişikteki ... Köyünde yapılan arazi kadastrosunda da ... Köyü tapulama sınırında kaldığından kadastro tesbit tutanağı tanzim edilmediğinin bildirildiği, ... Köyünde orman kadastrosunun 1970 yılında yapıldığı ve taşınmazların orman kadastrosunda tahdit dışında, tahdit sınırına bitişik olduğu, tahdit tutanaklarında da köy toplu arazisi olarak tahdit dışı bırakıldıkları, köy toplu arazileri olarak bırakılan bu yerlere ilişkin gerçek kişiler tarafından birçok tescil davaları açıldığı ve bu taşınmazlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde orman içi açıklık olmadığı, taşınmazların memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılmayan yer olarak gözüktüğü, ziraatçi bilirkişi raporuna göre de, taşınmazların zilyetlik ile kazanılacak yerlerden olduğu ve 20 yılı aşkın süredir tarım arazisi olarak zilyet ve tasarruf edildiğinin bildirildiği, mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarının zilyetlikleri doğruladığı, bu durumda, taşınmazların orman sayılmayan yer olduğu, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17 maddeleri ile Türk Medenî Kanunun 713. maddesinin koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, davanın kabulü kararı verilmesi gerekirken, taşınmazların orman içi açıklığı olduğu bu nedenle zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
    Kabule göre de; ret sebebi ortak olan davalı Hazine ve Orman Yönetimi yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir." denilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne; 22/10/2010 tarihli bilirkişi raporuna ekli ek no 2/1 de gösterilen 7087,37 m²"lik taşınmazın, ekli Ek 2/2"de gösterilen 928,96 m²"lik taşınmazın, Ek 2/3"de gösterilen 808,60 m²"lik taşınmazın, Ek 2/4"de gösterilen 945.76 m²"lik taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapusuz taşınmazların tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 06/06/1970 tarihinde ilân edilip 06/06/1971 tarihinde kesinleşen, seri bazda yapılan orman kadastrosu vardır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 18/12/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.