8. Hukuk Dairesi 2010/5489 E. , 2011/2532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.02.2010 gün ve 576/47 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar ... ve arkadaşları vekili, tarafların ortak kök miras bırakan Halil’in mirasçıları olduklarını, müvekkillerinin yakın miras bırakanı ...’ın 19.3.1960 tarihli harici senetle davalıların yakın miras bırakanları ...’ın miras payını satın ve devraldığını ileri sürerek dava konusu 407, 408 ve 535 parsel sayılı taşınmazdaki davalıların tapu paylarının iptaliyle davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ... ve arkadaşları vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, satın alma ve eklemeli zilyetlik koşullarının davacılar lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya arasındaki mirasçılık belgelerine göre, taraflar 16.12.1928 tarihinde ölen ... ve Rahime’den olma Halil’in mirasçıları olup, davacılar ...torunu ...’ın, davalılar ise ...kızı ...."in mirasçılarıdır. Dava, tapu payının tapu dışı yolla satışına dayanılarak açılmış, iptali ile tescili isteğine ilişkindir. Kural olarak TMK.nun 706, BK.nun 213 ve Tapu Kanunu’nun 26. maddeleri uyarınca, tapulu taşınmazın satışı tapu sicil memuru huzurunda resmi şekilde yapılmalıdır. Bu durum geçerlilik şartıdır. Ne var ki; bunun dışında da bazı ayrık durumlarda tapu dışı satışlara hukuki değer verilmektedir. TMK.nun 677/1. maddesinde ayrık durum düzenlenmiştir. Anılan kanun maddesine göre; miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmenin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır.
Somut olayda; davacılar vekili, davacıların yakın miras bırakanları ...’ın, davalıların yakın miras bırakanları ...’a ortak kök miras bırakandan kalan miras payını 19.3.1960 tarihli adi senetle satın ve devraldığını ileri sürerek pay iptali ile tescil isteğinde bulunmuştur. Söz konusu satış senedinde, satıcı ... dava konusu taşınmazlardaki hisselerini 2000 TL karşılığında alıcı ...’a satmıştır. Keşif yerinde dinlenen tanıklar, satış ve davacıların eklemeli zilyetliklerini doğrulamışlardır. Dava konusu 535 parselin dosya arasındaki tapu kaydına göre, satış tarihinde elbirliği mülkiyeti şeklinde tarafların yakın miras bırakanları ile dava dışı kişiler adına tescilli olduğu sabittir. Bu belirlemeye göre, mirasçılar arasındaki harici satış senedine değer verilerek davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık görülmediğinden davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 535 parsele ilişkin bölümünün ONANMASINA,
Davalılar vekilinin 407 ve 408 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Tapu kayıtlarına göre, söz konusu taşınmazlar harici satış sözleşmesinin düzenlendiği tarihte (19.3.1960) paylı mülkiyet şeklinde ..., ... ve dava dışı kişiler adına kayıtlıdır. TMK.nun 677.maddesinin paylı mülkiyete tabi tapulu taşınmazlarda uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Eş anlatımla; paylı mülkiyet hükmüne tabi tapulu taşınmazlarda paydaşlar arasındaki satış ve devrin geçerliliği TMK’nun 706.maddesi uyarınca resmi şekilde düzenlenmesine bağlıdır. Mahkemece, davanın bu parseller yönünden reddine karar verilmesi gerekirken geçersiz harici satış sözleşmesine değer verilerek kabul kararının verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle davalılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün usul ve kanuna aykırı bulunan 407 ve 408 parsellere ilişkin bölümünün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1.514,06 TL"nin temyiz eden davalılardan alınmasına 28.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.