1. Hukuk Dairesi 2020/1039 E. , 2021/4401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vekili, Silivri Belediye Başkanlığına ait dava konusu 678 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 06/07/2009 tarih ve 53 sayılı Silivri Belediye Meclisi kararına istinaden belediye encümenince yapılan ihale ile 13/08/2012 tarihinde davalı ...’a satıldığını, davalı ... tarafından da 27/02/2015 tarihinde diğer davalılar ...ve ...’e eşit oranda satış yoluyla temlik edildiğini, ilk satışın dayanağını teşkil eden meclis kararının İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nin 2009/1410 esas 2010/942 sayılı kararı ile iptal edildiğini ve kararın Danıştay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, davalı ... adına yapılan tescilin yolsuz hale geldiğini, diğer davalıların da durumu bilen kötüniyetli edinenler olduklarını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile ... adına tescilini istemiştir.
Davalı ..., dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında davacı belediyeden usulüne uygun satın aldığını, idari işlemin iptaline ilişkin davanın 2009 yılında açıldığını, kendisinin ise 2012 yılında edindiğini, aradaki sürede iptal davasına ilişkin herhangi bir şerhin tapu kütüğüne işlenmediğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar ...ve ..., somut olayda davacı belediyenin hizmet kusurunun bulunduğunu, kendi kusuruna dayanamayacağını, dava konusu taşınmazı tapu siciline güvenerek bedeli karşılığında iyiniyetli edindiklerini, 4721 sayılı TMK’nin 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanmaları gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, son kayıt maliki davalılar ...ve ...’in taşınmaz bedelini banka kanalıyla davalı ...’e ödediklerinin sabit olduğu, ikinci el konumundaki anılan davalıların iyiniyetlerinin korunması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, meclis kararının iptaline yönelik davanın yerel ve ulusal basında haber yapıldığı, davalılar ...ve ...’in Silivri ilçesinde çok sayıda taşınmaz satın alan kişiler oldukları, dava konusu taşınmazı da emlakçılık yapan davalı ...’den satın aldıkları, basit bir araştırma ile durumu bilebilecek durumda oldukları, iyiniyetli edinen sayılamayacakları gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.2 maddesi gereğince hükmün ortadan kaldırılmasına, davalılar ...ve ... hakkındaki davanın kabulüne, kayıt maliki olmaması nedeniyle davalı ... hakkındaki davanın ise pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar ...ve ... vekili tarafından süresinde duruşma istemli ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 21.09.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden bir kısım davalılar ... v.d. vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... vekili Avukat v.d. gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının, davalılar ...ve ..."in yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.90. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan, 62.060.25. TL bakiye onama harcının da temyiz eden davalılardan alınmasına, kesin olmak üzere 21/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
(Muhalif)
- KARŞI OY-
Dava yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı ..., taşınmaz satışına ilişkin belediye meclis kararının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle tescilin yolsuz hale geldiği, ilk el davalıdan satın alan kayıt maliklerinin de edinimlerinde iyiniyetli olmadıkları gerekçesiyle tapu iptali-tescil isteminde bulunmuşlar, ilk derece mahkemesince kayıt maliki olan davalılar yönünden kötüniyetli edindikleri ispat olunamadığından davanın esastan reddine karar verilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf isteği kabul edilerek, kayıt maliki olan davalılar yönünden davanın kabulüyle tapunun iptali ve davacı adına tesciline, ilk el davalı yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş, karar bir kısım davalılar ve davacı tarafından temyiz edilmiş, Dairenin sayın çoğunluğu tarafından hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davacı belediyenin yaptığı taşınmaz satış ihalesinin dayanağı olan meclis kararının, mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle tescilin yolsuz hale geldiği konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. Ancak, sayın çoğunluk ile aramızda, ikinci el olan davalı kayıt maliklerinin TMK"nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanmalarının mümkün olup olmadığı konusunda görüş aykırılığı vardır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ... Belediyesi tarafından 94 adet taşınmazın ihale yolu ile satışının yapıldığı, satışa dayanak olan belediye meclis kararının idare mahkemesince iptal edildiği, taşınmazın davacı tarafından ilk el olan davalı ..."e satış ve devir işleminin idare mahkemesinin iptal kararından daha sonra olduğu, ilk elden satın alan kayıt maliki davalıların taşınmazın bulunduğu Silivri"de başka taşınmazlarının bulunduğu ancak burada ikamet etmedikleri, taşınmazın emlakçı aracılığı ile satın alınarak bir kısım bedelin banka yoluyla ödendiğinin kayden belli olduğu, yolsuz tescili oluşturan olguların kayıt maliki davalılara temlik tarihinden daha önce basına yansıdığına dair dosyada delil olmadığı, buna göre; davacının, davalı kayıt maliklerinin kötüniyetle edindikleri iddiasını yöntemince ispat edemediği gibi 14.02.1951 tarihli 17/1 sayılı İBK kapsamında davalıların iyiniyetli olmadıkları yönünde vakıa ve karine de bulunmadığı gözetildiğinde, davalıların TMK"nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanmaları gerekmektedir. Bu nedenle, davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı doğru olduğundan, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak davanın kabulü ile tapu iptali ve tescile yönelik kararı hatalı olmuştur.
Öte yandan kabule göre de; kayıt maliki davalılar yönünden tapu iptali ve tescil isteği kabul edildiğine göre, davacı belediyeden taşınmazı ihale ile satın aldıktan sonra davalılara devreden davalı ..., lehine yolsuz tescil oluşan taraf olduğu ve yolsuz tescil haksız fiil niteliğinde olduğu için diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumlu tutulacağı gözetilmeksizin hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddedilmesi ve buna göre davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyoruz.