19. Hukuk Dairesi 2017/3160 E. , 2018/270 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda davanın reddine yönelik olarak verilen yerel mahkeme kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi"nce esastan reddine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş olması üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ... ve vek. Av. ... ile davalı asil ... ve vek. Av...."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan tarafların ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, icra takibine konu senetteki imzanın davacıya ait olmadığı gibi başka bir belgeden temin edilerek hile ile sonradan senet hale getirildiğini, ayrıca senet üzerinde “Av. Ücr.” ibaresi bulunduğunu, davacının davalıya vekaletname vermediğini, davalı-vekilden vekalet hizmeti almadığından senedin bedelsiz olduğunu, davacının vekilliğini yapmayıp sadece kardeşi ... ..."nun vekilliğini yaptığını ileri sürerek, icra takibine konu senedin iptali ile davacının bu senet sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının davacının vekili sıfatıyla davacı adına muris ...ile uzaktan akrabaları olan ..."ın mirasçılık belgelerinin alınması ile ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2005/1252 E. sayılı veraset belgesinin iptali davasında ve ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1997/28-2006/13 E.K. sayılı davasında davacıya, 1997-2002 yılları arasında 5 yıl süre ile davacının da aralarında bulunduğu ... ailesinin 5 ferdine vekalet hizmeti verdiğini, davacının kardeşi ..."nun kendisi, dava dışı ... ile ... tarafından tanzim ve keşide edilerek imzalanmış 3 adet senedi davalıya getirdiğini, bu hususların protokolde yazılı olduğunu, iş bu senedin davalının vermiş olduğu vekalet hizmeti karşılığında ücret olarak verildiğini, dava konusu senet ve protokolün sahte olmadığının ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi"nin kesinleşen kararı ile sabit olduğunu savunarak davanın reddini ve %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 26.10.2016 tarih, 2009/708 Esas, 2016/1054 Karar sayılı ilamı ile senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğu, davalının ... ailesi adına bazı davalar açtığı ve bu davaları sonuçlandırdığı, bunun davacının da kabulünde olduğu, senedin zorla ve hileyle davacının elinden çıktığı iddiasının ispatlanamadığı, davacının senetten dolayı borçlu olduğu gerekçeleriyle davanın reddine, İİK"nun 72/4. maddesi gereğince %40 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş olup bu karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi"nce, senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğu, senet üzerindeki "Av. Ücr." ibaresinin senedin mücerret olma özelliğini ortadan kaldırmadığı, davacının davalıya borçlu olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekili davaya vermiş olduğu cevap dilekçesinde, ihtiyati tedbir nedeniyle uğradığı zarara karşılık %40 oranında tazminat talep etmiştir. Bu konuda İİK’nun 72/4. maddesinde belirtildiği üzere, mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilip, uygulanması halinde dava tarihi itibariyle alacaklı yararına %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedileceği hususu yasa gereğidir. Ne var ki davalı vekili yargılamanın safahatında 25/10/2016 tarihli dilekçesinde bu kere açıkça %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep ederek yasanın kendisine tanıdığı %40 tazminat hakkından %20 oranında vazgeçmiştir. Bu durumda İİK’nun 72/4. maddesi gereği hükmolunacak tazminat oranının %20 olarak belirtilmesi gerekirken yerel mahkemece talep aşımı yapılarak ve HMK’nun 26. maddesine aykırı şekilde %40 oranında tazminata hükmedilmesi ve istinaf mahkemesinin davacının bu yöndeki istinaf isteminin reddi yerinde değil ve kararın bu yönde bozulması gerekir ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden istinaf mahkemesi kararının bu yönü ile kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) sayılı bentte açıklanan nedenle istinaf isteminin reddine dair 09/03/2017 tarih 2017/78-199 sayılı kararın "tazminata" ilişkin olarak kaldırılmasına; yerel mahkemenin 26/10/2016 tarih 2009/708 E. 2016/1054 sayılı kararının ikinci paragrafının 5. satırındaki "%40 kötü niyet tazminatı olan 160.000 TL" kelimelerinin karardan çıkartılmasına, yerine "%20 oranındaki 80.000 TL tazminatın" kelimelerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine ve karardan bir örneğin ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 31/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.