1. Hukuk Dairesi 2017/541 E. , 2020/2767 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TENKİS
Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece sulhün tasdikine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR-
Dava, tenkis isteğine ilişkindir.Davacı, mirasbırakanı ...’nin adına kayıtlı tüm tapulu ve tapusuz taşınmazlarını davalıya vasiyet ettiğini, her ne kadar nurisin vasiyetname dışı bırakılan taşınmazları olsa da bu taşınmazların da 1958 yılında üçüncü şahsa satılmış olduğunu, murisin yaptığı işlemlerle saklı payına tecavüz edildiğini ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemiştir.Davalı, muris tarafından davacıya da yer verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Yargıtay 2.Hukuk Dairesince, “ Dava tenkis isteğini ihtiva ettiğine göre, Medeni Kanunun 454.ve müteakip maddeleri çerçevesinde ölenin dava konusu gayrimenkullerden başka terekesinin aktif ve pasifinin tesbiti ve gene aynı maddede yazılı masrafların araştırılması, yapılacak hesap sonunda tasarruf nisabı ve mahfuz hisse tutarlarının bulunması, ondan sonra Medeni Kanunun 506.maddesi gereğince gayrimenkullerin kıymetlerine halel gelmeksizin taksimlerinin kabil olup olmadığının bilirkişi eliyle araştırılması, taksimi kabil ise bilirkişinin vereceği projeye göre işlem yapılması, aksi takdirde davalıdan tercih hakkı sorularak gereğinin icrası lazımdır. Bu yolda bir inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesi ile bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde keşif esnasında gerçekleşen tarafların anlaşma şartlarını kabul ile sulhün tasdikine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, 1323 doğumlu mirasbırakan ...’nin 26.05.1969 tarihinde ölümü ile geriye davacı kızı ... ile davalı oğlu ...’ın kaldıkları, ... Noterliğinin 15.05.1969 tarih ve 957 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile murisin kayden maliki olduğu ....11.1960 tarih ve 405 yevmiye ... cilt , sahife ... sıra ...’de kayıtlı ... köyünün ... mevkiindeki tarla, yine ....11.1960 tarih 405 yevmiye ... cilt ... sahife, ... sıra nosunda kayıtlı aynı köy ... mevkiindeki tarla, yine ....11.1960 tarih 405 yevmiye ... cilt ... sahife, ... sıra noda kayıtlı aynı köy ... mevkiindeki tarla, ....11.1960 tarih 405 yevmiye ... cilt ... sahife, ... sıra noda kayıtlı aynı köy ... mevkiindeki tarla, yine ....11.1960 tarih 405 yevmiye ... cilt ... sahife, ... sıra noda kayıtlı aynı köy ...mevkiindeki tarla, yine ....11.1960 tarih 405 yevmiye ... cilt ... sahife, ... sıra noda kayıtlı aynı köy ... mevkiindeki tarla, yine ....11.1960 tarih 405 yevmiye ... cilt ... sahife, ... sıra noda kayıtlı aynı köy ... mevkiindeki tarla, yine ....11.1960 tarih 405 yevmiye ... cilt ... sahife, ... sıra noda kayıtlı aynı köy ... mevkiinde tarla, yine ....11.1960 tarih 405 yevmiye ... cilt ... sahife, ... sıra noda kayıtlı aynı köy ... mevkiindeki tarla, yine ....11.1960 tarih 405 yevmiye ... cilt ... sahife, ... sıra noda kayıtlı aynı köy ... mevkiindeki tarla, yine ....11.1960 tarih 405 yevmiye ... cilt ... sahife, ...sıra noda kayıtlı aynı köy ... tarla mevkiindeki tarla, yine ....11.1960 tarih 405 yevmiye ... cilt ... sahife, ... sıra noda kayıtlı aynı köy ... mevkiindeki tarla olmak üzere ceman on üç parça tapuda kayıtlı gayrimenkullerdeki hak ve hisselerinin tamamı ile tapuda kaydı bulunmayan ve 30 seneden fazla bir zamandan beri nizasız ve fazılasız tahtı tasarrufunda bulunan ve zilyedliğinde bulunan ve başkalarının hak ve alakası olmayan ...’nın ... ... köyü hudutları dahilinde vaki ve kain bulunan ve köy içindeki bir bab hane, ile harman tarla mevkiindeki ... dönüm, mezarlık mevkiindeki 12 dönüm, uzuncalama mevkiinde 2 dönüm, çınarlık mevkiinde 3 dönüm, kırkkulakaltı mevkiinde 4 dönüm, meşeliküstü mevkiinde 4 dönüm, karıncalıpınarı mevkiinde 3 dönüm, balçıklıpınarı mevkiinde 3 dönüm, saçanaltı mevkiinde 3 dönüm, kocakestane mevkiinde 3 dönüm, kumtarla mevkiinde 5 dönüm, patlıcanlık bahçesi mevkiinde 2 dönüm, kaş tarla mevkiinde 4 dönüm ve taşevlekler mevkiindeki 2 dönüm tarla ile kızı ... ayırmış olduğu ... köyü hudutları dahilindeki tapuda kaydı olmayan ve zilyetliğinde bulunan ... mevkiindeki eğreltilik, balçıklı yamacı mevkiindeki 3 dönüm ve bostan yeri mevkiindeki tarlanın haricinde kalan ve tapuda kaydı olmayan diğer bilumum tarla ve gayrimenkullerdeki hisse ve haklarının tamamını davalı oğlu ...’ye vasiyet ettiği, davacının tenkis istemi ile eldeki davayı açtığı mahkemece 6.7.1973 tarihli keşif tutanağında;
“ davacı ...’ün: muris ...’den intikal eden mallarından ... mevkiinde:
1- Doğusu ..., batısı ..., kuzeyi ..., güneyi ...
2- Doğusu ..., batısı ..., kuzeyi ..., güneyi ...
3- Doğusu ... ve ..., batısı ..., kuzeyi ..., güneyi ... ve ...
4- Doğusu ..., batısı ... ve ..., şimalen ..., güneyi ... ile çevrili 4 parça gayrimenkul ile köy içinde muris ...’ye ait evin batı kısmında kalan 5 metre eninde ve 7.40 metre boyunda ve yine köy içinde bulunan muris ...’ye ait köy içinde kalan doğu kısmındaki samanlık yerini bana verilmesi halinde davalı ile anlaşacağım.
Davalının: “Davacı kız kardeşimin talep eylediği işbu gayrimenkulleri kendisine vermek suretiyle anlaşmayı kabul ediyorum.”Davacının : “Murisim ...’den intikal eden ve evvelce tespiti yapılan menkul ve gayrimenkul mallardan başka hiçbir hak talep etmeyeceğim.” şeklindeki beyanları dikkate alınarak tarafların sulh oldukları gerekçesi ile sulhün tasdikine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla yapmış oldukları bir sözleşmedir ve davaya son veren taraf işlemlerindendir. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse sulh sözleşmesine göre karar verir.Somut olayda; tarafların keşifteki beyanları ile aralarındaki sulh anlaşmasına göre karar verilmesini istemelerine rağmen mahkemece sulh olunan hususlar hüküm yerine yazılmadan ve infazı kabil bir karar oluşturulmadan sulhün tasdikiyle yetinilmiş olduğu anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca; keşifteki beyanlar dikkate alınarak, tarafların sulh oldukları taşınmazlara ilişkin yeni tapu kayıtları getirtilmek suretiyle sulh anlaşmasına göre infazı kabil bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine,17/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.