12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1059 Karar No: 2016/9950 Karar Tarihi: 05.04.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/1059 Esas 2016/9950 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/1059 E. , 2016/9950 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 12/10/2015 tarih, 2015/17200-24044 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek (10) nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya ve senedin anlaşmaya aykırı olarak sonradan doldurulduğu itirazlarının yanı sıra takip dayanağı bononun, borçlu adına alacaklı eşi tarafından bankalardan çekilen kredilerin teminatı olarak verildiğini ve kredi bedellerinin ödendiğini ileri sürerek takibin durdurulmasını istediği, mahkemece, alacaklı vekilinin beyanında bononun çekilen krediler karşılığı verildiğinin açıkça beyan edildiğinden alacağın miktarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. 6102 Sayılı TTK"nun 776/1. maddesinin (b) bendinde bono veya emre yazılı senedin kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermesi gerektiği, 777. maddesinde de bu unsuru içermeyen bir senedin bono sayılmayacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda, alacaklının 30.03.2015 tarihli dilekçesinde; alacaklının eşi...’ın borçlu için birden fazla kredi çektiğini, ancak alacaklının kredi çekilmesine muvafakat etmemesi üzerine borçlunun senet düzenleyip verdiğini beyan etmiş, borçlu ise kredi bedellerini ödediğinden borcun bulunmadığını ileri sürmüştür. Bu durumda, bonoda keşidecinin borçlu, lehtarın ise alacaklı konumunda olup bankadan çekilen kredilerin teminatı olarak bono verildiği tartışmasızdır. Bononun çekilen kredilerin teminatı olarak alınması nedeniyle alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirir. Dar yetkili icra mahkemesinde bu konunun incelenmesi ve değerlendirilmesi mümkün değildir. O halde, mahkemenin itirazın kabulü ile durdurulmasına ilişkin kararı İİK"nun 169/a maddesine göre doğru olmakla Dairemizce onanması gerekirken bozulduğu anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 12.10.2015 tarih ve 2015/17200 E., 2015/24044 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 05.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.