20. Hukuk Dairesi 2014/7287 E. , 2014/10644 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ödemiş Kadastro Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 31/03/2014
NUMARASI : 2013/119-2014/18
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kiraz Kadastro Mahkemesinin 2009/320 E.- 2009/120 K. sayılı kararı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.12.2009 tarih ve 2009/17146E. - 2009/19120 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir. Kiraz Tapu Müdürlüğü, 28.03.2012 havale tarihli dilekçesinde, kesinleşen ilâma konu Umurlu Köyü 430 ada 9 nolu parselin mahkeme kararı ve kroki incelemesinde karara konu ifraz sonrası oluşan (A) ve (B) harfleri ile gösterilen yerlerin yüzölçümlerinin hatalı olduğunu iddia ederek, kendilerince tesbit edilen doğru yüzölçümlerine göre hükmün tavzihi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece, tavzih talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle, talebin kabulüne ve 430 ada 9 nolu parselin hükümde 3543,30 m2 yüzölçümü ile gösterilen (B) bölümünün 3540,39 m2 ve 3743,49 m2 yüzölçümü ile gösterilen (A) bölümünün 3746,50 m2 yüzölçümlü olarak tavzihine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03/10/2013 tarih ve 2013/4717-8776 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “ Her ne kadar; mahkemece, tavzih talebinin kabulüne karar verilerek, hüküm tavzih edilmiş ise de, dosya incelendiğinde; taraflarca tavzihe ilişkin herhangi bir istemde bulunulmadığı, tapu müdürlüğünün, 31.01.2012 tarih ve 186 sayılı yazısı ile hükme konu taşınmazların ifraz edilerek tescili yönünden değişiklik beyannamesi düzenlenmesi için kadastro müdürlüğünden talepte bulunulduğu, müdürlüğün yaptığı inceleme neticesinde, hükümde tavzihi gerekli hususların tesbit olunması ile kadastro mahkemesine, hükmün tavzihi halinde infaz edilebileceğinin bildirilerek tavzih isteğinde bulunduğu, mahkemece, kadastro müdürlüğünün tavzih talebinin kabul edilerek, hükmün tavzihi yoluna gidildiği anlaşılmıştır.
Kural olarak; tavzihin ne biçimde ve hangi koşullarda yapılacağı H.U.M.K."nun 455 ve onu izleyen maddeleri (6100 sayılı HMK’nun 305 madde ve devamı) hükmünde açıklanmıştır. Buna göre, hükmün tavzihini, ancak davanın tarafları isteyebilirler. O halde, somut olayda olduğu gibi, davanın taraflarınca yapılmış bir tavzih talebi bulunmadığında, uyuşmazlığı çözümlemekle yükümlü olduğu tartışmasız olan mahkeme hâkiminin, hükmü kendiliğinden tavzih etmesi olanaksızdır. Doktrinde de kabul edildiği üzere, ilgili kurumlarca, hükmün tavzihini gerektiren hususların tesbit edilmesi halinde, bu kurumlarca, hükmün tavzihi için talep hakkı bulunan ilgili taraflara bildirimde bulunulması gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece, davanın tarafı olmayan kadastro müdürlüğünün, tavzih talebinin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup bozma nedenidir.” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davalı tavzih talebinin olduğunu ve kararın düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece, mahkemenin 24/06/2009 tarihli ve 2009/320 E.- 2009/120 K. sayılı gerekçeli kararında kadastro bilirkişisi E. Ö.., orman bilirkişileri Z. D.., A. H. A.. ve C. D.."in 15/11/2012 tarihli ek raporu dikkate alınarak dava konusu İzmir İli, .. İlçesi, ... Köyü, Kahveönü Mevkii, 430 ada 9 parsel (A) harfi ile gösterilen kısmın yüzölçümünün 3746,50 m², (B) harfi ile gösterilen kısmın yüzölçümünün ise 3540,39 m² olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hükmün tavzihine ilişkindir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen, bozma kararının gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Doğru sonuca ulaşılması için bozma kararının gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunludur.
Bozma kararında da değinildiği üzere, tavzihi H.U.M.K."nun 455 ve onu izleyen maddelerinde (6100 sayılı HMK’nun 305 madde ve devamı) açıklandığı üzere davanın tarafları taraf sayısınca dilekçe ile mahkemeden talep edebilir. Bozmadan sonra davalı gerçek kişinin duruşmada tavzih talebinde bulunması, anılan kanun maddeleri gereğince usûlüne uygun tavzih talebi kabul edilemez. Bu nedenle, tavzih talebinin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.