19. Hukuk Dairesi 2017/2935 E. , 2018/268 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av...ün gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında 30/05/2007 tarihli beş yıl süreli LPG Otogaz Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının 31/01/2011 tarihinde çektiği ihtarname ile sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, müvekkilinin de cevabi ihtarında haksız fesih nedeniyle sözleşmenin 29. ve 30. maddeleri uyarınca müvekkilinin mahrum kaldığı karı ve cezai şart bedelini talep ettiğini, ancak bu bedellerin davalı tarafça ödenmediğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000-TL kar mahrumiyeti alacağı ve 9.000-TL cezai şart bedelinin fesih tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili bozmadan sonra 13.07.2015 tarihli dilekçesi ile alacağını 82.005,13 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili ile dava dışı ... A.Ş. arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi olduğunu, davacının da dava dışı bu şirketle yaptığı sözleşmede ... amblemi altında faaliyet gösteren akaryakıt istasyonlarının otogaz ikmallerini gerçekleştirmeyi üstlendiğini, ancak bu şirketin bünyesindeki şirketlerin LPG dağıtım işi yapması halinde davacı ile olan anlaşmalarının sona ereceğinin de düzenlenmiş olduğunu, bu şartın gerçekleşmesi nedeniyle dava dışı ... A.Ş."nin davacıyla olan sözleşmesini feshettiğini, ... A.Ş."nin 3 aylık süre sonunda davacıyla olan sözleşmesinin sona ereceğini müvekkiline de bildirdiğini, açıklanan nedenlerle müvekkili tarafından sözleşmenin süresinden önce ve haksız olarak feshedilmiş olmadığını, ayrıca davacının talep ettiği cezai şart miktarının da çok fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava dışı ... A.Ş."nin dava dışı ... A.Ş."nin bir takım hisselerini iktisap ettiği ve bu duruma dayanarak davacıya gönderdiği ihtarname ile ... bayilerine LPG ikmalini amaçlayan sözleşmelerin feshi ihbarında bulunduğu, davalının ... A.Ş."nin bayisi konumunda bulunması ve davacı ile olan bayilik ilişkisinin bu sebeple tesis edilmesi nedeniyle her iki sözleşme arasında açık bağlantı bulunduğu, davacının da bu durumu bilerek davalı ile bayilik ilişkisi tesis ettiği, sözleşme hükümlerinin bayilik sözleşmesinin aleyhe olan hükümlerinden kurtulmak amacıyla davacı tarafından kullanılamayacağı ve cezai şart talebinin işin niteliği ve taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin tesis edilme şekline uygun düşmediği bu nedenle davalının sözleşmeyi haklı sebeple sona erdirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz’in 2013/16379 – 2013/1879614 E,K sayılı ilamıyla “ Davacı ile dava dışı ...(...) A.Ş. arasında düzenlenen sözleşmenin 14/B-4. maddesinde "... veya şirketin sahibi olan ... ailesi tarafından kurulmuş veya kurulacak şirketlerden birinin ileride LPG dağıtım lisansı alarak LPG dağıtım şirketi olarak çalışmaya başlaması; ... veya ... ailesi tarafından mevcut veya ileride kurulacak olan herhangi bir dağıtım şirketine ortak olunması ve/veya şirketin satın alınması durumunda, keyfiyetin 3(üç) ay öncesinden ..."a bildirilmesi halinde; ..., işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak herhangi bir mahkeme kararı almaya, herhangi bir ihbar vaya ihtar keşidesine gerek kalmaksızın, doğmuş veya doğacak her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla her zaman feshedebilir. Sözleşmenin feshi durumunda, BAYİ ile ... arasında işbu sözleşme kapsamında bulunan münferit otogaz bayilik sözleşmeleri de bayi ile ... arasındaki koşullara bakılmaksızın kendiliğinden sona ermiş olacaktır. Taraflar bu hususta tamamen mutabıktır. ..., en geç fesih tarihinden sonraki 6 (altı) aylık periyot sonunda, sözleşme kapsamındaki tüm bayilere yönelik ikmali kesmeyi ve usulüne uygun düzenlenmiş bayilik sözleşmesinin feshine ilişkin belgeleri ..."e teslim etmeyi kabul, beyan ve taahhüt eder. Bu durumda dahi ..., ikmali durduruncaya kadar yapmış olduğu ikmal miktarı üzerinden, işbu sözleşme kapsamında belirlenen oranlarda kar payı ödemeye devam edecektir" şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Anılan sözleşme hükmü uyarınca dava dışı ... A.Ş. tarafından davacı şirkete 04.08.2010 tarihli fesih ihbarnamesi gönderilmiş ve bu ihbarnamenin tebliğinden itibaren 3 ay sonra sözleşmenin feshedilmiş sayılacağı bildirilmiştir. Fesih ihbarnamesinin davacıya tebliğinden itibaren geçecek 3 aylık sürenin sonunda davacı ile dava dışı ... A.Ş. arasındaki sözleşme feshedilmiş sayılacağından fesih tarihinden itibaren 6 aylık sürenin sonuna kadar davacı ile davalı arasındaki LPG bayiliğinin de sonlandırılması gerektiği yukarıda belirtilen sözleşme hükmü gereğidir. Ne var ki, davalı henüz bu süre dolmadan sözleşmeyi feshetmiş bulunmaktadır. Mahkemece bu yönün gözetilip değerlendirilmemesi isabetsiz olduğu gibi davacı, davalının dava dışı ... A.Ş. ile davacı arasındaki sözleşme kapsamında olmadığını, zira davalının yatırımlarının dava dışı şirket ya da bayii tarafından yapılmadığını iddia etmiş, iddiasının dayanağı olarak davacı ile dava dışı ... A.Ş. arasındaki sözleşmenin 2. ve 3. maddelerini göstermiş olup, mahkemece bu yöndeki iddia üzerinde durulup tartışılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle mahkeme hükmü bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının sözleşmeyi haksız feshetmesi sebebiyle davacının cezai şart ve kar mahrumiyeti talep hakkı olduğu gerekçesiyle 82.005,13 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 25/11/2013 gün 2013/16379 E-2013/18796 K. sayılı ilamında davacı vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş olup bu durumda bozmaya uyulmakla bozmadan önce hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yöntemi taraflar arasında usuli kazanılmış hak doğurmuştur.Bu durumda mahkemece Dairemizin bozma kararından önceki bilirkişi raporunda belirtilen hesaplama yöntemi esas alınarak karar verilmesi gerektiği, ayrıca bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı da dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 31/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.