Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/20218
Karar No: 2019/4796
Karar Tarihi: 04.03.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/20218 Esas 2019/4796 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/20218 E.  ,  2019/4796 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 19/10/2012- 10/11/2014 tarihleri arasında satış danışmanı olarak çalıştığını, 11/04/2013 tarihinde ... ... Sendikası üyesi olduğunu, işyerinde örgütlenme ve üye kayıt işlerini üstlendiğini, işveren tarafından sendikal faaliyetin duyulması üzerine davacıdan sürekli savunma istendiğini, yer değişikliği yapıldığını, istifa etmesinin istendiğini, istifa etmemesi üzerine bıktırma politikaları uygulanmaya başladığını, sendikal faaliyetlerinden dolayı iş sözleşmesinin sona erdirildiğini, işyerinde sendikaya üye olduğu tespit edilen başka çalışanlarında aynı yöntem belirlenerek iş sözleşmelerinin sonlandırıldığını, amacın işyerinde sendikal faaliyeti sonlandırmak olduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile sendikal tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, şirket tarafından davacının sendika üyeliğinin bilinmediğini, 11/04/2013 tarihinde sendikaya üye olduğunun beyan edilmesi üzerine bir yılı aşkın süredir sözleşmenin feshedilmediğini, şirket tarafından sendika üyeliğine yönelik müdahale ve engellemesinin olmadığını, iş akdinin feshinin asıl nedeninin işyeri koşullarına ve düzenine aykırı tutum ve davranışları, yapmakla yükümlü olduğu görevleri yapmamakta ısrar etmesi, mola saatlerine bilinçli olarak uymaması gibi nedenlerin olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının işyeri kurallarına uymaması ve hatırlatıldığı halde iş görme borcunu yerine getirmemekte ısrar ettiği konusunda belge veya somut tanık beyanı bulunmadığı, davalı işverenin savunmasında ileri sürdüğü hususları tereddüte yer bırakmayacak şekilde ispatlayamadığı gibi, ... ... Sendikasının 16/11/2015 tarihli müzekkere cevabı ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden feshin haksız olduğu ve sendikal nedenle gerçekleştiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içeriğine göre, feshin haksız olduğunun tespiti ile davacının kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Taraflar arasında uyuşmazlık feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı konusundadır.
    Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 25"inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir.
    Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece ... –... Sendikasının 16/11/2015 tarihli müzekkere cevabı ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden davacının iş akdine sendikal nedenle son verildiği kabul edilmiştir. Ne var ki, yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Davacı hakkında düzenlenen fesih ihbarnamesinde, davacının tekrarlanan şekilde iş yeri kurallarına ve düzenine aykırı tutum ve davranışlarda bulunduğu, yapmakla yükümlü olduğu görevleri yapmamakta ısrar ettiği, mola sürelerine bilinçli olarak uymadığı, sürekli olarak aldığı doktor raporları ve rahatsızlıkları konusunda zamanında şirkete bilgi vermediği bildirilmiştir. Davacı ise, 11.04.2013 tarihinde sendika üyesi olması nedeniyle iş akdine son verildiğini öne sürmektedir. Davacı tanıklarının işverene karşı açtıkları davalar olup husumetli oldukları anlaşılmış, davalı tanıklarından ..., “Ben davalı işyerinde bölge yöneticisi olarak davacı ise satış danışmanı olarak çalışıyordu. Bir yıla yakın birlikte çalıştık. Davacı mola süreleri bittikten sonra işine geç dönüyordu. Çalışma saatlerini gösteren puantajları imzalamaktan imtina ediyordu. Sürekli rapor alıyordu. Aldığı raporlar farklı hastalıklara ilişkindi. Her ay muhakkak bir raporu vardı. Verilen görevleri hatırlatıldığı halde yapmıyordu. Bu söylediğim hususlar diğer çalışanları da huzursuz ediyordu. Bu sebeple iş akdine son verdik. Davacının sendikal faaliyetinden bilgi sahibi değilim. Sendika üyesi olup olmadığını da bilmiyorum." şeklinde, ... ise "Ben davalı şirkette 2007 yılından insan kaynakları yöneticisi olarak çalışıyorum. Davacının iş akdi şirket tarafından gönderilen ihtarname ile feshedildi. Feshin birkaç sebebi vardi. Birincisi davacının iş saatlerine özellikle mola saatlerine uymamasıydı. İkincisi puantajlarına zamanında imza atmayarak bilerek geciktiriyordu. Çok sık rapor alınıp raporları zamanında bildirmiyordu. Bir de son zamanlarda iş arkadaşlarıyla çalışma huzurunu bozucu davranışlar sergileniyordu. Ben bu söylediğim sebepleri bire bir görmedim davacının sendikaya üye olması konusunda benim bilgim yoktur." şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Dosya içerisinde, fesih bildirimine konu olan olaylarla ilgili olarak 25.10.2014 tarihinde 2 adet, 01.06.2014 tarihinde 1 adet davacının mola sürelerine riayet etmediği ile ilgili tutanak bulunduğu, tutanak tanıklarının ise dinletilmediği, 18.09.2014 tarihinde davacının sağlık durumu ile ilgili rapor alma, işe gelememesine sebebiyet verecek durumlarda, şirkete bilgi vermesi ve kendi doktoru dışında şirketin sağlık şikâyetine uygun ihtisas alanında tavsiye edeceği doktora da muayene olmasını talep ettikleri, aksi takdirde, almakta olduğu raporların sıhhati konusunda haklı tereddütlerinin oluşacağının ve bunun neticesinde şirket ile olan iş sözleşmesinin akıbetinin değerlendirmeye alınmak durumunda kalınacağının uyarı mahiyetinde bildirildiği ve davacının 16.10.2014 tarihinde bu yazıyı tebliğ alarak 17.10.2014 tarihinde savunma verdiği ve savunmasında özetle fıtık ameliyatı olması sebebi ile raporlu olduğu ve sağlığın her şeyden önemli olduğunu beyan ettiği ve dosyada yer alan sağlık raporları incelendiğinde özellikle davacının 2014 Eylül ayı ve sonrasında raporlu olduğu gün sayısının fazla olduğu ancak fıtık ameliyatına bağlı olarak raporlu olduğu görülmüştür.
    Dosya içerisinde yer alan ... İş Sendikası yazı cevabı ile sendikanın “işyerinde 01.04.2013 tarihinden itibaren sendikaya üye olan işçilerin işten çıkarılmaya başlandığı, o tarih itibariyle işyerinde çalışan işçi sayısının 551 kişi olduğu ve bunların 191"inin sendikalarına üye olduğunun tespit edildiği, bahsi geçen tarih itibari ile 26 kişinin işten çıkarıldığı, işten çıkarılanların tamamının sendika üyesi olduğu, 01.04.2013 tarihinden 21.05.2013 tarihine kadar geçen sürede sendika üyeliğinden istifa eden 17 kişi bulunmakta olduğu, sendika üyeliğinden istifa eden kişilerin davalı işyerinde çalışmaya devam ettikleri, üyelikten istifa ettirilen ve sendikaya üye olduğu için iş akdi feshedilenlerin sayısının davalı işyerinde sendikanın yetki almasını olumsuz etkilediği, yetki başvurusu yapılamadığı, davalı işyerinde işletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapılacağından 6356 sayılı Yasa"nın 41. Maddesi gereği yetki için % 40 oranında çoğunluğun sağlanması gerektiği, işyerinde çalışan 551 kişinin %40 inin yani 220 kişinin üye kaydedilmesi gerektiği, yetkinin alınmasına az bir sayı kalmışken davalı işverenin, sendikanın gerekli çoğunluğu sağlamasının önüne geçmek için sendikaya üye olanları istifa ettirmesi ve istifa etmeyenlerin iş akdini feshetmesi yetkiyi alma girişimlerini olumsuz yönde etkilediği" hususlarını bildirdiği ve Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının da sendikanın herhangi bir yetki tespit başvurusunda bulunmadığını bildirdiği görülmüştür.
    Öncelikle sendika yazı cevabı ile 2013 Nisan ve Mayıs döneminde ki fesihlerle ilgili olarak bilgiler verildiği, davacının iş akdinin fesih tarih olan 11.10.2014 tarihine yönelik bilgiler verilmediği görülmektedir. Her ne kadar 2013 yılında iş yerinde sendikal örgütlenme sebebine bağlı olarak bir kısım işçilerin iş akitleri feshedilmiş ve Dairemizce (Örneğin 2015/19829 Esas, 2015/19831 Esas ve 2015/19835 Esas sayılı dosyalar) ve Kapatılan 7. Hukuk Dairesince ( Örneğin 2014/8199 Esas sayılı dosyası) bu dönemde ki gerçekleşen fesihlerin sendikal sebebe dayandığı kabul edilmiş ise de davacının iş akdi bu dönemde gerçekleşen fesihlerden ve kendisinin sendikaya üye olduğu tarihten 1 yılı aşkın süre geçtikten sonra feshedilmiştir. Mahkemece davacının iş akdinin feshedildiği tarih itibari ile sendikal feshe yönelik bir araştırma yapılmamıştır. Yan deliller ile desteklenmedikçe husumetli tanık anlatımlarının tek başına hükme esas kabul edilmesi de mümkün değildir. Ancak, dosya içerisinde tanık anlatımlarını destekleyecek başka delillerin varlığı halinde bu tanıkların beyanlarına itibar edilmesi mümkündür.
    Somut uyuşmazlık bakımından, iş akdinin sendika örgütlenmesini engellemek adına feshedilip feshedilmediğinin tereddütsüz tespiti önem arz etmektedir. Ancak, feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususunda yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Dosya içeriğine göre işyerinde fesih tarihi itibari ile çalışan, sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, işten çıkarılanlardan sendikalı olan ve sendikalı olup da işyerinde çalışması devam eden işçiler olup olmadığı, davacının iş akdinin feshedildiği tarihte işten çıkarılanlardan kaç tanesinin sendika üyesi veya sendikal faaliyeti nedeniyle işten çıkarılan olduğu, sendikaya üyeliği devam edip çalışmaya devam eden kaç işçinin bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve özellikle fesih tarihi olan 11.10.2014 tarihi dikkate alınarak araştırmalar yapılmalı ve 2013 yılında gerçekleşen sendikal fesihlerin davacı işçi açısından emsal teşkil etmeyeceği de göz önünde bulundurularak toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi