(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2012/18526 E. , 2013/14347 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı karşı davalı vekili Avukat Rıza ... ile davalı karşı davacı vekili Avukat ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı kooperatifin müracaatı üzerine dava dışı şahıslara ait dava konusu taşınmazı kamulaştırdıklarını, hükmen tescil davası sonucu adlarına tescil edildikten sonra ihale ile davalıya sattıklarını düzenlenen protokol ve taahhütname ile davalının satış tarihinde ve ileride açılan tezyidi bedel davası sonucu ödenecek miktarı idareye ödemeyi taahhüt ettiklerini, tapu davalıya devredildikten sonra, dava dışı arsa sahibinin açtığı tezyidi bedel davası sonucu mahkemece hükmedilen miktarı ve faizlerini açılan icra takipleri sonucu arsa sahibine ödediklerini ileri sürerek asıl davada, toplam 467.777.25.TL, birleşen 2007/206 Esas sayılı dosyada, toplam 84.521.84.TL ve birleşen 2007/712 Esas sayılı davada, 36.115.72.TL" nın amme alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı, protokolün satıştan önceki tezyidi bedele ilişkin olduğu ve bu miktarı ödediklerini, davacının ihale sırasında tebligatları eksik yapması sonucu yıllar sonra arsa sahibinin açtığı tezyidi bedel davası nedeniyle bir 2012/18526-14347
sorumlulukları olmadığını savunarak asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı reddini dilemiştir.
Mahkemece, davaların kısmen kabulü ile asıl davada, 69.663.83.TL, birleşen 2007/206 Esas sayılı davada 12.585.30.TL, 2007/712 Esas sayılı davada 5.377.63.TL" nın amme alacaklarının tahsili hakkındaki faiz uygulanmak suretiyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki 2. bent, davalının aşağıdaki 3. bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı idare, davalının talebi ile kamulaştırıp hükmen tescil davası ile adına tescil ettirdiği dava konusu taşınmazı ihale ile davalıya satış, protokol yapmıştır. Gerek satış ilanı gerekse protokol hükümlerine göre davalı satıştan önce devam eden arsa sahipleri tarafından açılan tezyidi bedel davaları nedeniyle teminat mektubu vererek ödemeyi taahhüt etmiş, bilahare ödeyip teminat mektuplarını geri almıştır. Ancak ihale sırasında arsa sahipleri tarafından tebligatlardaki eksiklik nedeniyle uzun yıllar sonra tezyidi bedel davası açılmış, ve tezyidi bedel kararları kesinleşmeden ve kesinleştikten sonra takibe konulması sonucu davacı tarafından ödemelerde bulunulduğu, davalın dava ve icra takibi sürecinden haberdar edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulan taahhütname ile davalı kooperatifin açılacak tezyidi bedel davası sonucunda verilecek kararlarda belirtilen bedelleri masrafları ile ödemeyi kabul ettiği kuşkusuzdur. Ancak davacının tebligatları yapmaktaki gecikmesinden usulüne uygun yapmamasından kaynaklanan kusuru nedeniyle tezyidi bedel davaları uzun yıllar sonra açılmıştır. Bu süreçte taşınmazlar arsa vasfına dönüşmüştür. Buna göre davacı idare kamulaştırma işlemlerini azami özen ve dikkat göstererek ve süresinde yapsa idi dahi açılacak tezyidi bedel davası nedeniyle bir fark doğup doğmayacağı belirlenerek sonuca gidilmesi zorunludur. Mahkemece, davacının müterafik kusurlu olduğu gözetilerek kusur oranı % 85.11 olarak belirlenmiştir. Ancak aynı konuda açılan ve kesinleşen emsal dava dosyalarında taahhütname olduğu hallerde davacı idarenin % 50 kusurlu bulunduğu gözetilerek, taahhütname olan eldeki dosyalarda davacı idarenin kusurunun, dosya kapsamına, hak ve nasefete, emsal kararlara uygun olarak %50 olarak tesbit edilmesi gerekirken yazılı şekilde somut olaya uygun olmayan % 85.11 kusur oranı üzerinden alacakların hesap edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Taraflar arasındaki taşınmaz satışı esasen davalının talebi ile idare tarafından kamulaştırılan yerin bilahare davalıya satışına ilişkin olup bu yerde sanayi sitesi kurulması amaçlanmıştır. Açıklanan nedenle ticari amaç taşımayan bu satış nedeniyle tahsiline karar verilecek miktarın yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde amme alacaklarının tahsili hakkındaki faizin uygulanmasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına, 3.bentte açıklanan nedenle davalı yararına hükmün BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan 21,15 TL. temyiz harcının istek halinde davacı-karşı davalıya iadesine, 1.034,00 TL peşin alınan harcın istek halinde davalı-karşı davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.