BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/611 Esas 2020/129 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/611
Karar No: 2020/129
Karar Tarihi: 13.02.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/611 Esas 2020/129 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/611 Esas
KARAR NO: 2020/129
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin ---------tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkil Şirketin -------- personel taşıma hizmeti verdiğini, aralarında ------tarihinde --------- akdedildiğini ve müvekkilinin yükümlülüklerini tam ve eksiksiz yerine getirmiş olmasına rağmen sözleşme uyarınca hizmetin karşılığını davalı tarafça alamadıklarını, faturalara davalı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığını ve davalı ile ------- mutabakatın da sağlandığını, müvekkilinin tüm iyi niyetli tutumlarına rağmen davalının tarafından herhangi bir ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine --------- İcra Müdürlüğü'nün-------- Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını ancak itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, açıklanan nedenlerle davalarının kabulü, icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile --------İcra Müd-ürlüğü'nün --------E. sayılı icra takip dosyasının devamına, davalı tarafın itirazında asıl alacağın en az %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildiren davetiye tebliğ edilmiş davalı davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için ------ İcra Müdürlüğü'nün ---------- Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından verilen ------tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin ----------- defterlerinin ilgili tebliğe uygun olarak ---------- süresinde verildiği, envanter defterinin açılış tasdikinin yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı ve belirli kanuni şartlan taşıdığı ve sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varıldığı, nihai takdirin mahkememize olduğu,, davalı şirketin incelemeye esas olmak üzere herhangi bir ticari defter ve kayıt ibraz etmediği, davacı şirketin icra takibine konu yapmış olduğu ---------- tarihli faturaların davalı şirket--------olarak gönderildiği, davalı tarafından BA formunda beyan edilmiş olduğu, ---- tarihinden sonra davalı tarafından toplam ---- ödeme yapıldığı, bu ödemenin -------- tarihinden önceki cari hesap bakiyesine istinaden yapıldığı yönünde değerlendirilmesi halinde davacı şirketin icra takibine konu - adet fatura karşılığı toplam ------ TL alacaklı olacağı davacı şirket tarafından bu tutarın ----------kısmının icra takibine konu edildiği ve itirazın iptali gerekeceği, mahkemece icra takibine konu olan faturaların tanzim tarihinden sonra yapılan ödemelerin icra takibine konu edilen fatura tutarlarından mahsup edilmesi gerektiği yönünde kanaat oluşması halinde ise davacı şirketin davalı şirketten----------- alacaklı olacağı ve bu tutar üzerinden itirazın iptali gerekeceğinin, somut olay bakımından faizin taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere ------ İcra Müd. -----E. Sayılı dosyasından takip konusu alacağa takip tarihi olan -------- tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda avans faiz işletilmesinin uygun olduğu, icra inkar/kötü niyet tazminat talebinin değerlendirmesinin mahkememizin takdirleri içerisinde kaldığının sonuç ve kanaatine varıldığının tespit edildiği görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını hizmet teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus --------- ---------- K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun "Tarafların belgeyi ibraz etmesi" başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı şirket tarafından--------------- tarihli faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talep edilmiştir. Taraflar arasında önceye dayalı açık hesap ilişkisi bulunmaktadır. Fakat davacı tarafından sadece son 4 adet faturaya dayanıldığına göre incelemenin de bu fatura konusu mallar yönünden yapılması gerekmektedir. Ne var ki davacının ticari defterlerinde dava konusu faturalardan ilkinin düzenlendiği------ tarihinden sonra toplamda ----------- ödeme yapılmıştır. Yapılan bu ödemelerin dava konusu olmayan önceki fatura konusu hizmete ilişkin olduğu iddia edildiğine göre bu hususun da araştırılması gerekmektedir. Davalı tarafın imza ve kaşesini taşıyan ------- tarihli BA mutabakatnamesinde davalının davacıya -------- borçlu olduğunu kabul ettiğine göre artık ödemelerin önceki faturalar için yapıldığını, davacının davalıdan açık hesap ilişkisinden dolayı ----------- alacaklı olduğunu kabul etmek gerektiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davalı borçlunun ------------ İcra Müdürlüğü'nün -------- E. Sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin -------- TL asıl alacak bakımından kaldığı yerden DEVAMINA,
Asıl alacak miktarının %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.638,16 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 466,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.171,71 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.793,07 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 466,45 TL peşin harç toplamı 502,35 TL ile 926,30 TL ( 800,00 TL bilirkişi ücreti, 0,70 TL Kep reddiyatı, 114,60 TL tebligat masrafı, 10,00 TL elektronik posta masrafı, 1,00 TL Dosya kapak masrafı) olmak üzere toplam 1.428,65 TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ------------ Adliye Mahkemesi'nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/02/2020

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.