14. Hukuk Dairesi 2016/17891 E. , 2020/6796 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 27.01.2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin resmi tasfiyesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, terekenin TMK 612. madde hükümlerine göre tasfiyesine ilişkindir.
Davacı vekili, Artvin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/315 Esas ve 2005/365 Karar sayılı ilamı ile muris ... aleyhine açılan kamulaştırma bedel tespiti ve tescil dosyasında 77.581,00 TL"nin idareye iadesine karar verildiğini, Artvin İcra Müdürlüğünün 2012/250 Esas sayılı dosyası ile mirasçılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak mirasçıların tamamının mirası reddetmiş olduklarını, bu nedenle takibin iptaline karar verildiğini, ancak mahkemece resen ya da mirasçılar tarafından resmi tasfiye işleminin gerçekleşmediğini, mirasçıların mirası reddetmiş olsalar da terekenin tasfiyesinden artan kısımdan alacaklı idarenin alacağını tahsil etme ihtimali bulunduğundan murisin terekesinin resmi tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar, murisin mirasını kayıtsız şartsız reddettiklerini beyan etmiştir.
Mahkemece, miras bırakan ..."ın en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından reddolunan mirasının Türk Medeni Kanunun 612/1 maddesi gereğince iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... Aslan temyiz etmiştir.
Mirasbırakan ... 05.07.2007 tarihinde vefat etmiş, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından miras reddolunmuştur.
TMK"nun 612. maddesinde, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği öngörülmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır.
"Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ile "terekenin resmen tasfiyesi" terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır.
Mirasbırakan ..."ın 05.07.2007 tarihinde ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK"nun 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak miras reddolunduğundan, burada uygulanacak tasfiye usulü, "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İİK"nun 180. maddesinde, reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (m. 208-256) hükümlerine göre, ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır.
Öyleyse, mahkemece iflas masası teşkil edilip (m. 208), iflas dairesi oluşturulması, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verildikten (m. 208/3) sonra seçilecek tasfiye yöntemine göre gerekli işlemlerin yapılmasının izlenmesi, terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (m. 217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (m. 217); en son olarak da yürütülecek işlemlerin sonucuna göre iflasın kapanmasına (m. 254) karar verilebileceği gözönüne alınmalıdır.
Mahkemece yukarıda açıklanan usule göre muris ..."ın terekesinin tasfiyesine karar verilerek tasfiye sonucunda arta kalan değer var ise mirası reddetmemiş gibi mirasçı hak sahiplerine verilmesi, terekenin tasfiye sonucu herhangi bir malvarlığının kalmaması halinde ise İcra ve iflas Kanununun 217. maddesine göre tasfiyenin tatiline şeklinde hüküm kurulması gerekirken tasfiye yapılmadan dosyadan el çekilmesi ve 1. derece mirasçıların tamamının mirası reddettiklerinden bahisle 2. derece mirasçıların davaya dahil edilerek isimlerinin karar başlığında gösterilmesi doğru görülmemiş hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 03.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.