23. Hukuk Dairesi 2016/4999 E. , 2019/375 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, ... İl Müdürlüğünün müvekkiline ihale ettiği işin malzeme montaj işçiliğinin yapılıp tamamlanması konusunda davalı ile 10.10.2008 tarihinde yüklenici taşeron sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında belirtilen edimini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşme ile taahhüt ettiği edimini yerine getirmemesi nedeniyle ihalelerden men cezası aldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin uğradığı 15.000,00 TL müspet zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmeye uygun davrandığını ancak karşı tarafın sözleş mesel mükellefiyetlerini yerine getirmediğini için 04.09.2009 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi haklı nedenle feshettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının taşeron olarak sözleşme gereği üzerine aldığı işi tam olarak yerine getirmediği ve ifa etmediği, davalının sözleşme gereği üzerine aldığı işin %17"lik kısmını ifa ettiği, sözleşme ifa edilseydi davacının kazanacağı mal varlığının 87.406,80 TL olacağı, halihazırda davacının ihale makamından 29.483,95 TL hak ediş aldığı, bu düşüldüğünde 62.402,80 TL müspet zararının ortaya çıktığı, ancak davalının taşeron olarak üstlendiği işi %17 oranında gerçekleştirdiğinden müspet zararında %17 oranının davacı tarafından talep edilebileceği, bunun da 10.609,16 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava sözleşmeden kaynaklı tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesinin son paragrafında davalının sözleşmesel edimlerini yerine getirmediği için müvekkil şirketin devlet ihalelerinden men cezası aldığını, bu durumun müvekkil şirketi zarara uğrattığını iddia edip tazminat talebinde bulunmuştur. Yazıldığı şekilde bu talep kaçırılan fırsata ilişkin tazminat talebi olmasına rağmen mahkemece dava konusu ihalenin yerine getirilmemesinden kaynaklı oluşan zarar tespit edilerek tazminine karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece dava dilekçesi doğrultusunda davacıdan giremediği bir ihale bulunup bulunmadığı hususunda açıklama istenilip varsa delillerini ibraz ettirip bundan bir zararın oluşup oluşmadığının tespit ettirilerek hüküm altına karar verilmesi gerekmektedir.
2-Kabule göre de, Mahkeme, yargılama aşamasında 06.01.2012 tarihli bilirkişi raporu, 07.01.2013 tarihli birinci ek raporu, 07.11.2014 tarihli ikinci ek raporu ve 02.11.2015 tarihli bilirkişi raporu aldırmış ve raporlar arasında bağdaştırılması mümkün olmayan açık çelişkiler bulunmasına rağmen raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin karar vermiştir.
Öncelikle HMK"nın 266. maddesi gereğince çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim bilirkişiye başvurduktan sonra bilirkişi raporunu yok saymak suretiyle ve HMK"nın 281. maddesi gereğince bilirkişi raporları arasındaki çelişki raporlardaki eksiklik veya belirsizlikleri gidermeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.