Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2723
Karar No: 2021/7998
Karar Tarihi: 09.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/2723 Esas 2021/7998 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/2723 E.  ,  2021/7998 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Antalya 1. İş Mahkemesi

    Dava, ödeme emrinin iptali,haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf avukatlarınca istinaf yoluna başvurulması ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince, istinaf başvurularının esastan reddine dair verilen kararın temyizen incelenmesi taraf avukatlarınca istenilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ... Tur. İnş. Teks. Mob. San. ve Tic. A.Ş. işyerine 22.07.2008"de hissedar olduğunu, 29.08.2008"de hisselerini devrettiğini, bundan sonra da 25.09.2008"de ... ... isimli şirketi kurduklarnı kurum tarafından davacıya ... ... borçlarından dolayı ödeme emirleri gönderildiğini, bunun şirketin asıl kişilerine bildirdiklerinde borçları ödeyeceklerini söylediklerini şirketin asıl sahipleri tarafından borcun yapılandırıldığını ancak daha sonra ödeme yapılmadığını, bu borç nedeni ile davacıya ait araçlar ve taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu, oysa davacının şirketin faaliyetine katılmadığını en fazla 1 aylık süre için borumlu tutulabileceğini ileri sürerek davacı adına ... ... a.ş."den dolayı gönderilen ödeme emirlerin iptaline araç ve tapuların üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen 2012/14615 sayılı dosyaya ait ödeme emirleri ile ilgili açılmış 2016/83 esas sayılı dosyanın halen derdest olduğunu, davanın 7 günlük sürede açılmadığını, ... sicil sayıda işlem gören ... ... tic. ltd. şti."nin ödenmeyen borçlarından dolayı şirket ortak ve yetkilisi ..."ın 2002/2, 2008/6 dönemleri arasında hisse satın alarak ortak olduğunu, 2008/7-2009/2 arasında şirket yetkili olduğunu, Bilgin Erciyas"ın da 2002/2-2009/1 arasında hissedar olduğunu, ödeme emirlerinden doğan borçların sorumlu olduğu dönemlerin bu şekilde olduğu, diğer dönemlerinde yer almasının sistemde ödeme emirlerinin dönem bazlı değil icra dosya bazlı çıkması ile ilgili olduğu, tüm borçlar için mal varlığı araştırması yapıldığını tespit edilenlere haciz uygulandığını kurum işlemlerinin yerinde olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, "davanın kısmen kabulü ile; Antalya SGK İl Müdürlüğü tarafından yürütülen 2012/014615 sayılı takip dosyasından davacı ... ..."e gönderilen ödeme emirlerinin bu davacı yönünden iptaline, davacının bu ödeme emrinde yer alan borçlar nedeniyle davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine, Davacının ... plakalı aracın üzerindeki hacizin kaldırılması talebinin reddine..." karar verilmiştir.
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin 22/07/2008 tarihinde şirket hissedarı olduğunu, daha sonra bu hisselerini 29/08/2008 tarihinde devrettiğini, hisselerini 1 ay içinde devretmesine rağmen kurumun ödeme emri gönderdiğini, açılan davanın yerel mahkemece kabul edilmesine rağmen araç üzerine konulan hacizin kaldırılması talebinin reddi üzerine davalı lehine vekalet ücreti takdirinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
    Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kurum işleminin yerinde olduğunu, usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davacı vekili ile Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı ve davalı Kurum vekilleri istinafa ilişkin itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1-Ödeme emri yönünden;
    Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu, 6183 sayılı Kanunun 35, mükerrer 35, mülga 506 sayılı Kanunun 80. ve bazı maddeleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde düzenlenmiştir.
    506 sayılı Kanunun 80/12 maddesi, “Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüş, 5510 sayılı Kanunun 88/20 maddesi de bazı farklar dışında anılan maddeye paralel düzenleme getirmiş olup, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüştür.
    6183 sayılı Yasanın 35. maddesinde ise, “Limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar” hükmü öngörülmüş iken, öngörülen istisnaları dışında 06.06.2008 tarihinde yürürlüğe giren Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 04.06.2008 tarih 5766 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile, 6183 sayılı Kanunun 35. maddesinde yer alan “Şirketten tahsil imkanı bulunmayan” ibaresi şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı maddeye, “Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden, birinci fıkra hükmüne göre, müteselsilen sorumlu olurlar. Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda, pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde, bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne amirdir.
    Eldeki dava konusuna dair özel nitelikte düzenlemeler olması nedeniyle uygulanması gereken 506 sayılı Kanunun 80. madde içeriğinden anlaşılacağı üzere, Kurumun prim alacağına ilişkin olarak işveren ile birlikte müteselsilen sorumluluk koşullarının oluşması için, işveren kamu kurum ve kuruluşu ise, kamu görevlilerinin tahakkuk ve tediye ile görevli olması, tüzel kişiliğe haiz diğer işyerlerinde ise üst düzey yönetici ya da yetkilisi ve kanuni temsilci sıfatıyla işveren tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili bulunulması gerekir.
    Yukarıdaki açıklamalara göre, dava dışı limited şirketin 28.07.2015 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği,dava konusu 2005/1-2011/11 arası (2005/1-3,2007/3-12,2008/1-3,2009/7-12,2010/1-12,2011/1-11 olmak üzere) döneme ait prim ve gecikme zammından oluşan borca ilişkin ödeme emrinin davacıya 02.03.2016 tarihinde tebliğ edildiği, şirketten tahsili mümkün olmayacağı anlaşılan Kurum alacakları bakımından davacının dava dışı şirkete ortak olduğu dönemle ilgili olarak, sorumlu olması doğal ve yasal gerekliliktir. Dosyada bulunan 18.08.2008 tarihli ticaret sicil gazetesinde 22.07.2008 tarihinde dava dışı şirket ortağı Gökhan Zaimoğlu’nun hissesinin tamamının noter düzenlemeli hisse devir sözleşmesiyle davacı tarafından devralındığı,22.07.2008 tarihli ortaklar kurulu kararıyla da hem bu hisse devrinin uygun görüldüğü hem de bu tarihten itibaren davacının 2 yıl süre ile şirket müdürü sıfatıyla şirketi münferit imzasıyla temsil ve ilzama yetkili kılındığı görülmektedir.
    Her ne kadar davacı, dava konusu ödeme emrine konu borç dönemlerinde şirket müdürü sıfatını haiz değil ise de, limited şirket ortaklığı nedeniyle payı oranınında sorumlu olduğu gözetilerek, bu kapsamda araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
    2-Haczin kaldırılması talebi yönünden;
    Davacıya dava konusu edilen ödeme emrinin 02.03.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olması,öte yandan davacının dava konusu ettiği 06 EFJ 98 plakalı aracı üzerine davalı Kurum tarafından 31.01.2012 tarihinde haciz konulmuş olduğu görülmekle, söz konusu hacze dayanak kılınan muhtelif ödeme emirlerinin de davacıya ilişkin olduğu ve dava tarihinden önce söz konusu ödeme emirlerinin davacıya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği,buna göre borcun kesinleşip kesinleşmediği de göz önüne alınarak haciz ile ilgili işlemin yerinde olup olmadığı irdelenmeli sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi