Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/33408 Esas 2016/9906 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/33408
Karar No: 2016/9906
Karar Tarihi: 04.04.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/33408 Esas 2016/9906 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/33408 E.  ,  2016/9906 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk)

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı lehtar ...... tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlu keşideci ..... vekili icra mahkemesine başvurusunda; imzaya itirazının yanında Körfez İcra Dairelerinin yetkisine de itiraz ederek Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş, mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir.
    İİK"nun 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK"nun yetkiye ilişkin hükümleri uyarınca, bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK"nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, senedin düzenlendiği yerin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun düzenlendiği yerde icra takibi yapılabilir.
    Takip tarihi itibariyle yürürlükte olan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, yapılan yetki sözleşmesi, münhasır yetki sözleşmesi olacaktır. Taraflar, yetkili kıldıkları mahkemenin ve icra dairelerinin yanında, kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili mahkeme ve icra dairelerinin de yetkisinin devam etmesini istiyor ise, diğer bir anlatımla, münhasır olmayan yetki sözleşmesi yapmak istiyorlarsa, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekir. Bunun yanında, maddede bahsi geçen tacir sıfatının, Türk Ticaret Kanunu"na göre tayin edilmesi gerekir.
    Somut olayda, takibe konu bono incelendiğinde; keşideci ve lehtar şirket olduğundan HMK"nun 17. maddesi gereğince, tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesi geçerlidir. Taraflarca aksi kararlaştırılmadığına göre, takibin, yetki sözleşmesinde belirlenen Körfez İcra Müdürlüğü"nde başlatılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.

    O halde, mahkemece, yetki itirazının reddi ile borçlunun diğer itirazlarının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, HMK"nun 17. maddesi hükmüne aykırı şekilde yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.