Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8930
Karar No: 2021/7997
Karar Tarihi: 09.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8930 Esas 2021/7997 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/8930 E.  ,  2021/7997 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul Anadolu 18. İş Mahkemesi

    Dava, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacının kanuni temsilcilik ve ortaklığını yaptığı ... Eğitim Hizm. A.Ş."nin 24/08/2016 tarihinde 670 sayılı KHK ile tüzel kişiliğinin sonlandırıldığını, şirketin aktifinde bulunan gayrı menkullerin hazineye geçtiğini, şirketin sigorta prim borçlarının, 670 sayılı KHK.nin 5. Maddesinin 5. fıkrasında ".. Mal varlığının aynından doğan vergi borçları rehinli alacaklar, çalışanların sigorta primleri, kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, ... vs" öngörülen şekilde el konulan mallardan tahsilini talep ettiğini, KHK.nin hükmüne rağmen mahsup işleminin yapılmamasının hukuka aykırı olduğunu belirterek Kurum tarafından prim borçlarının el konulan mallardan tahsil edilmeyeceğine ilişkin bildirilen yazının iptal edilerek ilgili kararnamenin 5’ nci maddesine göre işlem yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davaya cevap vermemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi “... Dava dışı ... Eğitim İşl.AŞ. İle ilgili olarak 667 sayılı kanun hükmünde kararname 2. madde gereğince kapatılan kurum ve kuruluşlara ait taşınmazlar hazineye bedelsiz olarak devredilmiş olup, şirkete ait 4 adet taşınmazın mülkiyeti maliye hazinesine devredilmiş olduğu kurum kayıtları ve yapılan yazışmalardan anlaşılmış 670 no"lu kanun hükmünde kararname 5 mad 5 fıkrası gereğince "mal varlığının aynından doğan vergi borçları, rehinli alacaklar, çalışanların sigorta primleri, kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi ...vs" öngörülen şekilde el konulan mallardan tahsil edileceği anlaşılmakla davacı hakkında Ümraniye SGK tarafından düzenlenen 2017/010031 ve 2017/010030 takip numaralı ödeme emirlerinin şirketin yönetim kurulu başkanı olan ..."a tebliğinin yerinde olmadığı, davacının takip konusu borcu ödememesinin haklı nedene dayandığı tüm dosya kapsamı ile dosyaya sunulan İstanbul 4.İdare Mahkemesinin 2017/1267 esas sayılı emsal dosyasından anlaşılmış...” gerekçesiyle davanın kabulü gerektiği belirtilerek,
    “Davanın kabülü ile, davacı hakkında ümraniye SGK tarafından düzenlenen 12/01/2017 tarih 524.795 sayılı yazı gereğince yapılan işlemin iptaline” karar verilmiştir.
    Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde,kurumca yapılan işlemin mevzuata uygun olduğunu, davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    B-BAM KARARI
    “...Dava açıldıktan sonra 2017/10030 ve 2017/10031 takip nolu ödeme emirlerinin davacıya 10/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği,
    Ödeme emirlerinin ... Eğitim Hizm. A.Ş.nin 2016/7. ayına ait prim ve işsizlik sigortası prim borcuna ilişkin olduğu,
    İstanbul 4.İdare Mahkemesinin 2017/1267 -2397 esas ve karar sayılı kararında; davacıya çıkarılan idari para cezasına, davacının yaptığı itirazın reddine ilişkin Kurum işleminin iptaline karar verildiği, kararın 24/10/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Dava dışı ödeme emrine konu şirketin 20/07/2016 tarih 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında alınan tedbirlere ilişkin olarak ticaret sicil kaydının resen terkin edildiği, dava konusu ödeme emrinin şirketin2016/7.ayına ilişkin prim, işsizlik sigortası primine ilişkin olduğu, 7. aya ilişkin borcun bir sonraki ayın son gününü muaccel hale geldiği, bu durumda davacının bu borçtan sorumlu olmadığı ve davacının takip konusu borcu ödememesinin haklı nedene dayandığı anlaşılmış olup...” gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili temyiz başvuru dilekçesinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. ve mükerrer 35. maddeleri ayrıca 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesinin yirminci fıkrasında; “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” Hükümleri yer aldığından söz konusu ödeme emirlerine konu borçlar yüzünden davacının sorumluluğunun devam ettiğini, bu nedenlerle; Müvekkili kurumun yapmış olduğu işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiğini beyanla aksi yöndeki istinaf kararının temyizen incelenerek bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu, 6183 sayılı Kanunun 35, mükerrer 35, mülga 506 sayılı Kanunun 80. ve 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde düzenlenmiş olup, sigorta primlerinin tahakkuk ve ödenmesi gereken zamanda yürürlükte olan mevzuat uygulanır.
    5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi ile, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur” şeklinde düzenlenme getirilmiştir. Yapılan bu düzenleme ile tüzel kişiliği haiz özel kuruluşta görev yapan yönetim kurulu üyelerinin primlerin ödenmesinden işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları açıkça belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre,şirket yönetim kurulu üyelerinin, temsil ve ilzam yetkisi aranmaksızın (haklı sebepleri olmazsa) müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarını ayrıca ve açıkça belirtmiştir.
    Eldeki davada, yönetim kurulu başkanı olduğu dava dışı anonim şirketin 670 sayılı KHK kapsamında kapatılarak malvarlığının Hazineye devredilmesi nedeniyle şirketin kuruma olan prim ve diğer borçlarının hazineye devrolunan malvarlığından 670 sayılı KHK hükümleri gereği tahsil edilerek kendisine borcu yoktur yazısının verilmesine yönelik talebinin Kurum tarafından reddine ilişkin işlemin iptali talebi olup Mahkemece dava açıldıktan sonra 10/02/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği belirtilen 2016/7.ayına ait prim ve işsizlik sigortası prim borcuna ilişkin 2017/10030 ve 2017/10031 takip nolu ödeme emirleri olduğu,dava dışı ödeme emrine konu şirketin 20/07/2016 tarih 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında alınan tedbirlere ilişkin olarak ticaret sicil kaydının resen terkin edildiği,2016/7.ayına ilişkin prim, işsizlik sigortası primine ilişkin olduğu, 7. aya ilişkin borcun bir sonraki ayın son gününü muaccel hale geldiği, bu durumda davacının bu borçtan sorumlu olmadığı ve davacının takip konusu borcu ödememesinin haklı nedene dayandığından bahisle davanın kabülü ile davacı hakkında Kurum tarafından düzenlenen 12/01/2017 tarihli işlemin iptaline dair verilen karar yanılgılı değerlendirme sonucu verilmiştir.
    Evveliyatla belirtilmelidir ki,dava konusu,dava tarihinden sonra tebliğ edildiği belirtilen ödeme emirlerinin iptali olmayıp 670 sayılı KHK kapsamında kapatılan dava dışı anonim şirketin yönetim kurulu başkanı sıfatını haiz davacının, kurum borçlarının 670 sayılı KHK’nın 5. maddesinin 5. fıkrası kapsamında şirketin Hazineye devredilen malvarlığından karşılanarak tarafının kurum borçlarından sorumlu tutulmaması gerektiğine yönelik talebinin kurum tarafından reddine ilişkin işlemin iptali istemidir. Dolayısıyla ortada mahkemenin gerekçesinde belirtilen ödeme emirlerinin iptali hususunda çıkartılmış bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kaldı ki,ortada böyle bir uyuşmazlık olmamakla birlikte, böyle bir talebin varlığı halinde ise, dava dışı şirketin 24.08.2016 tarihinde sicilden terkin edildiği hususu göz önüne alındığında haklı sebep durumu, davacının tasarruf yetkilerinin kaldırıldığı,şirketin kapatıldığı tarihten sonraki dönemde doğan borçlar yönünden gerçekleşebilecektir.
    5510 sayılı yasanın 88/20. maddesinde belirtilen haklı nedenlerin neler olduğu konusunda, 5510 sayılı Kanunda bir açıklık bulunmamaktadır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği, her bir davadaki özel koşullar ile hukuki ve maddi olayların özelliklerine göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken; diğer yasalardaki düzenlemelerden yararlanılmalı ve bilhassa Sosyal Güvenlik ilkeleri göz önünde tutulmalıdır.
    Öte yandan söz konusu yasa maddesindeki haklı nedenler, 6183 sayılı Yasanın 35. maddesindeki limited şirket ortaklarının kamu alacaklarından sorumluluğunun belirlenmesine dair düzenleme ile karıştırılmamalıdır. Söz konusu düzenlemede şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen ya da tahsil edilemeyeceği anlaşılması koşuluyla şirket ortaklarının sermaye hisseleri oranında sorumlu olacağı öngörülmüştür. Oysa 5510 sayılı Yasanın 88/20. maddesindeki düzenlemeye göre,tüzel kişilerin üst düzey yöneticilerinin sorumluluğu, işverenle müştereken ve müteselsil sorumluluk olup bu sebeple kurum borçlarının doğrudan doğruya üst düzey yöneticiden tahsili yoluna gidilebilmesi mümkündür.
    Tüm bu yasal düzenleme ve değerlendirmeler sonucunda,Mahkemece,dava konusu edilmeyen ödeme emirlerine konu borçla ilgili olarak davacının sorumluluğu ve haklı sebebin varlığı da yanılgılı şekilde değerlendirilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu işlemle ilgili olarak yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve dosya içindeki delillere göre değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi