8. Hukuk Dairesi 2018/13687 E. , 2019/4659 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, boşanma dava dilekçesi ile birlikte eşler arasında evlilik birliği içinde ortak katkıda bulunularak edinilen iki adet taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, bu taşınmazlar dışında davalı tarafından davacının kazancı elinden alınarak adına kayıtlı yatırım hesabında kullanılıp borsada değerlendirildiğini ve davalının yüklü miktarda para kazandığını açıklayarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 150.000,00 TL"nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talep tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiş, 09.07.2015 tarihli celsede davacı vekili, davalının yatırım hesabına ilişkin taleplerini daha sonra dava konusu talep etmek üzere takip etmediklerini beyan etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının malvarlığının edinilmesinde hiçbir katkısının bulunmadığını, yatırım hesabında iddia edildiği kadar para bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, verilen ilk kararda davanın kısmen kabulü ile 82.701,60 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Davalı tarafından temyiz itirazı üzerine yapılan incelemede, Dairenin 2015/21498 Esas ve 2017/1289 Karar sayılı ilamıyla bilirkişi raporunda TL dönüşümü yapılmadan davalının yeni TL gelirlerinin eski TL gibi değerlendirilip hesaplanması sonucu davalının gelirinin az dolayısıyla davacının katkı oranının çok yüksek tespit edildiği, katkı payı alacağı hesaplanırken taşınmazların dava tarihi yerine keşif tarihi itibariyle değerlerinin esas alınmasının hatalı olduğuna işaret edilerek davalının sunduğu evraklarına istinaden eski Türk Lirası halindeki gelirleri gözetilip davacının katkı oranının tespit edilmesi, sonra tespit edilecek katkı oranının taşınmazların dava tarihindeki değerleri ile çarpılarak davacı lehine katkı payı alacağına hükmedilmesi gerektiği açıklanarak hüküm bozulmuş, davalı tarafın sair temyiz itirazları reddedilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu ..."deki taşınmaz yönünden dava tarihi itibariyle değeri olan 68.000,00 TL üzerinden davacı kadının toplam tasarruf içinde katkısı %33,19, davalının %66,81 oranında olması karşısında tespit edilen 22.569,20 TL ve ..."daki taşınmaz yönünden davalının 1/25 hissesi karşılığı 9.280,00 TL üzerinden davacının toplam tasarruftaki katkısı olan %33,19 üzerinden 3.080,03 TL katkı payı alacağı olduğuna dair 09/04/2018 tarihli bilirkişi raporu göz önüne alınarak davanın kısmen kabulüyle 12.360,83 TL"nin dava tarihinden işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava hakkında verilen karar yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuş, Yerel mahkeme tarafından Daire bozmasına uyulmuşsa da bozmanın gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, bozma ilamında yerleşik Daire uygulamasına uygun şekilde davacının katkı payı alacağı hesaplanması gerektiğine işaret edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların edinilmesinden sonraki tarihler olan 1998 ve 1999 yılı davalı gelirlerinin hesaplamaya dahil edilmesi doğru olmayıp, bu husustaki hata giderilmek üzere bilirkişiden ek rapor aldırılıp oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; ..."deki taşınmaz için 22.569,20 TL ve ..."daki taşınmaz yönünden 3.080,03 TL olmak üzere davacının toplam katkı payı alacağı 25.649,23 TL iken davacı lehine yazılı şekilde 12.360,83 TL alacağa hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre vekalet ücretine yönelik itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.