16. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/6234 Karar No: 2014/11265 Karar Tarihi: 14.10.2014
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/6234 Esas 2014/11265 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2014/6234 E. , 2014/11265 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 208 ada 1 parsel sayılı 23.594,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle ölü .... adına, 208 ada 2 parsel sayılı 126.914,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise tapu kaydı nedeniyle paylı olarak davalılar .... oğlu ... ve paydaşları adlarına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, dava ve temyize konu taşınmazların mera olduğunu ve zilyetlikle kazanılamayacağını öne sürerek dava açmıştır. Taraf teşkili yönünden hükmün bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava ve temyize konu 208 ada 1 parsel sayılı taşınmazın uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor ve eki haritada (A) harfiyle gösterilen 19.918,93 metrekare bölümünün davacı Hazine adına, taşınmazın geriye kalan 3676 metrekare yüzölçümündeki bölümün verasette iştiraken ...... mirasçıları .... adlarına, 208 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava ve temyize konu 208 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan temyiz incelemesinde; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Hazine vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün bu parsel yönünden ONANMASINA, 2- Dava ve temyiz konusu 208 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan temyiz incelemesine gelince; Mahkemece, dava ve temyize konu taşınmazın, tespitine esas alınan ve davalı tarafın dayandığı Mart 1300 tarih ve 12767 sayılı tapu kaydı ile bu sicilden gelen 27.03.1995 tarih ve 42 sayılı tapu kayıtları kapsamında kaldığından söz edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, Mart 1300 tarih ve 12767 sayılı sicilden gelen 16.06.1939 tarih ve 22 sayılı tapu kaydının revizyon gördüğü komşu 203 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında da Hazinenin aynı nedenle dava açtığı, bu davanın da derdest olduğu anlaşılmaktadır. Kayıt kapsamının sağlıklı olarak belirlenmesi bakımından Mart 1300 tarih ve 12767 sayılı tapu kaydının uygulandığı taşınmazlara ait davaların birlikte görülmesi gerektiği nazara alınmadan yapılan uygulamanın hüküm kurmaya yeterli olduğundan söz edilemez. O halde, mahkemece kayıt uygulamasının sağlıklı şekilde yapılabilmesi ve doğru sonuca varılabilmesi için aynı kayda dayalı davaların birlikte görülmesinin zorunlu olduğu göz önünde bulundurularak, davalı dayanağı tapu kayıtlarının revizyon gördüğü 203 ada 1 parsel sayılı taşınmazla ilgili dava dosyası bu dosya ile birleştirilmeli, bundan sonra 3402 sayılı Yasa"nın 20. maddesi uyarınca tapu kaydının kapsamı belirlenip, her iki dosyasındaki deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler gözetilmeksizin esasa ilişkin yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.