3. Hukuk Dairesi 2015/2082 E. , 2016/195 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesi ile; davalıdan sözleşme ile araç satın aldığını, aracı bir süre kullandığını, aracın resmi devrinin yapılmadığını, davalının borcu nedeni ile aracın haczedildiğini, ödediği satış bedelinin iade edilmediğini ileri sürerek; toplam 14.261.00 TL"nin en yüksek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı duruşmadaki beyanında; aracı davacıya sattığını, bedelin tamamının ödendiğini, resmi devir işlemine davacının yanaşmadığını, kendisinin borcundan dolayı aracın haczedildiğini, aracı tamir ettirip başka bir kişiye sattığını belirtmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, toplam 14.261.00 TL alacağın dava dilekçesinde faiz başlangıç tarihi bildirilmediğinden hüküm tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
818 sayılı BK."nun 101.maddesinde; "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur" hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı TBKnun 117.maddesinde bu hüküm ""Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer"" şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması ile gerçekleşir.
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim şarttır. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
Somut olayda; davacı, dava dilekçesinde talep ettiği alacağına yasal faiz işletilmesini talep etmiştir. Bu nedenle, temerrüt tarihinin dava tarihi olarak kabulü, talep edilen faizin işlemeye başlayacağı tarihin de dava tarihi olması gerekir. Mahkemece, dava dilekçesinde faiz başlangıç tarihi belirtilmediğinden bahisle, hüküm tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru görülmemiştir.
Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ilk satır başında yeralan "toplam 14.261 TL alacağın dava dilekçesinde faiz başlangıç tarihi bildirilmediğinden hüküm tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine," ifadesinin tamamen çıkarılarak, yerine, "....toplam 14.261 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," ifadesinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.