Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5362
Karar No: 2011/2433
Karar Tarihi: 25.04.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5362 Esas 2011/2433 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/5362 E.  ,  2011/2433 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İmranlı Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 05.02.2010 gün ve 106/25 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... temsilcisi ile davalı ... taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı ... dava dilekçesinde; mevkii ve sınırlarını açıkladığı 1200 m2’lik taşınmazın 1920 yılından beri zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, yanlışlıkla 225 m2 olarak tapuya kaydedildiğini, sınırları itibariyle 1200 m2 yüzölçümlü olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında 128 ada 7 sayılı parselle ... adına tespit ve tescil edildiğini, daha sonra ... tarafından diğer davalı ...’ye satıldığını, taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin aralıksız çekişmesiz ve malik sıfatıyla olduğunu belirterek 128 ada 7 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... temsilcisi, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ...’ye dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Mahkemece, davalı Hazineye karşı açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine, davalı ...’ye yönelik davanın ise kabulüne dava konusu parselin tapu kaydının iptali ile davacı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... temsilcisi ile davalı ... taraflarından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 128 ada 7 sayılı parsel, 2001 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında aynı ada 6 sayılı parsele revizyon gören 25.04.1970 tarih 6 sıra nolu tapu kaydının doğu ve kuzey hudutlarının mera okuması nedeniyle miktar fazlası olarak ... adına 128 ada 7 sayılı parsel ile tespit ve tescili yapılmış, tapu kaydının miktarı kadar taşınmaz 128 ada 6 sayılı parsel ile kayıt ... çocukları ... ve ... adına ½’şer pay oranında tapuya bağlanmıştır. Dava konusu parselin kadastro tutanağı 03.09.2001 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra davalı ... tarafından 10.09.2003 tarihinde tapuda yapılan satış ve devirle taşınmazın davalı ...’ye intikal ettiği anlaşılmıştır. Tapu iptali ve tescil davaları kural olarak kayıt malikine, kayıt maliki ölü ise mirasçılarına karşı açılır. Dava tarihinde kayıt maliki davalı ...’dir. Davanın ...’ye karşı açılmış bulunmasında usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır. ... kayıt maliki olmadığı halde davanın Hazineye yöneltilmesi doğru değildir. Bu nedenle Hazineye karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olması yerinde görülmüştür.
    Dava konusu 128 ada 7 ve dava dışı aynı ada 6 sayılı parsellere revizyon gören 25.04.1970 tarih 6 sıra nolu tapu kaydının doğu ve kuzey hududu mera okumaktadır. Kural olarak, kayıt miktar fazlasının, kazanmayı sağlayan zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşması halinde edinilmesi mümkündür. Bu durumda tahsisli ve kadim mera araştırmasının yapılması yerel bilirkişi ve tanıkların meradan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından seçilerek dinlenmesi zorunludur. Bu nedenle öncelikle taşınmazın bulunduğu Yukarıçulha Köyü’ne ait tahsisli ve kadim mera kayıtlarının olup olmadığının İl, İlçe Özel İdare Müdürlüğü ile Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, varsa tahsisli ve kadim mera kayıtları ile haritaların bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, bundan ayrı taşınmaza komşu 128 ada 3, 4, 5, 6 sayılı kadastro parsellerine ait kadastro tutanak ve ekleriyle 3, 4 ve 5 sayılı parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtları da aynı biçimde ilgili yerlerden getirtilerek dosyaya eklenmesi, yerel bilirkişilerin mahkemece, meradan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından seçilerek saptanması, aynı şekilde meradan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından tanıklarını seçerek bildirmeleri için taraflara süre ve imkan tanınması, yeniden yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK.nun 258.maddesi gereğince davetiyeyle keşif yerine çağırılmaları, aynı Kanunun 259.maddesi uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların keşif yerinde dinlenmeleri, tahsisli ve kadim mera kayıtları ile komşu parsellere ait kayıt ve belgelerin teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması, dava konusu taşınmazın tahsisli ve kadim mera kayıtları kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, komşu kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulması, teknik bilirkişiye kroki üzerinde işaret ettirilmesinin sağlanması, dava konusu yerin tahsisli ve kadim mera kayıtları kapsamında kalmadığının saptanması halinde bu durumda kadim mera araştırmasının yapılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın revizyon gören 6 sıra nolu tapu kaydının doğu ve kuzey sınırında bulunan kadim meradan açılarak elde edilip edilmediğinin yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
    Öte yandan, dava konusu taşınmazın 10.09.2003 tarihinde davalı ... tarafından Hazineden satın alındığı anlaşıldığına göre TMK.nun 1023 ve 1024.maddeleri gereğince davalı ...’nın satın almada iyi veya kötü niyetli olup olmadığının da araştırılması gerekir. İhaleyle yapılan satışlarda da iyi veya kötü niyet aranmaktadır. HGK.nun 19.01.1955 tarih ve 1-4 E, 17 sayılı kararında; “ icrada yapılan satış yönünden de TMK.nun 931 (TMK. m 1023). maddesinin uygulanacığı...” öngörülmüştür. Davacı, taşınmazı satın alan Mustafa’ya karşı dava açtığına göre 08.11.1991 gün ve 4/3 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı uyarınca davada Mustafa’nın kötü niyetli olduğunu ileri sürdüğünün kabulü gerekir. Bu bakımdan az öncede açıklandığı gibi, Mustafa’nın TMK.nun 1023 ve 1024. maddesi karşısındaki hukuki durumunun araştırılıp belirlenmesi zorunludur.
    Uyuşmazlığın çözümünde aynı zamanda 14.02.1951 tarih ve 17/1 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı ile Mustafa’nın aynı köyün nüfusuna kayıtlı olduğu durumu da göz önünde bulundurulmalıdır. Bundan ayrı zilyetliğe dayalı tescil tapusu ... oğlu ... Karakuş ile davacı kardeşi ... adına tapuda kayıtlı olup, kadastro tapusu ise ½ oranında adı geçenler adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Öyle ise kazanma koşullarının davacı ... yararına oluşması halinde davacının taşınmazdaki ½ pay oranı gözetilerek iptal ve tescile karar verilmesi düşünülmelidir.
    Kabul şekline göre de, dava tarihinde ... kayıt maliki olmadığına, davalı tarafın ismi açıklanmaksızın yargılama giderlerinin davalıdan alınmasına karar verilmesi de yerinde bulunmamıştır. ... temsilcisinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir.
    Davalı ... temsilcisi ile davalı ...’nin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 163,45 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ye iadesine 25.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi