20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9034 Karar No: 2014/10572 Karar Tarihi: 16.12.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9034 Esas 2014/10572 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/9034 E. , 2014/10572 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sırasında davalılar vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davalılar vekili tarafından 26.06.2014 tarihli dilekçe ile özetle "...dinlenen tanık ..."ya sorulması istenilen 3 sorunun, inanç sözleşmeleri tanık delili ile ispatnamaz denilerek reddedildiği, diğer tanıkları ..."nun beyanlarının tutanağa tam olarak yazılmadığı, vekil olarak hakkında tutulan 03.06.2014 tarihli tutanak nedeni ile hâkim tarafından Adalet Bakanlığı"na şikayet edildiği, ayrıca, vekil edenleri tarafından hâkim hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"na şikayette bulunulduğu...” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Reddedilen Hâkim ...(303863)"ın, talebin reddinin gerektiği yönündeki görüşü üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine ve ret isteminde bulunan davalılar vekili Av. ..."in HMK 42/4. maddesi uyarınca 2.500.-TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm, davalılar vekili Av. ... tarafından temyiz edilmiştir. 1) İncelenen dosya kapsamına göre, hâkimin reddi için ileri sürülen hususlar H.M.K.’nun 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden olmadığı ve yargılamanın devamı sırasında taraflardan birinin mahkeme hâkimi hakkında şikayette bulunması veya aleyhine dava açması, H.M.K.’nun 36/1-d maddesinde belirtilen “davalı olmak” anlamında yorumlanamayacağı, aksine bir yorumun, yargılama yapan tüm hâkimlerin kötü niyetli taraflarca reddedilmesini kolaylaştıracağı gibi, bu hakkı kötüye kullanmak isteyenlerin davranışını da korumak anlamına geleceği, hiçbir hukuk kuralının, kötü niyetliyi korumayacağı, aksini kabul etmenin, kötü niyetli kişilerce açılacak uydurma dava ve şikayetler sonucu, davaya bakan hâkimlerin sağlıklı, baskıdan uzak ve hür iradeleri ile görev yapmalarına engel olacağı ve tâbii hâkim ilkesini de zedeleyeceğinden, konuyu inceleyen mercinin H.M.K.’nın 36/1-d. maddesi hükmünü yorumlaması usûl ve kanunlara uygun görüldüğünden, hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2) Davalılar vekilinin para cezasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; davalılar vekili, duruşmayı vekil edenleri adına takip ettiğine ve onlar adına hareket ederek reddi hâkim talebinde bulunduğuna göre, davalı asiller yerine vekilin para cezası ile yükümlü tutulması usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin reddi hâkim isteminin esasına yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE; 2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin para cezasına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu bölümünün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 16/12/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.