Esas No: 2020/5170
Karar No: 2021/7994
Karar Tarihi: 09.06.2021
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/5170 Esas 2021/7994 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Alanya 1. İş Mahkemesi
Dava, 5510 sayılı Yasanın 81’inci maddesinde yer alan teşvik indiriminden, 6661 sayılı asgari ücret desteğinden, 4447 sayılı Kanunun geçici 17. maddesinde yer alan 687/1687 sayılı KHK ile ilave istihdama sağlanan teşvikten faydalanamayacağına dair Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Başkanlığı Alanya Sosyal Güvenlik Merkezi"nin 18/01/2018 tarih ve 27196531/453.969 Sayılı yazısı ile; müvekkili şirkete ait otelde 06/10/2017 tarihinde yapılan fiili denetim neticesinde Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü"nün 26/12/2017 tarih ve 2017/ÇÇ/137 sayılı raporuna istinaden ... T.C.kimlik numaralı ..."nın 07/09/2017-06/10/2017 tarihleri arasında sigortasız çalıştırıldığının belirtildiği, bu nedenle ... için 07/09/2017 tarihli işe giriş bildirgesi, 06/10/2017 tarihli işten ayrılış bildirgesi ve belirtilen tarihler arasındaki çalışması için prim ve hizmet belgesi düzenlenerek kuruma teslim edilmesinin istendiğini, kurum elemanları tarafından yapılan fiili denetimin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira davalı kurumun birden fazla denetim personelinin otele geldiğinde her birisinin otelin başka bölümlerine dağılmış ve buldukları personellerin kimliklerini almaksızın, isimlerini alel acele ellerindeki kağıtlara not aldıklarını ve akabinde iş yeri durum tespit tutanağını düzenlediklerini, denetim sırasında iş yerinde fiilen çalışan 1 tane ... bulunmasına rağmen 2 tane ... varmış gibi tutanak tutulduğunu beyanla ... T.C. Kimlik numaralı ..."nın 07/09/2017-06/10/2017 tarihleri arasında müvekkili şirkette hizmet akti ile çalışmadığının tespiti ile Alanya Sosyal Güvenlik Merkezi"nin 18/01/2018 tarih ve 27196531/453.969 sayılı işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı işyerinin, 1235710.007 vd. sicil numaralı dosya için 09/06/2016 tarihli, 8.253.198 sayılı dilekçesi ile, 1263240.007 sicil numaraları ile işlem görmekte olan söz konusu davacı şirket hakkında borçlarından dolayı 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun uyarınca icra takibine geçildiğini, 16/03/2016 tarih ve 4.082.306 sayılı ödeme emri ... Turizm İşletmecilik Tic. ve San. A.Ş."ne gönderildiğini, daimi çalışan ... imzasına 07/04/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, 27/04/2016 tarihinde şirket adına ihtiyati haciz kararı alındığını, müvekkil kurum müdürlüğünden 22/04/2016 tarih 6.132.249 sayı ile ... Turizm İşletmecilik Tic. ve San. A.Ş. adına çıkış yapan ödeme emirlerinin 06/05/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı şirketin 05/10/2016 tarihinde 6736 sayılı yapılandırma kapsamında borçlarını yapılandırmak için başvuruda bulunduğunu, borçlarını yapılandırdığını, müvekkil kurumun işlemlerinin hukuka uygunluğunın açık olduğu dava hakkında red kararı verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, "..., davanın kabulü ile, ... Tc Kimlik Numaralı ... isimli personelin 07.09.2017 - 06.10.2017 tarihleri arasında davacı şirkette hizmet akti ile çalışmadığının tespitine, davacının 11/2017 döneminde 1 ay süre ile işveren hissesinin %5 puanlık indiriminden faydalanmayacağı, SGK Başkanlığı"nın 2017/9 sayılı genelgesi gereği 2017 yılına 6661 sayılı asgari ücret desteğinden yararlanmayacağı, SGK Başkanlığı"nın 2017/10 sayılı genelgesi gereği 4447 sayılı kanunun geçici 17. Maddesinde yer alan 687/1687 sayılı KHK ile ilave istihdama sağlanan teşvikten 01.02.2017-31.12.2017 tarihleri arasında yasaklı hale getirilmesine yönelik Alanya SGK"nın 18.01.2018 tarih 27196531/453.969 sayılı işleminin iptaline..." karar verilmiştir.
Davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda, ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, şirket hakkında borçlarından dolayı 6183 sayılı Yasa gereği takip başlatıldığını, haciz işlemlerinin yapıldığını, 6736 sayılı yapılandırma kapsamında borçlarının yapılandırıldığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini beyan ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
B-BAM KARARI
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi tarafından, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Davalı Kurum vekili istinaf aşamasındaki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
IV-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Eldeki davanın, sosyal güvenlik mevzuatında prim teşviki, destek ve indirim uygulamalarından kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasanın 81. maddesinin (ı) bendinde yer alan teşvik indirimi ile 6661 sayılı asgari ücret desteğinden, 4447 sayılı kanunun geçici 17. maddesinde yer alan 687/1687 sayılı KHK ile ilave istihdama sağlanan teşvikten faydalanma talebi ile aksi kurum işleminin iptali istemine ilişkin olarak açılmış olan davada yazılı şekilde dair karar verilmiş ise de, yargılama ve temyiz aşamasında 01.04.2018 tarihi itibari ile 5510 sayılı Yasanın ek 17. maddesi yürürlüğe girmiş, olup, bu maddenin ilk fıkrasında aynen:
“Bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmadığı ay/dönemlerde gerekli tüm koşulların sağlanmış olması ve yararlanılmayan ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde Kuruma müracaat edilmesi şartlarıyla, başvuru tarihinden geriye yönelik en fazla altı aya ilişkin olmak üzere, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşviki, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.” Hükmü ve ikinci fıkrasında ise;
“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin olmak üzere tüm şartları sağladığı halde bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanmamış işverenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerin değiştirilmesine yönelik talepte bulunan işverenler tarafından en son bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay içinde Kuruma başvurulması halinde, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşvik, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.” şeklinde,
31/12/2017 tarihine kadar işe alınan her bir sigortalı için geçerli olmak üzere, 1/2/2017 tarihinden itibaren özel sektör işverenlerince Kuruma kayıtlı işsizler arasından işe alınanların; işe alındıkları tarihten önceki üç aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları ve 2016 yılı Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısına ilave olmaları kaydıyla işe alındıkları tarihten itibaren 31/12/2017 tarihine kadar geçerli olmak üzere sigortalının aylık prim ödeme gün sayısının 22,22 TL ile çarpılması sonucunda bulunacak tutar, bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri sigortalı hisseleri dahil tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle işverene destek ödemesi yapılır ve destek tutarı Fondan karşılanır.
27.03.2018 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 7103 sayılı Kanun’un 70.maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen Ek 17. maddesi ile prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanabileceği halde yararlanmayan işverenlere belirlenen şartlarda prim teşviki, destek ve indiriminden istifade etme imkânı tanınmıştır.
Ek 17. maddede aynen; “Bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmadığı ay/dönemlerde gerekli tüm koşulların sağlanmış olması ve yararlanılmayan ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde Kuruma müracaat edilmesi şartlarıyla, başvuru tarihinden geriye yönelik en fazla altı aya ilişkin olmak üzere, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşviki, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin olmak üzere tüm şartları sağladığı halde bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanmamış işverenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerin değiştirilmesine yönelik talepte bulunan işverenler tarafından en son bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay içinde Kuruma başvurulması halinde, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşvik, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında talepte bulunan işverenlere iade edilecek tutar, maddenin yürürlük tarihinden önce talepte bulunanlar için maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından, yürürlük tarihinden sonra talepte bulunanlar için ise, talep tarihini takip eden aybaşından itibaren kanuni faiz esas alınmak suretiyle hesaplanarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak üç yıl içinde ödenir. Ödeme, öncelikle bu Kanunun 88 inci maddesinin on dört ve on altıncı fıkralarına göre muaccel hale gelmiş prim ve her türlü borçlardan, sonrasında ise ilgili kanunlar uyarınca yapılandırma veya taksitlendirme de dâhil olmak üzere müeccel haldeki prim ve her türlü borçlarından mahsup yoluyla gerçekleştirilir. Ancak, üç yıl sonunda ilgili kanunları gereği yapılandırılma veya taksitlendirilme sebebiyle vadesi gelmemiş taksit ödemelerinden peşinen mahsup edilir. Kuruma borcu bulunmayan işverenlere altı ayda bir eşit taksitlerle iade yapılır…. hükmü mevcuttur.
Ne var ki, anılan maddenin 4. fıkrasındaki; “Görülmekte olan davalarda, ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte hesaplanacak tutar üçüncü fıkra hükümlerine göre mahsup veya iade edilir. Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılır ve vekâlet ücretinin dörtte birine hükmedilir. Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında ..."nca kanun yollarına başvurulmaz ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan kanun yolu başvurularından vazgeçilmiş sayılır.” İbaresinin iptali için Anayasa Mahkemesi"ne başvuruda bulunulmuş ve Anayasa Mahkemesince 19.02.2020 gün ve 2018/139 E. - 2020/12 K. sayılı karar ile bu hükmün iptaline karar verilmiş ve karar 05.05.2020 tarih ve 31118 sayılı Resmi gazetede yayımlanmıştır.
Anayasa"nın 153. maddesi uyarınca, Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamamakta ve ancak Resmi Gazete"de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girmektedir. Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararlarının yasama, yürütme ve yargı organları, idari makamlar, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı açıktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 33.maddesi hükümlerine göre, Türk hukukunu resen uygulamakla yükümlü olan mahkemelerin ve giderek Yargıtay’ın iptal kararı ile yok hükmünde olan ve böylece yürürlükten kalkan bir yasa maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkilerinin bulunmadığının kabulü doğal olup, bu yönde bir uygulama yapılmasına imkânı yoktur. Belirtilmelidir ki, Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararları, bozma kararları ile oluşan usulü kazanılmış hakların istisnasını teşkil ederler. Buna göre; usuli kazanılmış hak gereğince uygulanması gereken bir kanun maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği taktirde artık usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararıyla ortaya çıkan yeni hukuki duruma göre karar verilir. Şu halde, Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararı karşısında, yeni oluşan durumun kesin hüküm halini almamış derdest tüm davalar yönünden uygulanmasının zorunluluğu ortadadır.
Eldeki davada ise, mahkemece, yazılı şekilde karar verilmiş ise de, Ek 17. maddenin gelmesi ile oluşan bu yeni durumun dikkate alınması ile davaya konu uyuşmazlığa ilişkin yasal tüm dayanaklar ve teşvik hükümlerinden faydalandırılma, istemleri bakımından ek 17. maddenin ilk üç fıkrası da dâhil olmak üzere yasal tüm dayanaklar irdelenmeli, teşvik veya destekten faydalandırılma şartlarının varlığı ile birlikte incelenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.