22. Hukuk Dairesi 2019/974 E. , 2019/4771 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında 01/09/2004 tarihinde 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu"na tabi ve bir yıl süreli olarak Özel Öğretim Kurumlarında Görev alan Öğretim Elemanlarına mahsus İş Sözleşmesi akdedildiğini, Eylül 2004 tarihli iş bu sözleşme, süre bitiminde her yıl bir yıl süre ile yenilendiğini ve en son yene taraflar arasında, bir yıl süreli 01/09/2008 tarihli iş sözleşmesi imzalandığını, Eylül 2004 tarihinden itibaren 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanuna tabi ve en son 2.100,00 TL aylık ücretle tarih öğretmeni ve zümre başkanı olarak Kavaklı Dershanesinde çalışan davacının iş akdinin davalı şirket tarafından sözleşmenin 5. Maddesinde hüküm altına alınan şekle ve 4857 sayılı İş Kanunu"nun 17 ve devamı maddelerine aykırı olarak 11/08/2009 tarihinde gerekçe gösterilmeksizin şifahen feshedildiğini, kıdem tazminatı ve ücret alacaklarının ödenmediğini belirterek bu alacaklara yönelik Ankara 19. İcra Müdürlüğü"nün 2013/1363 esas sayılı dosyasında davalı tarafından
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, derdestlik itirazında bulunmuş, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddini istemiş, kötü niyetli takip yapan davacının %20 oranında inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmemesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 150/5 fıkrası uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu :
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Sonuçları ve Davanın Açılmamış Sayılması” başlığını taşıyan 150. maddesinin 1. fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” hükmüne, 4. fıkrada “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.” hükmüne ve 5. fıkrada da “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükmüne yer verilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 320/4 bendi; "Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır" hükmü içermektedir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun “hukuki dinlenilme” başlıklı 27’nci maddesi, T.C. Anayasası’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36’ncı maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6’ncı maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü celseye katılma imkânı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek, bildirim giderlerini de yatırarak duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir. O halde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 150. maddesi kapsamında duruşma tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği, gerekli masrafın karşılanıp karşılanmadığı incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilecektir. Ne var ki, anılan hususların uygulanabilmesi için, her şeyden önce tarafların usulüne uygun davet edilmiş olmaları gerekmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun uygulama alanını, Adli Yargı İlk Derece Hukuk Mahkemeleri ve Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinde tutulacak kayıtlar ile yazı işleri hizmetlerinin yürütülmesi ve bu işlemlerde UYAP"ın kullanılmasına dair usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkartılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 52. maddesi gereğince tebligat işlemleri 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanunu uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre fiziki ya da elektronik ortamda yapılacaktır. Elektronik tebligat usulünün düzenlendiği Tebligat Kanunu"nun 7/A maddesindeki düzenleme ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümleri de dâhil olmak üzere, Tebligat Kanunu ve çıkarılan Tebligat yönetmeliği hükümleri incelendiğinde; duruşma gününün UYAP"tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir.
Somut olayda; davacı vekili uyap sistemi aracılığıyla gönderdiği 27.10.2016 tarihli dilekçeyle mazeretli sayılmasını talep etmiştir. Mahkemece 27.10.2016 tarihli celsede davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilerek duruşma günü 09.02.2017 tarihi olarak kararlaştırılmış, davacının mazerek dilekçesindeki talebi doğrultusunda duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine karar verilmiştir. 09.02.2017 tarihli celsede ise, davacı vekilinin yapılan yoklamada hazır olmadığı, davalı vekilinin de mazeret dilekçesi sunduğu belirtilerek davalı vekilinin mazeretinin kabulüne ve davacı vekilinin bir mazeretinin olmaması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılıp kaldırılmayacağı ve davalının davayı takip edip etmeyeceği hususunda beyanı alınmak üzerine duruşmanın 09/05/2017 tarihine ertelendiği, bu arada davalı vekilinin 10/02/2017 tarihli dilekçe ile davayı takip etmeyeceklerini bildirdiği bunun üzerine mahkemece 16/02/2017 tarihinde celse açılarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 150. maddesi uyarınca yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve 3 ay içerisinde yenilenmemesi nedeniyle 09/05/2017 tarihinde dosyanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
27.10.2016 tarihli celsede davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilerek duruşma günü 09/05/2017 tarihi olarak kararlaştırılmış, duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine karar verilmiş, davacı avukatına duruşma gününün usulüne uygun tebliğ edilmediği, davacı vekilinin duruşma gününden haberdar edilemediğinin kabulüyle; yeniden duruşma günü bildirilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, aksinin kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ:Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.