20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/7193 Karar No: 2014/10562
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/7193 Esas 2014/10562 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/7193 E. , 2014/10562 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Köyü 209 parsel, 1990 yılında yapılan kadastro sırasında 12550 m2 yüzölçümüyle tarla niteliği ile davalı adına tespit ve tapuya tescil edilmiş; davacı Orman Yönetimi, taşınmazın kısmen kesinleşen orman sınırı içinde kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili ve el atmanın önlenmesi istemleriyle dava açmıştır Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazın 30/04/2013 tarihli krokide (A) ile gösterilen (5204 m2) bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, elatmanın önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir. Yörede 1947 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu, daha sonra 1981 ve 1988 yıllarında ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 1744 ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2. madde ve 2/B madde uygulaması, 1990 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazın (A) ile işaretli bölümünün kesinleşen orman sınırı içinde; (B) harfi ile işaretli bölümünün orman sınırı dışında kaldığı kaldığı saptanarak, yazılı biçimde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda, davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi gereğince, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekmekte ise de, kanunun yanlış yorumlanması sonucu davalıdan alınamayan harcın hükmün 3. bendinde davacı Orman Yönetimine yükletilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 3. bendinin hükümden çıkarılarak, yerine “harç tayinine yer olmadığına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.M.U.K."nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/12/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.