16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4770 Karar No: 2021/4082 Karar Tarihi: 17.06.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/4770 Esas 2021/4082 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verdiği hüküm Bölge Adliye Mahkemesi'nde temyiz edilmiştir. Sanık suçlamaları kabul etmese de, tutuklandıktan sonra etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemiştir. Sanık, örgütsel faaliyetleri ve örgüt mensupları hakkında bilgi vermiş ancak etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilecek beyanda bulunmamıştır. Bu nedenle TCK'nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca tayin olunan cezadan, üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören TCK'nın 221/4-2. cümlesi gereğince makul oranda bir indirim yapılarak ceza tayini gerekirken hukuki isabet bulunmayan gerekçeye istinaden 221/4-ilk cümlesi hükmü uygulanarak ceza verilmemiştir. Temyiz edilen kararda usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak şekilde sergilendiği, vicdani kanının kesin ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı ve hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmediği belirtilmiştir. Kararda TCK'nın 221/4-1 ve CMK'nın 223/4-a maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. TCK'nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri ve TCK'nın 221/4-2. cümlesi açıklayıcı olarak eklenmiştir.
16. Ceza Dairesi 2020/4770 E. , 2021/4082 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.11.2017 tarih, 2017/369 E., ve 2017/328 K. sayılı hükmünün kaldırılarak; TCK"nın 221/4-1 ve CMK"nın 223/4-a maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Hakkında, sübut bulan müsnet suçtan başlatılan soruşturmadan sonra kendiliğinden gelerek suçlamaları reddeden, tutuklanmasını müteakip verilen mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesi safhasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek dilekçe gönderen ve bozma sonrası yargılamada örgütsel faaliyetleri ve örgüt mensupları ile ilgili olarak, örgütte kaldığı süre ve örgütsel konumuna uygun bilgi verdiği kabul edilen sanık hakkında, kendiliğinden teslimi esnasında, tutuklanmasından önce etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilebilecek beyanda bulunmadığının anlaşılması karşısında; verdiği bilgilerin niteliği, faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulunduğu aşama nazara alınarak TCK"nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca tayin olunan cezadan, üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören TCK"nın 221/4-2. cümlesi gereğince makul oranda bir indirim yapılmak suretiyle ceza tayini gerekirken, hukuki isabet bulunmayan gerekçeye istinaden şartları oluşmadığı halde 221/4-ilk cümlesi hükmü uygulanarak ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğu anlaşılmakla; sanık müdafilerinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.