MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş ise de, duruşma değeri sınırın altında olduğundan istemin reddi ile incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulü ile 5.960,17 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Adana İli, Karataş İlçesi, İskele Mahallesi, 3798 parsel sayılı, 20.025 m² yüzölçümlü, kum vasıflı taşınmazın 18.12.1981 tarihinde tevzi sebebiyle 142/20025 hisse ile davacı adına tescil edildiği, Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucu Karataş Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/307 esas, 1998/67 karar sayılı kararıyla taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu gerekçesiyle tamamının tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği, kararın davacıya 26.08.1999 tarihinde tebliğ edildiği, kararın henüz kesinleşmediği, eldeki davanın 01/04/2008 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davacının, adına kayıtlı bulunan taşınmazının tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kendisi açısından kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davayı açmasında, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki İskele Mahallesi, 3798 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve TMK"nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Kararın gerekçesinde, tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği belirtilmesine rağmen hükümde faize karar verilmemesi,
Doğru değilse de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
Hükmün fıkrasının 1. bendine "tazminatın" kelimesinden sonra "dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte" kelimelerinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.