11. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2057 Karar No: 2020/5594 Karar Tarihi: 08.10.2020
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/2057 Esas 2020/5594 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. Ancak hüküm fıkrasına \"5271 sayılı CMK\"nin 263/1. maddesi gereğince cezaevinde bulunan sanığın tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta dilekçe vererek kanun yoluna başvurabileceğinin\" de yazılması gerektiği halde, bu hususun hüküm fıkrasına yazılmamış ve tefhim edilmemiştir. Bu sebeple, sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek temyiz istemi reddedilmiştir. Ancak belge aslının bulunup bulunmadığı, aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığı ve hukuki sonuç doğurmaya elverişli olup olmadığının tartışılması gerektiği için mahkumiyet kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5271 Sayılı CMK'nin 263/1. Maddesi ve 1412 Sayılı CMUK'nin 321. Maddesi.
11. Ceza Dairesi 2020/2057 E. , 2020/5594 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Asıl Karar: Mahkumiyet Ek Karar: Temyiz talebinin reddi
Sanığın hükmün açıklandığı tarihte başka suçtan cezaevinde hükümlü olarak bulunması nedeniyle, Mahkemece hüküm tefhim edilirken hüküm fıkrasına "5271 sayılı CMK"nin 263/1. maddesi gereğince cezaevinde bulunan sanığın tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta dilekçe vererek kanun yoluna başvurabileceğinin" de yazılması ve bu hususun da tefhim edilmesi gerektiği halde, bu hususun hüküm fıkrasına yazılmamış ve tefhim edilmemiş olması sebebiyle sanığın temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü ile temyiz isteminin reddine ilişkin 16.07.2019 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Sanık hakkında uzman hekim raporunda sahtecilik suçundan açılan kamu davasında, suça konu belge kendisine ibraz edilen ... devlet hastanesi başhekimi...ün soruşturma aşamasında tanık sıfatıyla tespit edilen 25.08.2011 günlü anlatımında belgenin fotokopi olduğunu, orijinal olmadığını beyan etmesi karşısında; Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarihli ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 tarihli 2011/8-335 Esas ve 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma niteliğinin varlığını göstermeyeceği, suça konu belgenin fotokopi olması durumunda hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı, aslı bulunamayan evrakların aldatma niteliklerinin bulunup bulunmadığının da tespit edilemediği ve belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu gözetilerek; belge aslının bulunup bulunmadığı sosyal günvenlik kuruluşları da dahil olmak üzere etraflıca araştırılıp duruşmada incelenip özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığı ve hukuki sonuç doğurmaya elverişli olup olmadığının gerekçeli kararda tartışılması, belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile mahkumiyet hükmü verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.