3. Hukuk Dairesi 2015/16044 E. , 2016/167 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ....Aile Mahkemesinin 2011/1305 Esas ve 2012/726 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalıya yoksulluk nafakası bağlandığını, ancak kararın kesinleşme tarihinden önce davalının ... kayıtlarından anlaşılacağı üzere asgari ücretin üzerinde maaş aldığını, müvekkilinin çalışmadığını belirterek, yoksulluk nafakasının boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile; davacının hükmedilen nafakayı ödemediğini, geçim sıkıntısı yaşadığını, bu nedenle asgari ücretle çalışmak zorunda kaldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; "davacının davasının kabulü ile, .. Aile Mahkemesi 2011/1305 Esas, 2012/726 Karar sayılı ilamı ile davalı ... (Bölükbaşı ) yararına hükmedilen aylık 250 TL yoksulluk nafakasının davanın kesinleşme tarihinden itibaren kaldırılmasına"" karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile .. kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur.
Bu yasal şekil yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K. sayılı ilamı).
Somut olayda; “...yoksulluk nafakasının davanın kesinleşme tarihinden itibaren kaldırılmasına..” yazılmak sureti ile hüküm oluşturulmuştur. Ancak, mahkemece hangi davanın kesinleşme tarihinden itibaren... Aile Mahkemesi 2011/1305 Esas, 2012/726 Karar sayılı boşanma ilamının kesinleşme tarihi-eldeki davanın kesinleşme tarihi ) olduğu açık değildir, bu itibarla kararın infaz kabiliyetinin de bulunmadığı açıktır.
Mahkemece yapılması gereken iş; HMK. 297. maddesine uygun olarak açık, sarih ve anlaşılabilir şekilde hüküm kurmak olmalıdır.
Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.