15. Hukuk Dairesi 2018/1184 E. , 2018/2727 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mah. Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca açılmış olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur.
Tüketici mahkemesi sıfatıyla görülen davada, davacılar vekili taraflar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, davalı müteahhitin müvekkillerine kalacak daireleri sözleşmede taahhüt ettiğinden daha küçük yaptığını, ayrıca sözleşmede taahhüt ettiği dairelerden farklı daireleri teslim ettiğini beyanla, sözleşmeye aykırı ifa nedeniyle uğranılan zararın tahsilini talep etmiştir, davalı ise; sözleşme konusu arsanın bir ksımının yola terkedilmek zorunda kalındığını, bu nedenle arsanın küçüldüğünü, daire sayısını ve dolayısıyla ebatlarını küçültmek zorunda kaldığını, buna rağmen davacılara taahhüt ettiği 2 daireyi teslim ettiğini, kusurunun bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
6502 sayılı TKHK 3. maddedeki tanımlara göre: Hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu; sağlayıcı, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; mal, alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları; tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Bu tanımlara göre taşınmaz satım sözleşmesinin tüketici işlemi sayılması için tüketici tarafından konut veya tatil amaçlı taşınmaz mal satın alınması gerekir. Bu amacı aşan
boyuttaki işlemlerde ticari ve mesleki amaç olmasa da taşınmazı satın alan kişi tüketici sayılmaz. Eser sözleşmeleri de bu yasa kapsamına alınmış ancak hangi eser sözleşmelerinin tüketici işlemi sayılacağına açıklık getirilmemiştir. Satım sözleşmesinde konulan bu sınırın eser sözleşmeleri yönünden de kıyasen uygulanması gerekir. Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri"nde arsa sahibinin sözleşme yapmaktaki asıl amacı bizzat oturmak amacıyla arsasına bina yaptırmak olmayıp taşınmazını değerlendirmektir. Salt kişisel ihtiyaçlar için kullanma amacını aşan saikler ön plandadır. Öncelikli amaç mülkiyet hakkından doğan getirilerin daha rantabl hale getirilmesidir. Bu sözleşme bedeli karşılığı hizmet alınmasından ibaret dar kapsamlı bir sözleşme değildir. Arsa sahibi yüklenicinin yaptığı binanın bir kısmına sahip olabilmek için, arsa üzerindeki mülkiyet hakkının bir kısmını yükleniciye devretmektedir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahibinin asıl amacı ve sözleşmenin mülkiyet nakletme borcu da içeren unsurları gözetildiğinde eser sözleşmesinin bir türü olan bu sözleşme 6502 sayılı TKHK kapsamında kalan tüketici işlemi niteliğinde sayılamaz. Bu nedenle açılacak davaya bakmaya da tüketici mahkemesi görevli değildir. Görev, 6100 sayılı HMK"nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğu gibi HMK 114/1-c maddede de dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan bu uyuşmazlıkta davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevli olmayıp asliye hukuk mahkemesi görevli olduğu halde, davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
Bozma sebebine göre diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.