Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/1966 Esas 2015/7895 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1966
Karar No: 2015/7895
Karar Tarihi: 28.05.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/1966 Esas 2015/7895 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/1966 E.  ,  2015/7895 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı şirketin trafik sigortacısı olduğu araç içinde yolcu olan davacının yaşanan tek taraflı trafik kazasında sakatlandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 8.000,00 TL maluliyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken; ıslah dilekçesi ile talebini arttırmıştır.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davaın kabulü 8.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 06/01/2011 tarihinden itibaren 81.888.62 TL maddi tazminatin ıslah tarihi olan 12/03/2013 tarihinden itibarenişleyecek yasal faizi ile birlikten davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan daimi işgücü kaybı zararının tazmini istemine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK 298/2.maddesinde "gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı" düzenlenmiştir.
    Davacının daimi işgücü kaybı zararı bilirkişi raporu ile 93.888,62 TL olarak belirlenmiş, davacı vekilince dava değeri bu miktar üzerinden ıslah edilmiştir.
    Hükmün gerekçesinde davacı zararının 93.888,62 TL olduğu kabul edilirken diğer taraftan kısa kararda davacı zararının toplam 89.888,62 TL olarak sehven yazıldığı belirtilmek suretiyle kısa kararla gerekçe arasında çelişki oluşturulması HMK 298/2.maddesine açıkça aykırılık teşkil ettiğinden kararın bozulması gerekmiştir.

    Kabule göre de;
    Islahla arttırılan bölüm içinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.