22. Hukuk Dairesi 2019/283 E. , 2019/4755 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalı ..."na bağlı hastanede alt işverenler nezdinde çalıştığını, 01.01.2010 tarihinden itibaren ücretinin rızası dışında düşürüldüğünü ileri sürerek ücret fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... cevabında; davacının işçileri olmadığını, güvenlik işinin anahtar teslim edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre alacakların kabulüne karar verilmiş, kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 09.12.2014 tarihli ilamıyla Mahkeme kararı bozulmuş bozma ilamına uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya 2010 yılı Ocak ayından itibaren ödenen aylık ücretinin önceki seneye göre az ödenmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 22. maddesi kapsamında geçerli olup olmadığıdır.
4857 sayılı Kanun"un "Çalışma Koşullarında Değişiklik ve İş Sözleşmesinin Feshi" başlıklı 22. maddesinde iş yeri şartlarında yapılacak esaslı değişikliklerin yapılabilme şartları düzenlenmiştir.
4857 sayılı Kanun"un 22. maddesinde: "İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir sebebe dayandığını veya fesih için başka bir geçerli sebebinin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17. ila 21. madde hükümlerine göre dava açabilir. Taraflar aralarında anlaşarak çalışma şartlarını her zaman değiştirebilir. Çalışma şartlarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz." hükmünü içermektedir.
Madde metninde de açıkça "İşyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamayacaktır".
4857 sayılı Kanun"un 22. maddesinin birinci fıkrasının asıl konuluş amacı işverenin tek taraflı değişiklik işlemlerine karşı işçiyi korumak; işçinin isteği dışında işini, işyerini ve diğer çalışma şartlarını değiştirecek işveren davranışlarına engel olmaktır. Öte yandan 4857 sayılı İş Kanun"un 62. maddesinde, her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin kanuni olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen kanuni bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamayacağı belirtilmiştir. 4857 sayılı Kanun"un 62. maddesinde düzenlenen ücretlerde indirim yapılamıyacağı yasağı, işverenin tek taraflı indirim yapamaması ile ilgilidir. Taraflar karşılıklı anlaşarak ve ileriye dönük her zaman asgari ücretin altına inmemek şartıyla ücrette indirim yapabilirler. Zira işyerinin ekonomik şartları bunu zorunlu kılabilir ve işçi işsiz kalmamak için bunu kabul edebilir.
Emsal dosyalarda, genelgeler doğrultusunda davalı ... ile alt işverenler arasında yapılan 2009 yılını kapsayan hizmet alım sözleşmelerinin eki olan idari şartnamelerde ücretin asgari ücrete endekslenerek işçinin yaptığı işe ve eğitim durumuna göre "asgari ücretin yüzde 15, 20, 25, 30, 35 fazlası" şeklinde belirlendiği, 2010 yılı için aktedilen hizmet alım sözleşmelerine ait idari şartnamelerde ise ücretin işçinin yaptığı işe ve eğitim durumuna göre değişmekle birlikte önceki dönem hizmet alım sözleşmelerinde kararlaştırılandan daha düşük oranlarda belirlendiği ve bu şekilde işçilerin ücretlerinde indirim yoluna gidildiği görülmektedir.
Temel uyuşmazlık, fark ücret alacağının ne şekilde hesaplanacağına ilişkin olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2015/22-3587 esas 2017/480 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere davacının düşürülmeden önceki ücreti asgari ücretin belli bir orandan fazlası olarak kararlaştırıldığında bu oranın, yeni dönemde de korunması esastır. Her ne kadar bozma kararları ile uyuşmazlık döneminde asgari ücrete yapılan artış oranlarının uyarlanarak zamlı şekilde belirlenen ücrete göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğu yönünde maddi hataya dayalı hüküm kurulmuşsa da, Mahkemece verilen uyma kararı usuli müktesap hak oluşturmayacak olup, hesaplamanın talep edilen dönemden önceki dönemde davacının çalıştığı dava dışı altişveren ile asıl işveren arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin eki olan idari şartnameler ve teknik şartnamelerde hizmet alımı kapsamında çalışan işçilerin ücretinin asgari ücrete endekslendiği kat sayı belirlenerek, işçinin sonraki dönemde alması gereken ücreti bu katsayıya göre belirledikten sonra ödenen ücret mahsup edilerek fark alacak hesabı yapılması gerekmektedir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya yükletilmesine, 28.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.